ARA

1979’da Brezilya Sao Paulo’da doğan Stepan Norayr Şahinyan’ın büyükdedesi ve kardeşleri, Urfa’dan kaçmak zorunda kaldıklarında anlaşıyorlar: “Ayrı düşersek, aramızdan eve ulaşan kişi, ikinci kattaki küçük odanın duvarına nereye gittiğini mutlaka yazsın.” Ayrı düştüklerinde eve ulaşan kişi not bırakıyor diğerlerine: “1922’de Nişan Efendi’nin evine geldim. Burada 25 gün kaldım. Şimdi Halep’e gidiyorum. Hoşçakalın dostlar.”

Teşkilat-ı Mahsusa ilk önemli deneyimini, 1913 ve 1914’te, Ege ve Trakya’daki Rum ve Bulgarlara karşı faaliyetleriyle edinmiş, on binlerce Osmanlı vatandaşının yurtlarından kovulması ‘başarısı’na imza atmıştı. Resmi yapı içinde görünmeyen bir örgütün, ancak ‘gizlilik’ mantığının devlet aklını esir almasıyla altından kalkabileceği devasa operasyonlardı bunlar.

Askerliğini yaparken kaza kurşunuyla öldüğü iddia edilen er Sevag Balıkçı’nın annesi, mahkemede oğlunun kıyafetlerini koklarken hâkimden ‘Aradan zaman geçtiği için koku geçmiştir’ uyarısı geldi. Hakimi oğlunun kokusunu hiç unutmadığını söyleyerek yanıtlayan anne Balıkçı; “1 dakikada, 1 saniyede bütün hayatımız değişti. Ancak, olayı gerçekleştiren 1 dakika bile içeri girmedi” dedi.

Suriye Devlet Başkanı yaptığı son açıklamasında ülkesine Libya gibi bir müdahale beklemediğini söylese de, Türkiye ve Suriye arasındaki karşılıklı misillemeler sürüyor. Suriye sınır bölgesine yönelik askeri sevkiyatın bir tampon bölge oluşturmak için yapıldığı ortaya çıkarken, bu hamleye karşılık Suriye'nin de tanklarını sınıra yakın bir bölgeye yönlendirdiği bildirildi.

Malatya Zirve katliamının ek iddianamesi, Türkiye’de son dönemde işlenen pek çok cinayetin aydınlanmasına yönelik çok önemli ipuçları sunuyor. Malatya Özel Yetkili Mahkemesi tarafından kabul edilen ek iddianamede, Zirve katliamının yanı sıra, Hrant Dink ve Rahip Santoro cinayetlerinin de TSK bünyesinde 1993’te kurulan Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi TUSHAD tarafından organize edildiği öne sürülüyor.

Onun adı son olarak, geçenlerde açıklanan Zirve katliamı davası ek iddianamesiyle gündeme geldi ama kamuoyu İlker Çınar'ı ilk kez, 2004-2005 yıllarında tövbekar olup tekrar Müslümanlığa dönen eski Protestan misyoner ve papaz olarak tanıdı. Gerçi Türkiye Protestan cemaati için İlker Çınar, 1993’lerden bu yana çok aşina oldukları bir isim.

Başbakan Erdoğan’ın hukukçu kurmaylarıyla yaptığı ÖYM toplantısında; arama, tutuklama gibi kararları verecek “özgürlük hakimleri”nin işbaşı yapmasını öngören bir model gündeme geldi. Bu çerçevede savcının soruşturması sırasında şüpheli ile ilgili arama, takip, dinleme ve tutuklama gibi özgürlüğü sınırlayıcı kararları, davaya bakan hâkimin değil başka bir hâkimin “Özgürlük hâkimi”nin alması önerildi.

İtalya’nın ünlü Astragali Tiyatrosu, Fabio Tolledi’nin Aristofanes’in eserinden esinlenerek yazdığı ve yönettiği “Lysistrata” adlı komedi oyununu İstanbul'da sahneleyecek. 30 Haziran Cumartesi akşamı saat 21:00’de Kültür Üniversitesi Akıngüç Oditoryumu’nda sahnelenecek oyunu tiyatroseverler ücretsiz olarak izleyebilecek. Sahnelendiği her ülkede tartışma yaratan temsilin İstanbul’da nasıl karşılanacağı merak ediliyor.

Adli Tıp Kurumu, 12 Eylül darbesi davasında sanık olarak yargılanmayaya başlayan Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya hakkındaki kararını açıkladı. Raporda, sanıkların 'kronik hastalıkları ve yaşları nedeniyle, uzun süre efor gerektiren durumlar ve stresli ortamlarda, kardiyak-nörolojik hastalıklarının tetiklenerek, hayati tehlike yaratabileceği' belirtildi.

Yugoslavya'da savaş suçları ve soykırımdan yargılanan eski Sırp lider Karadziç, yeterli delil olmadığı gerekçesiyle 2 soykırım suçunun birinden aklandı. Mahkemede, iç savaş sırasında Sırp güçlerinin Müslüman ve Hırvat köylerini basıp katliam yaptığına dair yeterli kanıt olmadığına hükmedilirken, Karadziç, Srebrenitza katliamı ile 10 ayrı suçtan daha yargılanacak.