ARA

KİTAP ԳԻՐՔ Günaydın umut dolu günlere

Roger Waters konserinin etkilerini hala üzerimden atamamıştım. Gezi direnişine gönderdiği bin selam’ı unutmak mümkün değildi. Gezi olaylarında yaşamını yitiren beş kişi Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert ve Mustafa Sarı’nın fotoğraflarının duvara yansıtılışı hala gözümün önünde canlanıyordu sanki.
KİTAP ԳԻՐՔ Nazizm’in zehirleyen dili: LTI

Tıpkı bir dönemin, bir ülkenin çehresinden bahsedilegeldiği gibi, bir devrin ifadesi de onun dilinde bulunur. Üçüncü Reich, tüm yaşam ifadeleri ve terekesiyle, korkunç bir tekdüzelikle konuşur: Gösteriş binalarının ölçüsüz şişinmesiyle ve enkazıyla, birbirinin aynısı olan bütün afişlerde ideal suretler olarak sabitlediği asker tipolojisiyle, SA ve SS’in adamlarıyla, otoyolları ve kitle mezarlarıyla. Bunların hepsi III. Reich’ın dilidir.
KİTAP ԳԻՐՔ Çin’in ruhu kızıl darı tarlalarında

Çin’i yöneten siyasi kurumların Batı kaynaklı çeşitli ödül, nişan ve benzeri şeylere karşı özel bir ilgileri vardır. Nobel Edebiyat Ödülü içinse uzun zamandır ayrı bir heyecan ve beklenti duyarlar, keza bu duygular 2012 yılına kadar yerini burukluğa bırakmıştı
KİTAP ԳԻՐՔ Özünde çok kötü bir şey: Katılım

“Herkesi kapsayan bir demokrasiden bazen ne pahasına olursa olsun kaçınmak gerekir. İşbirliğine dayalı her türlü yapıda, ağda ya da kurumda çatışmaların aşılması ve pratiğe geçilmesi en nihayetinde ancak birinin sorumluluk almasıyla mümkün olur.”
KİTAP ԳԻՐՔ Buenos Aires’in zor geceleri

Gece çalışanlar, mesai saatleri gereği gece yaşayanlara dönüşürler. Gece, onlar için, ‘normal’ bir insan için gündüz neyse odur. Ancak bu normal durum öznel olduğu için ve sadece onlara mahsus olduğundan, her şey daha başka gelişir...
KİTAP ԳԻՐՔ Biz buradayız sevgili okur, sen neredesin?

Birkaç ay önce raflardaki yerini sessiz sedasız alan, Kerem Eksen’in ilk romanı ‘Buradayız’ın kahramanı Selim bu cümle ile başlar hikâyesini anlatmaya. “Daha önce birkaç kez roman yazmaya karar vermiş, ancak hadisatın sularına kapılıp gitmiştim, sahi, demiştim daha sonradan, bir roman yazacaktım ben hani, ne oldu? Ancak bu kez farklıydı...”
KİTAP ԳԻՐՔ Bireycilik kuramlarının eleştirisi

Metodolojik bireyciliğin ne/nasıl olduğundan yola çıkan ‘Metodolojik Bireyciliğin Eleştirisi’, oldukça kapsamlı bir çalışma. Zira Vefa Saygın Öğütle, metedolojinin de önüne geçen sözkonusu doktora tezinde, Max Weber, Karl R. Popper, Jon Elster gibi dünyaca ünlü sosyal bilimcilerin tartışmalarını referans alıyor
KİTAP ԳԻՐՔ Sinir krizinin eşiğini aşmış İngiliz erkeği

İrlandalı yazar Ken Bruen’in, Avi Pardo’nun çevirdiği ‘Baudelaire Paranoyası’ adlı kitabı, bir ‘adam, kadınla tanışır ve olaylar gelişir’ hikayesi. Bruen Londra’nın Güneydoğusunda geçen bu hikâyesini, liberal-muhafazakâr politikacı Margaret Thatcher’in etkisinin sürdüğü bir dönemi arka plana alıp, Fransız şair Charles Baudelaire şiirlerini de işin içine katarak bir suç hikâyesi haline getirmek suretiyle özelleştiriyor
KİTAP ԳԻՐՔ ‘Saçlarının yarısını Almanya’da bırakmışsın’

Edebiyat dünyasında farklı anadilleri kullanan yazarlar hep köşeli bakışların kalıplarına toslar. Bir dönem Almanca yazan Türkiyeli yazarlar için göçmen edebiyatı, yabancı işçi edebiyatı gibi yerleştirme alanlar denendiyse de, konuların ve dilin özgünlüğü sonuçta kültürlerarası edebiyat tanımının tercih edilmesini zorunlu kıldı. Öyle ya, kimliğinde farklı diller ve coğrafyalar arasında gidip gelen yazar, tam da bu araftadır ve derdini, meramını, o aralıktan anlatır.