Ahmet Faruk Ünsal: Mazlum Der 28 Şubat’ı yaşıyor

Mazlum Der’de bir süredir devam eden yönetim çatlağı ve tasfiye operasyonu sonucu, atanan kayyum olağanüstü genel kurula gitti. Mevcut yönetimin katılmadığı genel kurulda derneğin başkanı değişti, dernek merkezi istanbul'a taşındı. Derneğin 16 ildeki şubeleri kapatıldı. Mazlum Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, olağanüstü kongreyi ve Mazlum Der’de yaşananları Agos’a değerlendirdi

Mahkeme kararı ve atanan kayyumla Mazlum Der dün Olağanüstü Genel Kurul’a gitti. Mevcut yönetimin katılmadığı genel kurul sonucunda mevcut Genel Başkan Ahmet Faruk Ünsal’ın yerine İstanbul Şube Başkanı Ramazan Beyhan Genel Başkan olarak seçildi. Genel Merkez İstanbul’a taşındı.

Mazlum Der’in genel merkezi de İstanbul’a taşındı.

Genel Kurul’da verilen önerge ile 24 şubeden 16’sı kapatıldı. Diyarbakır, İzmir, Urfa, Antep, Kocaeli, Batman, Mersin, Van, Şırnak, Sakarya şubelerinin de aralarında bulunduğu 16 şubeden 12 si Güneydoğu illerinde bulunuyor. Kapatılan şubeler, bölgedeki hak ihlallerine ilişkin sık sık rapor hazırlıyordu.

Genel Kurul öncesi MAZLUMDER’in mevcut yönetimi bir açıklama yayımlamıştı. Açıklamada, ”Meselenin esası İstanbul Şubemizin, tüm MAZLUMDER şubelerinin eşit olduğu temel prensibini kabul etmeyerek, şaibeli bir delege çoğunluğu üzerinden elde ettiği güç ile Genel Merkez ve diğer şubeler üzerinde vesayet kurma çabasıdır. Bizler herhangi bir şubenin ne genel merkez ne de başka şubelere şaibeli bir sayısal çoğunluk üzerinden vesayet kurmalarını kabul etmeyeceğimizi yineliyor, güce değil, hakka boyun eğmeye devam edeceğimizi, hukuk mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi, bu hukuksuz ve keyfi olağanüstü genel kurula katılmayacağımızı üyelerimize ve kamuoyuna saygı ile ilan ediyoruz” denilmişti.

Ömer Faruk Ünsal

Mazlum Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, olağanüstü kongreyi ve Mazlum Der’de yaşananları Agos’a değerlendirdi. Ünsal, “Mazlum Der, 28 Şubat’ı yaşıyor” dedi.

“Raporlarımızda hakem dili kullandık”

“Süreç geçen sene, hendek ve barikatlarla ilgili Güneydoğu’da yaşanan çatışma sürecinin raporlanmasıyla başladı. Bu raporlama sürecinde Mazlum Der, hiçbir şekilde hendekler ve barikatları meşru bir hak arama yöntemi olarak gördüğünü açıklamamasına rağmen, bizim bazı şubelerimiz, İstanbul, Kayseri ,Konya Malatya merkezli şubelerimiz bizim açıklamalarımızda şiddeti meşrulaştırdığımıza ilişkin bir ithamda bulundular. Oysa biz bu süreçten ne legal bir siyasi partinin ne de bir legal olmayan bir hareketin, ne de herhangi bir şekilde şiddetin taraftarı olacak bir dil kullanmadık. Raporlarımız ortada. Süreçte her iki tarafın da yaptığı hak ihlallerini açık bir şekilde ifade ettik. Devletin de yaptıklarını örgütünde yaptıklarını ifade ettik. Yani kelimenin tam anlamıyla gerek bir hakem dili kullandık. Bu kullandığımız tarafsız tutum, bazı arkadaşlarda rahatsızlık meydana getirdi. Olağanüstü Genel Kurul talebinde bulundular”

“Hukuku çiğnediler”

“Olağanüstü genel kurul talebi tüzüğe göre dernek üyelerini 5’te 1’iyle olabilecek bir şey iken, bu arkadaşlar bizim karşımıza delege imzasıyla geldiler. Biz de tüzüğün çok açık olduğunu, delege imzasıyla genel kurul yapılamayacağını kendilerine söyledik. Konuyu mahkemeye intikal ettirdiler.”

“Mahkeme de tüzükte bu kadar açık şekilde üye yazıyor olmasına rağmen arkadaşları haklı buldu. Konuyu temyize götürelim dedik. Mahkeme kararları temyiz edildikten sonra kesinleşiyor. Yani kesinleşmeden icraya koydular. Bekleseler, belki kendi lehlerine de karar çıkartabilirlerdi. Çünkü mahkemelerin, bu konuda çok iyi çalıştığı kanaatinde değilim. Bir hukuku çiğnediler. Mahkeme hukuku çiğnedi, hem de olağan üstü genel kurulu yapan arkadaşlar hukuku çiğnediler. ”

“Çalışan şubeler kapatıldı”

“Pazar günü bir genel kurul yaptılar. Genel kurulda da derneğin 16 şubesini kapattılar. Derneğin 24 şubesi var siz 3’te 2’sini kapatıyorsunuz derneğin. Kapatılmayan şubelerin bir kısmı da maalesef tabela derneği durumuna düşmüştü. Kendileri kapatılmayı talep ediyorlardı. Çünkü açık dernekler bir takım bürokratik formaliteleri de yapmak durumunda. Kapatılmayı talep eden şubeleri kapatmadılar, çok çalışan, rapor üreten ve aslında şimdiye kadar Mazlum Der’in prestijini inşa eden, emekleriyle marka parlatan şubelerim kapatıldı hem de üyelikleri düşürüldü. Binlerce insanın üyelikleri düşürüldü.”

“Bu bir darbedir”

“Bir zorbalıkla karşı karşıyayız. Bir gerçekten darbe yapıldı. Ben 8 yıldır genel başkanlık yapıyorum ve son dönemimdi. Tüzüğe göre yeniden seçilmem mümkün değildi. Benim yönetimimde, bütün kararlarımızı son derece özgür bir tartışma ortamında aldık. Bu kadar katılımcı bu kadar özgür, bu kadar çeşitli fikirlerin kendilerini ifade edebildiği bir ortamı sürdürdükten sonra, bir baskı bir oldubittiye bu çeşitliliğin yok edilmesi karşısında hem üzgünüz hem de öfkeliyiz.”

“Hukuka taşıyacağız. Hukukun bu kadar tüzüğü dikkate almadan çalışan mekanizmalarını, nasıl bir karar verebileceği konusu da açıkçası da net olarak görebildiğimi konu değil. Ancak temyize başvuracağız. ”

“Nisan aynıda Genelkurmay Başkalığı bizim raporlarımızla ilgili İçişleri Bakanlığına hakkımızda bir soruşturma yürütülmesi için talebi oldu. Aynı süreçte olağanüstü genel kurul talepli imzalar toplanmaya başlandı.”

“Gayri meşrudur”

“Mahkemeden bu Genel kurulun geçersizliğine dair bir sonuç alamazsak, geçersiz çünkü genel kurul yapılmasıyla ilgili kararı biz temyiz ettik. O kesinleşmeden genel kurul yapıldı. Fiili durum yaratıldı. Bu kararları yargıda iptal ettirmezsek, binlerce üyenin üyeliği düşmüş olacak. 16 şubemiz kapanmış olacak. Üyelik düşerse, oy hakları kalmamış olacak.”

“Bir 28 Şubat yaşıyoruz. Bu darbeyi hukuk mekanizmalarıyla savuşturmaya çalışacağız. Yapamazsak, bir durum değerlendirmesi yapacağız. Binlerce insanımızı budayan, bu oldu bitti durumunu, Mazlum Der’in 28 Şubat’ı olarak değerlendiriyoruz. Gayri meşrudur. Hukuk mekanizmalarıyla bir sonuç alamazsak insan hakları mücadelesini burada noktalayacak değiliz. Nihayetinde esas olan mücadelenin kendisidir. ”

Ne olmuştu?

Mazlum Der’in 16 şubenin kapatılmasıyla sonuçlanan süreç geçen yıl başladı. Türkiye’nin batı illerindeki bazı şubeler olağanüstü genel kurul toplanmasını talep ederek 192 delegeden imza topladılar. Ancak bu girişime başka şubelerden itiraz geldi.

Bir taraf, kongre toplanması için delege sayısının, diğer taraf ise üye sayısının baz alınmasını gerektiğini savunuyordu.

Şubeler arasında başlayan tartışmalar mahkemeye taşındı. Mahkeme önce, tüzük gereği üye sayısının bazı alınması gerektiğini söylese de, dosyayı bilirkişiye gönderdi. Bilirkişi ise delege sayısının baz alınarak kongre yapılabileceği yönünde rapor hazırladı.

Raporun mahkemeye ulaşmasının ardından, mahkeme kongre isteyen grubun lehine karar verdi. Kararın ardından Mazlum Der’e kayyum atandı. Bu sırada mahkeme kararına istinaf mahkemesinde itiraz edildi. Mahkeme itirazı karar bağlamadan, olağanüstü kongre kararı alındı.

Etiketler

MAZLUMDER dernek kayyum


Yazar Hakkında

1985 doğumlu. Güncel politika, insan hakları, azınlık mülkleri ve Kürt meselesi üzerine haberler yapıyor. Musa Anter Gazetecilik Ödülleri 2008 yılı en iyi haber ödülü sahibi.