ARA
Hrant Dink Ödülü'nün 10. yılında 'Geçmişe Bakmak Geleceği Tasarlamak' konferansı
Hrant Dink Vakfı’nın tesis ettiği, Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün onuncusu Hrant Dink’in doğum günü olan 15 Eylül’de sahiplerini bulacak. Ödülün onuncu yılı vesilesiyle, insan hakları, adalet ve özgürlüklerin ele alınacağı, ‘Geçmişe Bakmak, Geleceği Tasarlamak’ başlıklı uluslararası bir konferans yapılacak.
Ahtamar restorasyonu ve kaçırılan tarihsel fırsat
Akhtamar Surp Haç Kilisesi restorasyonu 2007 yılında tamamlandı. Üzerinden on yıldan fazla bir zaman geçti. Tekrar da olsa o tarihlerde oluşan atmosferi ve bazı konuları hatırlamak yararlı olacaktır.
İzmir’in ‘6-7 Eylül’ü
Kendisi de İzmirli olan araştırmacı yazar Talat Ulusoy, 6-7 Eylül 1955 Pogromu'nun63. yılında İzmir’de neler yaşandığını yazdı.
‘Biz unutmuyoruz ama siz unutursanız adalet sağlanamayacak’
Hasan Ocak, 21 Mart 1995’te Gazi Mahallesinde gözaltına alındı. Ailesi 58 gün boyunca kendisinden haber alamadı. Adli Tıp Kurumu’na kimliksiz ceset fotoğraflarının arasında Hasan Ocak’ın fotoğrafına rastladılar. Hasan Ocak, kimsesizler mezarlığına gömülmüştü. Fotoğraflarda işkence izleri vardı. Otopsi raporunda, ölüm sebebi, ‘tel veya iple boğulma’ olarak geçiyordu. Vücuduna elektirik verildiği, Filisin askısına alındığı da yazılıydı. Hasan Ocak’ın bulunmasının ardından diğer kayıpların bulunması için kayıp yakınları her Cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemine başladı. 27 Mayıs 1995’te ilk oturma gerçekleşti. Sonra her Cumartesi oturmalar devam etti. Artık isimleri Cumartesi Anneleriydi. Bu cumartesi 702. buluşma gerçekleşecek.
‘Ukrayna sorunu’nda son söz Ekümenik Patrikhane’nin
Ekümenik Patrikhane 31 Ağustos’ta çok önemli bir ziyaretçiyi ağırladı. Moskova Patriği Kirill, Ukrayna Kilisesi sorununu görüşmek üzere Ekümenik Patrik Bartholomeos tarafından kabul edildi. Görüşme üç saate yakın sürdü. İki taraf Ukrayna Kilisesi’nin nihai statüsünü kendi açılarından değerlendirdi. Ekümenik Patrikhane, bu görüşmede Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin tarihi ve hukuki açıdan otonom bir statüye sahip olduğu tezini öne çıkarırken, Moskova’nın Ukrayna’nın ‘dini bağımsızlık’ taleplerine karşı çıkmaması gerektiği görüşünü savundu. Moskova Patriği ise meselenin bu ülkenin Rusya ile bütünleştiği 17. yüzyılda çözümlenmiş olduğu ve Ekümenik Patrikhane’nin bu meselede ya Rusya’nın yanında yer alması ya da tarafsız bir tavır sergilemesi gerektiği görüşünü savundu. Ortak bir sonuca ulaşılamayan görüşme sonrasında, Moskova Patriği, Ekümenik Patrik Bartholomeos ile ortak yemeğe katılmadan Rusya’ya döndü.