İNSAN HAKLARI
Translar hayatın her aşamasında ayrımcılıkla karşı karşıya
Nefret suçu mağduru translar her yıl, 20 Kasım’da, anılıyor. Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü olarak kabul edilen bu gün için, Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD), Dönme Dergisi ve İnsan Hakları Derneği bir basın açıklaması yaptı.
Gürcistan’da kürtaj öncesi zorunlu muayene uygulaması
1 Ocak 2024’ten itibaren, hamileliğini sonlandırmak isteyen herkesin, ‘gizli koşullar altında, bu amaç için özel olarak ayrılmış bir doktor muayene odasında’ bir kadın doğum uzmanı, psikolog ve sosyal hizmet görevlisine danışması gerekecek.
Tarihin tekerrürü: Zorunlu göç ve yeni ‘ev’ Ermenistan
Karabağlı Ermenilerin, dokuz ay süren ablukanın ardından Eylül ayında Ermenistan’a zorunlu göçü şu an Ermenistan’ı en çok sarsan konu. Yaklaşık yüz bin insanın evlerini, yaşamlarını bırakıp çoğunun yanına hiçbir şey almadan belirsizliğe doğru yola düşmesinin üstünden neredeyse bir buçuk ay geçti. Ermenistan’a yerleşen insanların durumunu anlamak, İnsan Hakları Gündemi sayfası okurlarına aktarmak için her sene olduğu gibi Ermenistan’a geldim.
Aktivist Maarastawi Geri Gönderme Merkezi’nde tutuluyor
İnsan hakları aktivisti, Sığınmacı Hakları Platformu Üyesi Adem (Abdulmalik) Maarastawi, 12 Ekim Perşembe günü İstanbul’da gözaltına alındı. Tuzla geri gönderme merkezine götürülen Maarastawi, Cumartesi gününden bu yana Urfa-Harran Geçici Barınma Merkezi’nde tutuluyor. Adem’in durumunu Sığınmacı Hakları Platformu’ndan Yıldız Önen’le konuştuk.
Azerisiz Karabağ’dan Ermenisiz Karabağ’a: Asıl zulmü halk çekiyor
Karabağ’dan on binlerce Ermeni, 10 ay süren abluka ve açlıktan sonra bölgeden tahliye edildi. ‘Tahliye’ denen de, sahip olduğu her şeyi bırakıp kendisini ilk otobüse, arabaya, kamyona atıp koca belirsizliğe gitmekti. Bu senaryonun aynısı 1980’lerin sonunda da yaşanmıştı. Yine binlerce Ermeni, yüzyıllarca yaşadıkları toprakları bırakıp bir yorgan bile almadan kaçmak zorunda kalmıştı. Aynı şeyi yıkılmakta olan Sovyetler Birliği’nin içinde olan Sovyet Ermenistanı sınırları içerisinde yaşayan Azeri nüfus da yaşamıştı. Azerbaycan’ın Karabağ’daki Ermeni halkına yaptıklarını, uluslararası kamuoyunun kayıtsızlığını izledik. Ancak burada, Bakü doğumlu olup yaklaşık 30 yıl önce Ermenistan’a göç etmek zorunda kalan gazeteci Yuri Manvelyan’ın içeriden bir eleştirisini aktaracağız.
Tebriz gezisinden notlar: “Bir kadının hikâyesinden İran’a bakış”
İran sınırına yaklaşık kırk dakika kala not tutmaya başladım. Defterim genellikle, duyguların bastırdığı ve bir yerden çıkması gerektiği anlarda ortaya çıkıyor. İstanbul’dan yirmi kişi yola çıkmış, İran’a, daha doğrusu Tebriz’e gidiyorduk. İran’a ilk gidişimdi. Heyecanlı olduğum kadar, bu kadar kalabalık bir grupla bir yere gitmenin tedirginliği de vardı üstümde.
Partneri tarafından öldürülen Nastya’nın feminist mücadelesi
Nastya aile içi şiddete karşı çalışmalar yürütüyordu, kadın hakları mücadelesi, savaş karşıtlığı ile biliniyordu. Arkadaşları ve avukatlar hukuki süreci başlatmaya hazırlanıyorken, bir yandan Nastya’nın cenazesini ülkesine nakletme çalışmaları yürütüyorlar. 20 Eylül’den beri Nastya’dan haber alamayan arkadaşları ve ailesi alarm durumuna geçmiş, bütün olanaklarla kayıp olduğunu duyurmuştu.
Kadınlar ‘içeride’ de ayrımcılığa uğruyor
Osmanlı döneminde kadınlar için hapishane yoktu. Suç işleyen kadınlar, imamın evine yollanırdı ve kadınlar orada mahpus olarak yaşarlardı. Bu durumu niteleyen ‘imamevi’ sözcüğü de kadın hapishaneleri için kullanılıp günümüze kadar geldi.
Karabağ’da kadın olmak: ‘İnsanların tek arzusu barış’
Sekiz aydır Karabağ ve orada yaşayan 100 bine yakın Ermeni nüfus abluka altında. İlaç, yakıt ve yiyecek eksikliği şimdiden bir insanî felakete yol açtı ve her geçen gün can almaya devam ediyor. Peki, abluka altındaki bir bölgede kadın ve anne olmak nasıl bir şey? Karabağ’la ilgili siyasi tartışmalarda pek görülmeyen Karabağlı kadınlar, bugün Agos’ta söz haklarını kullansınlar istedik.
Azerbeycanlı işçi hakları aktivistine ‘işkence ve gözaltı’
Azerbeycanlı işçi hakları aktivisti Afiaddin Mammadov, polis emirlerine itaatsizlik suçlamasıyla 30 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mammadov’un işkence gördüğü ve avukata erişiminin engellendiği iddia ediliyor.