ARA
10 Ekim Katliamı'nda "insanlığa karşı suç"a ilişkin istinaf talebi reddedildi
10 Ekim Katliamı davasında, sanıklardan Erman Ekici hakkında "insanlığa karşı suç" yönünden verilen beraat kararına karşı Avukat Komisyonu'nun istinaf talebi reddedildi. Karara karşı açıklama yapan komisyon, “Katliamın 10. yılına yaklaştığımız günlerde açıklanan bu karar, Türkiye yargı mekanizmasının katliamın gerçek sorumlularını yargılamama ve IŞİD’e ilişkin insanlığa karşı suç işleyen bir örgüt diyememesinin somut vesikasıdır” dedi.
Sinem Dedetaş, Surp Garabed Kilisesi'nde Vartavar Yortusu kutlamasına katıldı
CHP’li Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, dün Üsküdar Surp Garabed Ermeni Kilisesi Vakfı’nın düzenlediği Sevgi Sofrası ve Vartavar Yortusu'na katıldı.
Sayat Nova Arpag: “Şiddete uğradım, şikayetçiyim”
Eyüp Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin 350’inci isim günü kutlamalarında tatsız bir olay meydana geldi. Ermeni toplumundan Sayat Nova Arpag, annesiyle kiliseye gitti. Arpag’ın anlatımına göre ayin sonrası kurulan sevgi sofrasında yönetim kurulu üyeleriyle yaşadığı tartışma sonrası darp edildi. Vakıf Başkanı Sayat Muratoğlu ise, Sayat Nova Arpag ile yöneticiler arasında itişmelerin yaşandığını ancak Arpag’ın darp edilmediğini söyledi.
BM raporu: Suriye'de Mart'tan beri 38 Alevi kadın ve kız çocuğu kaçırıldı
Birleşmiş Milletler uzmanları, Suriye'de Mart 2025'ten bire 40'a yakın Alevi kadın ve kız çocuğunun kaçırıldığını raporladı. Uzmanlar, Suriye Geçici Hükümeti'ni acilen önlem almaya çağırdı.
Serdar Korucu’dan yeni kitap: "Bu Yas Bitmez’, kimse bizi unutmamalı"
Gazeteci Serdar Korucu’nun, 2015-16 yıllarında yedi şehirdeki sokağa çıkma yasakları döneminde yaşananları, yakınlarını kaybedenlerin anlatımlarını kayda geçirerek hazırladığı “Bu Yas Bitmez” isimli kitabı okuyucuyla buluştu. “Onların cezasızlık karşısındaki mücadeleleri ve adalet taleplerinin altını çizdik” diyen Korucu, kitabını Selamet Yeşilmen’in eşi Abdurrahim Yeşilmen'in şu sözleriyle özetliyor: “Bizi unutmamaları lazım, kimse bizi unutmamalı, bu herkesin başına gelebilir.”
ERVAB toplandı, İtimat Büro raporu üyelerle paylaşıldı, okulların birleşmesi konusu gündeme geldi
ERVAB (Ermeni Vakıflar Birliği) 21 Temmuz Pazartesi günü Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi, Gomidas Salonu’nda toplandı. Toplantıya Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan, ERVAB Başkanı Bedros Şirinoğlu, kilise vakıf başkanları ve Ermeni toplumundan akademisyenler katıldı. Toplantı yine basına kapalı gerçekleştirildi. Eleştiriler üzerine kendini fesheden İtimat Büro hakkındaki denetçi firma raporu vakıf başkanlarına sunuldu. Faaliyetler için "Genel olarak şeffaf" saptamasını yapan rapor iç denetim faaliyetlerinin yapılmadığına da dikkat çekti. ERVAB Başkanı Bedros Şirinoğlu toplantı sonrası yazılı açıklama yaptı. Şirinoğlu'nun açıklamasına göre Patrik Maşalyan "Pandemi döneminde yaptığı 'Hiçbir okul kapatılmayacak' açıklamasına değinerek, mevcut şartlarda bu taahhüdün sürdürülemediğini ve okulların birleştirilmesinin zorunlu hale geldiğini belirtti."
Okulların bütçe sorunlarına değinen Şirinoğlu, "İstanbul genelinde 5 okul ve 1 lise ile sistemli ve kaliteli bir eğitim yapısının kurulabileceğini" söyledi.
Paşinyan’ın İstanbul ziyareti ve “tutarlılık”
Koçunyan, bu cümlelere arka arkaya beş gün süren, gazetenin sürmanşetinde Türkçe olarak yayınlanan “Türkiye Ermeni Toplumunda Tepkiselliği Tekelleştirme Çabaları” başlıklı yazı dizisinin üçüncü bölümünde yer verdi. Karmaşık cümlelerle dolu ilk iki yazıdan sonra sıranın Agos’a ya da bana geleceği belliydi. Biliyorum bu konudan sıkıldınız, ama bu eleştirilere yanıt vermek durumundayım.
Bahçeli “Ebedi rejim” istiyor ama...
Cumhurbaşkanı yardımcılarından birinin Kürt, birinin Alevi olmasına yönelik teklif, seçmen nezdinde de Bahçeli’nin yeni garantiler aradığının, bu yönde yoklamalar yaptığının işareti. Bu tablo içinde asıl meselemiz, ‘Lübnanlaşmak’tan ziyade “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin sanki artık tartışılmaz, doğal bir sistem ya da rejimmiş gibi sunulması, toplumun zihninde bu şekliyle yerleşmesinin istenmesidir. Oysa bu sistemin sakıncalarını yaşadık, yaşıyoruz. Güçler ayrılığı artık tamamen buharlaştı. Denge-denetim mekanizmaları tamamen yok olmuş durumda. Yetmezmiş gibi CHP’ye yönelik bir darbe hukuku da tüm hızıyla sürmekte.
“Beyaz Toros zihniyeti yok olmadı yalnızca biçim değiştirdi”
Zorla kayıpların, faili meçhullerin ve cezasızlığın sembolü olarak hafızalarda yer edinen Beyaz Toroslar, yeniden Türkiye gündeminde. Paramilitarizm üzerine çalışan Dr. Özlem Has, cezasızlık ve kapanmamış toplumsal yaralarla birlikte bu sembollerin siyasal alanda dolaşmayı nasıl sürdürdüğünü, zihniyetin sadece biçim değiştirerek günümüzde nasıl devam ettiğini anlattı.
Ulus-devlet’in mumu sönmeye koyulurken
Türkiye’nin kopyalamış olduğu Fransa artık bir Ulus-devlet değildir, bir demokratik devlet’tir. Çünkü çok önemli bir desantralizasyon / ademimerkeziyetçilik süreci sonucu yerel yönetimlere mali dahil çeşitli yetkiler tanınmıştır. Fransa’yı burada bırakır ve Türkiye’nin doğmakta olduğu döneme dönersek, bu bölgesel özerklik 1921 Anayasası Md. 11-14’te aynen mevcuttur.