Dersimliler 'ne yaşar, ne yaşamaz'

Halazur Geviş, 1938'de Dersim'de öldürülen yakınlarının nüfus ve tapu kayıtlarını istedi. Gelen yanıt ibretlikti: Onlar hiç var olmadılar. Halazur Geviş, TBMM Dilekçe Komisyonu na başvurarak, ailesinin öldürülmesinin yanında, onlara ait tüm nüfus ve tapu kayıtlarının da silinmiş olması hakkında; 'Ne âlâ; isyan bahane, arazi şahane. Zamanın İttihat hükümeti ve Genelkurmay Başkanlığı’nın keyfi idaresi böyle buyurmuştur' yorumunu yaptı.

83 yaşındaki Halazur Geviş’in, Dersim katliamında el konulan topraklarının peşine düşmesi bir trajediyi daha ortaya çıkarttı. Geviş, katliamda hayatını yitiren ailesi için başvurduğunda, aile üyelerine ait ne nüfus ne de tapu kaydı bulunabildi.

Radikal'deki habere göre Halazur Geviş, Dersim katliamı sırasında bütün ailesini kaybettiğini, babasının arazilerine el konularak üzerine kışla inşa edildiğini, vârislerin ise bir ay içinde şüpheli şekilde öldüğünü iddia ediyor.

Ailesi hakkında bilgi edinmek için Nüfus Müdürlüğü’ne de başvuran Geviş’e Aziz Nesin’lik bir cevap geldi. Halazur Geviş, Nüfus Müdürlüğü tarafından verilen nüfus kayıt örneğinde ailesinden hiç kimsenin ‘var olmadığını’ gördü. Kayıtlara göre, Geviş’in ailesinden hiç kimse yaşamamış. Geviş, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne ise, ailesinin elinden zorla alınan ve üzerine kışla yapılan arazilerle ilgili bilgi sordu. Ancak, ailesine ait olduğu Osmanlıca yazılan tapularla teyit edilen arazilerle ilgili olarak da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden herhangi bir kayıt çıkmadı. TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvuran Halazur Geviş, ailesinin öldürülmekle kalınmayıp nüfus ve tapu kayıtlarındaki tüm bilgilerin de silindiğini belirterek gerekli işlemlerin yapılmasını istedi. Halazur nine, “Kendi olanaklarımla Hozat, Harput (Elazığ) ve Ankara’daki nüfus müdürlüklerine yaptığım başvurularda, aileme ait ne doğum tarihleri ne de ölüm tarihleri kayıtlarda bulunmamaktadır. Doğmamışlar, yaşamamışlar... Ne âlâ; isyan bahane, arazi şahane. Zamanın İttihat hükümeti ve Genelkurmay Başkanlığı’nın keyfi idaresi böyle buyurmuştur” dedi.

Osmanlıca uzmanı yok

Halazur Geviş, babasının el konulan arazileri ABD’de çalışarak kazandığı parayla aldığı yönündeki iddiasını ispatlamak için Dışişleri Bakanlığı’na da başvurarak 1907-1908’de Harput’tan ABD ’ye giden vatandaşların isim listesini de talep etti. Ancak bakanlıktan gelen cevapta, arşivlerde Hüseyin Yaprak adında bir isme rastlanmadığı belirtilirken, “Arşivin 1907-1928 dönemini kapsayan kısıtlı sayıda evrakın Osmanlıca belgeler de içermekte olduğu, bu belgelerin layıkıyla incelenmesinin ancak uzman yardımıyla mümkün olabileceği kaydedilmiştir” denildi.

(Radikal)

Kategoriler

Güncel Gündem

Etiketler

Dersimliler