ARA

Şimdi toplum on binlerce ölüyle, hâlâ enkaz altında olan on binlerce kişiyle, evsiz barksız ve çaresiz biçimde geleceğini düşünüyor. Bölgede kalanlar çadır bile edinememiş vaziyette. 20 Şubat’ta yaşanan ikinci depremlerde hayatını kaybedenlerin ve yaralananların bazıları, kalacak yerleri olmadığı için hasarlı binalara girmek zorunda kalanlar. İşte bu tablo içinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta birilerini azarlıyor, yeni bir düşman yaratmaya çalışıyor.

Yeryüzünde halen konuşulan binlerce dile karşılık özgün yazı karakterlerinin, yani alfabelerin sadece 28 ile sınırlı olması bir hayli ilginç. Bunlar arasında birçok farklı ulustan halkların kendi anadillerini yazıya geçirmek için kullandıkları Latin, Kiril, Grek, Arap harflerinin yanı sıra sadece tek bir dili ifade etmek üzere tasarlanan örnekler de mevcut. İbrani, Gürcü, Ermeni veya Süryani yazılarını bu gruba örnek olarak göstermek olası.

Maraş merkezli iki depremin yarattığı büyük yıkımla mücadele sürerken sivil toplum kuruluşlarının bölgede yaptığı çalışmaların kimi zaman engellendiği yönünde haberler de kamuoyuna yansıdı. Ancak bölgede tüm zorluklara rağmen çalışma yürüten kuruluşlar da var. Geçtiğimiz hafta Hakikat Hafıza Merkezi, Eşit Haklar Derneği, Hak İnisiyatifi, Yurttaşlık Derneği, FİSA Çocuk Hakları İnisiyatifi ve İnsan Hakları Ortak Plaftormu’nun aralarında bir grup STK’nın temsilcisi bölgeyi gezerek sorunları saptamaya çalıştı. Yurttaşlık Derneği’nden Emel Kurma ve Nida Kara sorularımızı yanıtladı.

Bu üç sismik değişimin ikinci bir bileşeni de, Ermenistan-Türkiye ‘normalleşmesi’ üzerindeki doğrudan etkisiyle ilgili. Şimdiden, bölgede ciddi bir değişim olduğu görülebiliyor. Daha önce sürekli olarak başvurulan saldırgan tehditler, yerini işbirliğine vurgu yapan, birlikte hareket etmeye açık bir söyleme bıraktı. Öte yandan, hem Yunanistan’da hem de Türkiye’de seçimler yaklaşırken, bu tür bir ‘normale dönüş’, kalıcı bir siyasi olgunluk seviyesinden ziyade geçici bir sapmanın işareti olabilir. Türkiye’nin komşularına bakışındaki, [Güney] Kıbrıs’ın yardımını başlangıçta geri çevirmesinde de kendini gösteren olası sınırlılıklar, analiz düzleminde bu tereddüdü güçlendiriyor.

BM (Birleşmiş Milletler) Uluslararası Adalet Divanı Laçin koridorundaki abluka ile ilgili olarak Ermenistan'ın ihtiyati tedbir başvurusunu görüştü ve Laçin koridorunda serbest ulaşımın Azerbaycan tarafından sağlanması gerektiğini belirtti. Karar, Mahkeme Başkanı Joan Donoghue tarafından okundu.

Avrupa Birliği Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası çerçevesinde Ermenistan’da konuşlandırılan AB sivil misyonu göreve başladı. Rusya girişimi eleştirdi.

20 Şubat'ta meydana gelen Hatay merkezli iki depremin ardından Vakıflıköy'de bazı binalarda yeni hasarlar oluştu. Kilise Vakfı başkanı Cem Çapar'ın annesinin ayağı kırıldı. Pek çok bina artık kullanılamayacak durumda.

AFAD, saat 20.04'te merkez üssü Hatay'ın Defne ilçesi olan 6,4 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı. Bu depremin ardından Samandağ'da 5,8 ve 5,2 büyüklüğünde iki sarsıntı daha kaydedildi. Enkaz altında kalanlar oldu. 6 kişi hayatını kaybetti.

Türkiye Ermenileri Patrikliği'nde yapılan ve vakıf başkanlarının katıldığı toplantıda Ermeni okullarının depreme ne kadar dayanıklı olduğu sorusuna yanıt arandı.

Ermeni toplumundan gazeteci Murat Ezer depremin büyük hasar yarattığı bölgeleri gezdi. Ezer izlenimlerini Agos’la paylaştı.