Ege Demokrasi ve Barış Konferansı'ndan Soykırımı tanıma çağrısı

14-15 Mart tarihlerinde İzmir’de gerçekleşen ‘Ege Demokrasi ve Barış Konferansı’nın sonuç bildirgesinde, Suriye’deki savaş, Rojava Devrimi, çözüm süreci ve Kürt sorununa değinildi. Bildiride Türkiye bir kere daha Soykırımı tanıma çağrısı yapıldı.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) tarafından düzenlenen 2. Demokrasi ve Barış Konferansı’nda farklı bölgelerde konferanslar yapılmasına karar vermesinin ardından bölge kongreleri başladı. 

İzmir'de Tepekule Kongre Merkezi'nde aydın, yazar, akademisyen ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen "Ege Bölgesi Demokrasi ve Barış Konferansı"nın sonuç bildirgesi açıklandı. 2 gün süren atölye çalışmaları ile çerçeve sunumların raporlarının okunmasının ardından sonuç bildirgesini sanatçı İlkay Akkaya okudu.

Suriye’deki savaş, Rojava Devrimi, çözüm süreci ve Kürt sorununa dair görüşlerin sıralandığı sonuç bildirgesinde Ermeni Soykırımına da yer verildi.

Soykırımla yüzleşilmeden Kürt sorunun barışçı çözümüne ulaşmasının mümkün olmadığı belirtilerek; “Dersim katliamı, faili meçhuller,  Madımak katliamı, Maraş katliamı, toplu kıyımlar, karanlık cinayetler, Roboski katliamı hatta sınır dışındaki, mesela Rojava’daki bazı veriler, bizi daima 1915’e bakmaya yöneltiyor” dendi.

“9 Eylül yas günü olmalı”

İzmir’in 1915 öncesindeki Ermeni ve Rum nüfusuna vurgu yapılan bildirgede şu ifadelere yer verildi:

“Soykırım ve mübadele ile Türk ve Müslüman bir kimlikle kimliklendirilen İzmir’in bu kimlik altında bastırdığı, inkar ettiği hakikatleri ortaya çıkartacak araştırmalar ve hafıza çalışmaları yapılmalıdır. “Rumların denize döküldüğü kurtuluş günü” olarak kutlanan 9 Eylül, aslında İzmir’in yerleşik Hristiyan halkların katledildiği bir yas günü olmalıdır. İzmir’de bulunan Talatpaşa bulvarının adının değiştirilerek İzmirli Ermeni müzisyen Dikran Çuhacıyan’ın adının bu caddeye verilmesi önerilmektedir.”

“Ayrıca soykırım mağdurları için bir yas günü olan 24 Nisan’ın, neredeyse bir kutlamaya dönüşen Çanakkale Savaşı törenlerine denk getirilmesini ve üstelik Ermenistan Devlet başkanı Sarkisyan’ın da bu törenlere davet edilmesini utanç verici buluyor ve kınıyoruz.”

Bildirgede çözüm süreci ve demokratikleşme süreciyle ilgili talepler de tekrarlandı:  

  1. Hakikat komisyonları, erk iktidardan bağımsız sivil inisiyatiflerin denetiminde kurulmalı ve işlemeli; Hakikat komisyonları resmi olarak koruma altına alınmalı, tanıkların ifadelerini toplamalı, soruşturmaları yürütmeli, araştırma yapmalı, halka açık duruşmalar düzenlemeli ve bunların sonunda raporlar hazırlamalı
  2. Toplu mezarlar uluslararası standartlara uygun biçimde açılmalı, failler ve tüm sorumlular tespit edilip cezalandırılmalı
  3. Zaman aşımına uğrayan insan hakkı ihlali davaları adil bir şekilde yeniden yargılanma sürecine girmeli
  4. İç güvenlik yasa tasarısı derhal geri çekilmeli, Terörle Mücadele Yasası kaldırılmalı,
  5. Karakol ve kalekol yapımı, insansızlaştırma için yapılan barajların inşaatı durdurulmalı
  6. Egemen kültür dışında tüm kültürleri yok sayan homofobik, militarist, cinsiyetçi, ayrıştırıcı ve ayrımcı eğitim sistemi bir bütün olarak yeniden dizayn edilmeli
  7. Anadilinde eğitim ve sağlık hakkı başta olmak üzere tüm kamusal alanda anadilinde hizmet alma hakkı acilen sağlanmalı
  8. Siyasi affın koşulları yaratılmalı, hasta tutsaklar acilen serbest bırakılmalı
  9. Korucu sistemine derhal son verilmeli. Korucuların silahsızlandırılması acilen sağlanmalı
  10. Savaşın yarattığı ekolojik tahribata karşı ekolojik dengeyi koruyacak bir toplumsal barış inşa süreci devam ettirilmeli
  11. kadın özgürleşme hareketlerinin yıllardır sürdürdükleri ve mücadeleyle elde ettikleri tüm kazanımları hiçe sayacak şekilde patriarkal dilin egemen bir söylem olarak yeniden üretildiği bir siyasal hegemonya ile karşı karşıyayız. Bu dil acilen terk edilmelidir. 

Kategoriler

Güncel Türkiye

Etiketler

HDK


Yazar Hakkında