ARA
‘Nerede olsam Japonlarla ilgili bir şeyler yapacağım’
Türkiyeli bir Ermeni olan Serli Barsamyan dile olan yatkınlığının üzerine gidenlerden. Barsamyan, Ermenice ve Türkçeyle yetinmemiş, henüz küçük yaşta Japonca öğrenmeye heves etmiş. Bununla yetinmeyip, İngilizce öğretmenliği yapmak için gittiği Brezilya’da Portekizce de öğrenmiş. Beş dil konuşabilen Barsamyan’la, öğrenmek için çok tercih edilmeyen bir dil olan Japoncanın kendisine açtığı kapıları ve gelecek planlarını konuştuk.
İnsanı yenileyen şehrin ardından
Geçen Ağustos’ta başlayan New York molam sonlandı. Bir şehirde uzunca vakit geçirip döndükten sonra “Nasıl geçti?” sorusu, çoğu zaman sevimsiz oluyor, çünkü her şeyi üç cümleyle özetlemek, o şehre haksızlık olacakmış gibi geliyor. İlk kısa özet: New York’u çok sevdim, çok farklı duygular yaşattı bana New York City! New York, yalnızca 24 saat yaşayan bir şehir değil, yaşanmasını talep eden, keşfettikçe güzelleşen, içinde binlerce rüya barındıran apayrı bir dünya.
Lübnan’dan parçalı görüntüler
SALT Beyoğlu’nda, Lübnanlı sanatçı Akram Zaatari’nin kapsamlı bir sergisi açıldı. Sergi, sanatçının 1998’den bugüne dek ürettiği video, fotoğraf ve yerleştirme işlerinden bir seçkiyi bir araya getiriyor. Mimar ve sanatçı Pınar Öğrenci, galerinin üç katına yayılan ve her katta farklı bir tema üzerine yoğunlaşan sergiyi Agos için yazdı.
Eğer bir Ermeni devrimci olsaydım...
6 Ocak’ta Kare Sanat Galerisi’nde açılacak olan ‘Kötülüğün Şeffaflığı ya da Ötekine Bakmak’ sergisinde, Suat Öğüt’ün, 1982’de ‘faili meçhul’ cinayete kurban giden devrimci Nubar Yalım’ın hayatından ve şiirlerinden esinlenerek ürettiği bir yerleştirme de bulunuyor.
Unutmak kader değil
Orta Yeri Sinema'da bu hafta ‘Uyuyana Kadar’ (Rowan Joffe) var.
Türkiye’de fotoğraf güzel olmayanı görmüyor
Laleper Aytek’in Paris’te çektiği 63 siyah-beyaz fotoğrafın yer aldığı NON-PARIS başlıklı sergi, Fransız Kültür Merkezi’nde açıldı. Paris’e, bugüne dek bakılmamış bir biçimde, “gözün ‘non’ haliyle” baktığını söyleyen sanatçıyla, Fransızcada önüne geldiği kelimeye eksiklik ve yadsıma anlamı katan bu önekin fotoğraftaki anlamını ve 31 Ocak’a kadar açık kalacak olan sergisini konuştuk.
Evinizi müzisyenlere açın
2009’da, Londra ve New York’ta, bir grup müzikseverin, sevdikleri grubu dinlemek için gittikleri barda kalabalığın gürültüsünden rahatsız olup, ‘Başka bir konser mümkün’ şiarıyla kurdukları Sofar adlı organizasyon, bugün 40’ı aşkın ülkede ve 100’den fazla şehirde faaliyet gösteriyor. Sofar İstanbul’un organizatörlerinden Eda Demir anlattı.
‘The G-Word’ Ermeni katliamı ve soykırım siyaseti
Washington’daki Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nın Rusya ve Avrasya programında kıdemli araştırma görevlisi olarak çalışan ve özellikle Kafkasya ile Karabağ Savaşı konusundaki kapsamlı çalışmalarıyla tanınan Thomas de Waal, Foreign Affairs dergisinin Ocak-Şubat 2015 sayısında ‘The G-Word: The Armenian Massacre and the Politics of Genocide’ (S’li Kelime: Ermeni Katliamı ve Soykırım Siyaseti) başlıklı bir makale yayımladı. Kavram üzerinden yürütülen tartışmaları, kongredeki yasa tasarılarının arka planını anlatan Thomas de Waal, bu büyük kitlesel yıkımı, soykırım kavramı ekseninde verilen siyasal mücadele üzerinden ele alıyor. Makalenin geniş bir derlemesini F. Gökhan Diler’in tercümesiyle sunuyoruz.
Çarents ve Pamuk’la ‘taş’tan ‘kar’a Kars
Ermenice edebiyatın en ünlü şairlerinden Yeğişe Çarents’in tek romanı ‘Yergir Nairi’ (Nairi Ülkesi), Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un ‘Kar’ adlı romanı… İkisi de, hem geçmişle, hem bugünle yüklü Kars’ta geçiyor. Çarents, Kars’taki sıkıntıyı taşla somutlaştırırken; Pamuk, şehri karla kaplıyor. Ermenistanlı edebiyat araştırmacısı Vahram Danielyan, Pamuk’un ve Çarents’in gözünden Kars’ı anlattı.
"Bu bir aile yemeği"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul’da azınlık cemaatlerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Davutoğlu, "Eşit vatandaşlık ilkesi bundan sonra da en temel şiarımız olacak " dedi.