Taybet İnan toprağına kavuştu ama…

20 Aralık’ta Silopi’de çatışmalar sırasında vurulan ve cesedi 7 gün sokakta bekletilen 11 çocuk annesi Taybet İnan’ın cenazesi, 18 gündür bekletildiği morgtan polis tarafından alınarak defnedildi. İnan’ın cenazesine sadece sekiz kişinin katılmasına izin verildiği için İnan’ın 9 çocuğu cenazeye gidemedi.

Sokağa çıkma yasağının devam ettiği Şırnak’ın Silopi ilçesinde vurulduktan sonra çatışmalar gerekçe gösterilecek 7 gün sokak ortasında bekleyen 57 yaşında 11 çocuklu Taybet İnan cenazesi 23 gün sonra defnedildi. Vurulduktan sonra 7 gün sokakta, 18 gün morgda kalan Taybet İnan’ın cenazesi bugün Silopi’de defnedildi. 8 kişi tarafından sessiz bir şekilde defnedilen Taybet İnan’ın 9 çocuğu ve eşi, izin verilmediği gerekçesiyle cenazede yer alamadı.

Haberdar’ın haberine göre, Şırnak Devlet Hastanesi Morgu'ndan ailesine haber verilmeden polis tarafından alınarak Silopi Kaymakamlığı’na teslim edilen Taybet İnan ile akrabası Yusuf İnan’ın cenazesi Yenişehir Mahallesi Mezarlığı'na defnedildiği belirtildi.

Dokuz çocuğu cenazeye gidemedi

Taybet İnan’ın iki oğlu ve birkaç akrabasıyla sessiz bir defin işlemi gerçekleşti. İnan’ın eşi ve 9 çocuğu izin verilmediği gerekçesiyle cenazeye katılamadıklarını belirtti.  İnan’ın oğlu, “Bize bir iki kişi gelebilir dediler. İki kardeşim, dayım, köydeki hocamız cenazeye katıldı.  Babam ve ben ve diğer kardeşlerimizin de geleceğini söyledik. Birkaç aile bireyi gelebilir deyip bize izin verilmedi. Annem şu an mezarda ama o rahat yüzü görmedi” diyerek annesini son yolculuğuna istedikleri gibi uğurlayamadıkları için üzüntü içinde olduklarını söyledi.

7 Ocak’ta Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği ani bir şekilde değiştirilmiş ve “kimliği tespit edilmiş olsa bile yakınlarının üç gün içinde almadığı cenazeler gömülmesi için belediye veya devlet makamlarına teslim edilmesi ve cenazelerin tören yapılmadan kimsesizler mezarlığına gömülmesinin” önü açılmıştı. Daha önce defin görevi sadece belediyeye aitken, yönetmeliğe devlet makamları ibaresi de eklenmişti.

İkinci Newala Kasaba

Dicle Haber Ajansı’na konuşan Taybet İnan’ın cenazeye katılamayan oğlu Mehmet İnan, cenazelere yönelik uygulamayı vahşet ve barbarlık olarak nitelendirerek, “İkinci bir Newala Kasaba ile karşı karşıyayız. Bütün dünya bu vahşet ve barbarlığa kör ve sağır adeta” dedi.

20 Aralık’ta vurulan Taybet İnan’ın oğlu Mehmet İnan, devletin hem Kürtleri katlettiğini hem de cenazelerini itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Dünya vahşete kör ve sağır

Annesinin cenazesine gidemediğini dile getiren İnan, "Kendi yanlarına aldıkları imam ile 8 kişiden fazla kimsenin gelmesine izin verilemeyeceklerini söylediler. Dünyada böyle bir vahşet görülmemiştir. Bütün dünya bu vahşet ve barbarlığa kör ve sağır adeta. Cenazelerimizi bu şekilde defnedilmesi hiçbir şekilde kabul etmiyoruz" dedi.

Öte yandan sokağa çıkma yasakları sırasında ölen bazı kişilerin cenazeleri de Silopi Kaymakamlığı tarafından defnediliyor.

Kasaplar Deresi/ Newala Kasaba nedir?

Siirt’teki Kasaplar Deresi olayı 25 yıl önce gündeme gelmişti. O dönem bölgede yaşanan çatışmalarda ölen PKK’lılardan aileleri tarafından teslim alınmayan ya da aileleri tespit edilemeyenler asker gözetiminde Siirt Belediyesi’nin kepçeleriyle Kasaplar Deresi mevkiinde açılan toplu mezarlarda toprağa verilmişti.  Ancak 1989’dan sonra belediye başkanının değişmesiyle ölenlerin yakınları savcılığa başvurarak cesetleri istediler. Savcılık emriyle Kasaplar Deresi kazıldı. Kazıda bulunan cesetler ve kemikler savcılık, polis ve istihbarat yetkililerinin gözetiminde belediye tarafından kent mezarlığına gömüldü. Kasaplar Deresi, hem ilk toplu mezarlardan biri hem de çöplüğe atılmış cenazelerini gömmeyi bekleyen ailelerin mücadelesinin simgesidir.

 

Kategoriler

İnsan Hakları Gündem



Yazar Hakkında