PARRHESİA

Saç, Beden ve İktidar

Ermeni kadınlarının uzun, örgülü saçlarını gördüğümüz fotoğraflar çoğunlukla 1915 öncesinde çekilmiştir. Bu tarihten sonra Halep, Beyrut, Kudüs, İskenderiye, Kıbrıs, Syros, Atina, Pire ve diğer pek çok yerde çekilen yetim, öksüz ve hayatta kalan Ermeni kadınlarının saçları kısacık ya da sıfır numaradır. Hele de çocukların saçları özellikle kazınmıştır. Saçların kazınması kadınların ve genç kızların cinsiyetsizleştirilmesi, dışarıdan bakanın gözüne hoş görünmemesi, böylelikle kaçırılmaması, köleleştirilmemesi için alınan bir önlemdi. Bir başka deyişle kadınların saçları çok ciddi bir güvenlik sorunuydu. Bu nedenle, 1915 sonrasında uzun saçlı Ermeni kadını görmek son derece zordur.
‘Yaralarımızı ve farklılıklarımızı tanıyalım’

Ayreen Anastas ve Rene Gabri’nin, Agos gazetesi ve Hrant Dink Vakfı’nın eski mekânını Parrhesia (Hakikat) Merkezi’ne dönüştüren projesi, 14. İstanbul Bienali’yle birlikte başladı. Günlerini burada geçiren sanatçılar, düzenledikleri atölyelerde, katılımcılarla birlikte güncel ve tarihsel meseleleri tartışıyorlar.