ARA

GÜNCEL İstanbul Latin Katolik Cemaati Episkoposu'ndan saldırıyla ilgili açıklama

İstanbul Latin Katolik Cemaati Episkoposu Massimiliano Palinuro, Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi'ne yapılan saldırıyla ilgili yazılı bir açıklama yayınladı. Episkopos "Yetkililerden adaleti yerine getirmelerini ve yapılan kötülüğün kökünden kesilebilmesi için olayla ilgili hakikati araştırıp ortaya çıkarmalarını istiyorum. Sadece bu suçun failleri değil, aynı zamanda azmettiriciler, bu saldırıyı planlayanlar ile birlikte, İstanbul ve sevgili Türkiye'mizde tüm inananların barış içindeki bir arada yaşamını tehdit edenler de aransın" dedi.
GÜNCEL Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi'ne silahlı saldırı: 1 kişi hayatını kaybetti

Büyükdere'deki Santa Maria Kilisesi'ndeki pazar ayini sırasında düzenlenen silahlı saldırıda bir kişi hayatını kaybetti. İçişleri Ali Yerlikaya, "Ayine katılanlar içinde bulunan C.T. maskeli 2 kişi tarafından silahlı saldırıya uğramış ve maalesef hayatını kaybetmiştir" açıklamasında bulundu. İstanbul Valisi Davut Gül ise "Saldırı tek kişiye oldu, yaralanan yok" dedi. Saldırı anına ilişkin görüntüler de medyaya yansıdı. Saldırıya ilişkin yayın yasağı getirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırıyla ilgili Santa Maria İtalyan Kilisesi Rahibi Anton Bulai ve Polonya’nın İstanbul Başkonsolosu Witold Lesniak ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
GÜNCEL Mirzoyan: Kara sınırının açılması konusunda bir gelişme yok

Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan Türkiye – Ermenistan arasındaki kara sınırının açılmasına dair gelişmeleri değerlendirdi. Mirzoyan, “Tahran’da Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan sınırın üçüncü ülke vatandaşlarına ve diplomatik pasaport sahiplerine açılması yönündeki anlaşmayı teyit etti ancak şu ana kadar bir sonuç alınamadı” dedi
Apartheid ve Türkiye

Apartheid’ın tanımı hakkında altını çizmemiz gereken ikinci önemli nokta, bunun bir hukuk sistemi olarak var olması gerektiği. Başka bir deyişle, ortada yapılandırılmış, uzun süreler boyunca işleyen, kanun, kararname, genelge gibi resmî metinlerde gözlemlenebilen sistematik bir ayrımcılık olması gerekiyor. Bu açıdan Türkiye’ye baktığımızda, 1920’lerden 1940’lara kadar bu tür ayrımcı bir sistem olduğu konusunda hiçbir şüphe yok.
Bir anma gününden bikaç satır

Mülkiye’de bölüm odasına çıktığımda sekreter “Hocam, sizi arıyorlar” dedi. Telefonda tanımadığım bir ses: “Ben İstanbullu Ermeni iş adamlarından Fırat Dink. Size teşekkür etmek istiyorum. Bizim dilimizin yasaklanması için yapılan teşebbüslere karşı çıktığınız için.” Ben o sıralarda ya Aydınlık’ta yazıyorum ya onun devamı olan 2000’e Doğru’da yazıyorum çünkü bu yayınlar o zamanlar en ilerici olanlar; bugünkü gibi değil.
Seçime doğru: Siyasette yeni formüller

Tüm bunların ışığında, Başak Demirtaş’ın çıkışı, Selahattin Demirtaş’ın bu sıkışıklığa müdahalesi gibi yorumlanabilir. Başak Demirtaş aday olursa, İstanbul’da CHP’nin seçimi kazanmasının iyice güçleşeceği de ortada. Şu da var ki, DEM Parti’nin bu sürpriz çıkış karşısında İstanbul için güçlü bir aday gösterip göstermeyeceği, gösterse bile bunun Başak Demirtaş olup olmayacağı bilinmiyor. Şimdi DEM Parti de bu yeni durum karşısında yeni bir pozisyon belirleme ihtiyacında.