'İnşallah yakında hasret bitecek'

Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme adımlarının siyasi düzlemde konuşulduğu şu günlerde, ayaklarımızın yere basması açısından bu iki ülke arasında halihazırda iş yapan, sivil toplum faaliyetleri yürüten kişi ve kurumlardan da görüş almamız kaçınılmaz. Evet, siyasiler açıklamalar yapıyor ama aslında bunların ne kadarı günlük hayata yansıyor görmemiz gerek. Türkiye ve Ermenistan arasındaki uçuşlar yıllar önce başlamıştı. Haftada iki uçuş olarak sabahın çok erken saatinde yapılan charter (tarifesiz) usulü uçuşlar Atlasjet'in iflas etmesi ile askıda kaldı. Yeni bir şirket de uçuş lisansı için başvurmadığından uçuşlar şimdiye kadar yapılamıyordu. Normalleşme sinyallerinin geldiği şu günlerde, ilk adımlar uçuşların tekrar başlaması yönünde. Türkiye'den Pegasus Havayolları ve Ermenistan'dan FlyOne şirketi harekete geçse de ilk uçuşlar duyurulan tarihlerde başlayamadı. Ancak gerekli izinlerin şu günlerde alındığını ve uçuşların 2 Şubat’ta başlayacağını öğreniyoruz.

Hatırlayanlarınız olacaktır, Ermenistan'ın Armavia Havayolları ile yıllar öncesinde uçuşları gerçekleştiren ve birçoklarına yardım eden Aziz ahparigin (Söğüt) mirasını, aileden Ersin Tüfekçi sürdürüyor. Ersin şu anda Ermenistan'da bir deri fabrikasının müdürü.  Dolayısıyla  bir iş insanı olarak günlük hayata  ve sektöre dair tespitler yapabilecek konumda.

Şu anda neler yapıyorsun? Hâlâ uçuşlar ve turizm işleri ile uğraşıyor musun?

Hem Yerevan'da hem İstanbul'da seyahat acentelerimiz var ve uçak bileti, konaklama özel/münferit tur paketleri satışlarımıza devam ediyoruz. 
Bunun haricinde Yerevan'da yaklaşık 1 yıldır bir deri fabrikasının genel müdürlüğünü yapıyorum. Çok farklı bir alan ama Ermenistan'da bir şeyler üretmekten ve istihdam sağlamaktan çok mutluyum.

Peki Türkiye ile Ermenistan arasındaki ekonomik ilişki ne düzeyde? Sen şimdi oradaki bir fabrikada çalıştığına göre bunu da görme imkanına sahipsin.  Ermenistan'da ekonomi nasıl Türkiye'ye kıyasla? İki ülke ilişkilerinin hep ekonomik düzeyde  başlatılması üzerinden adım atılmaya çalışılıyor.  Ermenistan'ın buna ihtiyacı var mı? Özellikle son kriz sonrasında dolar bazında asgari ücrete baktığında Ermenistan asgari ücreti neredeyse Türkiye'ye yaklaştı diyebilir miyiz?
Ersin Tüfekçi
Diplomatik ilişkinin olmadığı bir yerde doğal olarak sadece ticari ilişkiler oluşuyor. Ticari ilişki de iki ülke halkları ve firmaları arasında çok uzun yıllara dayandığı için siyasiler de ilk olarak en güvenli ve rahat alan olan  bu yolda yürüyorlar. Ermenistan Türkiye'den hammadde ve çeşitli ürünler ithal eden ülke konumunda bulunuyor. Bu yıllardır süren gelen bir durum. Lojistik olarak çok büyük bir avantaj sağlıyor yakın mesafe olduğu için. İkili ilişkiler olmadığı için bu ticaretin büyük bir kısmı Gürcistan üzerinden yapılıyor. Normalleşme olursa bu işlemlerin direkt olması ve aynı şekilde de Ermenistan ürünlerinin Türkiye pazarına ulaşmasının yolu açılır. Pandemiden dolayı dünya genelinde bir belirsizlik mevcut, haliyle bu tüm ülkeleri etkiliyor. Ermenistan Dramı uzun yıllardır 450-500 bandında seyrediyor, TL ise son yıllarda çok değer kaybettiği için maaşlar yeni asgari ücret zammından önce Dolar bazlı hesaplandığında Ermenistan aynı veya biraz daha iyi konumdaydı doğal olarak. Ama burada önemli olan satın alma gücü.  Kazanılan maaşlar ve enflasyona göre çok büyük farkla yok. Ama her yıl belirli sektörlerde ciddi istihdam ihtiyacı doğuyor ve çalışanların maaşları da genel olarak asgari ücretin çok üzerinde. Ermenistan ekonomisi son yıllarda Türkiye ekonomisine göre daha öngörülebilir.

Türkiye ile Ermenistan arasındaki uçuşların başlaması için yapılan çalışmalarla ilgin var mı?

Atlasglobal'in 2019 Kasım ayı sonunda operasyonlarını durdurma kararı alması ve ardından 2020 Şubat ayında iflasını açıklamasından hemen sonra girişlerimiz başlamıştı. Fakat 2020 yılının Mart ayında başlayan Covid-19 salgını ve kısıtlamalarla  hava trafiği tüm dünyada durma noktasına geldiğinden girişimimizi ertelemek zorunda kaldık. Bu dönemde Türkiye ve Ermenistan tedbir amaçlı tüm hava trafiğini,  insani uçuşlar hariç durmuştu. Salgının kontrol altına alındığı, hava trafiğinin ve günlük yaşamın normale dönmeye başladığı 2020 yılının Ağustos ayında tekrar planlamalarımız yapmak üzereyken Eylül ayında başlayan Karabağ savaşı bu planlamamızın iptaline neden oldu. Savaş sonrasında oluşan politik durum nedeniyle normalleşme sinyallerine beklemeye başladık. Şu anda iki ülke otoritelerinin açıklamalarından sonra bu planlamalarda biz de yer alıyoruz. Bizim için bu uçuşların başlaması ticari bir beklentinin çok ötesinde manevi bir öneme sahip. 

FlyOne şirketi Aralık ayında online olarak bilet satışını  başlattı ancak uçuşları yapamadı. O zamanlar izin alamamıştı, şimdi durum nedir?

Gerekli havacılık izinleri iki taraftan da alındı. Her iki ülkeden de birer havayolunun şubatın ilk haftası başlamasını bekliyoruz. Başlangıçta beklentilerimiz haftada 2-3 uçuş olması yönünde.
Bir havayolunun yeni bir destinasyonda uçuş planlaması ve başlaması esasında uzun bir süre gerektiriyor. Her iki ülke havalimanlarıyla anlaşmaların sağlanması, ilgili sivil havacılıklardan uçuş izinlerinin alınması ve tarifenin oluşması kısa sürede hallolacak işlemler değil. İstanbul-Erivan uçuşlarının özelinde bu durumu ele alacak olursak, iki ülke arasındaki hassas durumlar ve ilişkiler bu süreci doğal olarak biraz daha uzatıyor. Uzun yıllardır bu hatta çalıştığımız için bu tür durumlar bizim için sürpriz değil. Burada havayolunun da bir suçu yok ama biraz tez canlı davrandılar diyebilirim.

Kim bu FlyOne?

FlyOne esasında Moldova merkezli düşük maliyetli bir havayolu ve geçtiğimiz yıl FlyOne Armenia olarak Ermenistan'da şirketlerini kurdular. Yıl sonuna doğru da Ermenistan Sivil Havacılığından AOC (uçuş işletme sertifikası) belgesi alarak faaliyetlerine başladı. Yaklaşık bir yıldır zaten kurulum aşamasındaydılar. Komşu diğer ülkeler, Rusya ve Avrupa'ya yakın zamanda uçuş yapmayı planlıyorlar. Ermenistan havacılık sektörü için sevindirici bir haber.

Türkiyeli Ermenilerden de uçuş firmaları aracılığı ile girişimler var sanırım. Bilgin var mı?

Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasından önce de sonra da hem Türkiyeli Ermenilerden hem Ermenistan'daki farklı acentelerden çeşitli girişimler sürekli oluyordu. Bunu biliyorum ve olması da doğal. Önümüzdeki günlerde tüm başvuruların değerlendirilerek ilgili otoriteler tarafından sonuçlandırılmasını bekliyorum.

İki ülke arasındaki yolcu kapasitesi ne kadardır? Haftada 2-3 uçuş en çok kimler için yararlı olacak?

Armavia ve Atlasjet ile bu uçuşları yaparken uzun yıllar haftada iki uçuş olarak planlamaları yapmıştık. 2015 yılında Atlasglobal ile bu uçuşları kademeli olarak artırarak haftalık 5 uçuşa kadar ulaşmıştık. Fakat o zamandan bu zamana çok şey değişti, tekrar aynı uçuş ve yolcu sayılarına ulaşmak yakın zamanda zor olacak. Son yıllarda yaşanan pandemiden dolayı seyahat kısıtlamaları, Türkiye'deki genel ekonomik durum ve kurun yükselişi, Ermenistan'daki insanların savaş sonrası Türkiye'ye karşı oluşan olumsuz bakışları ve çekinceleri, bu sayılara kısa vadede ulaşılmasının önünde büyük bir engel.

Bu uçuşu ezelden beri en çok kullanan ticari yolcular olmuştur. Ticari yolcu haricinde Türkiye'deki Ermeni toplumumuz ve Türkiye'de yaşayan Ermenistanlılar için çok faydalı olacak. Uçuşların başlamasının herkes tarafından büyük bir heyecanla beklendiğini biliyorum.

Türkiye ile Ermenistan arasındaki ticaretin hacminde bu uçuşlar ne kadar etkili? Kargo olarak uçaklar etkili oluyor muydu yoksa genelde bavul taşımacılığı mı yapılıyordu?

Biraz önce de söylediğim gibi bu uçuşları en çok kullananlar ticari yolcular. Birbirine komşu olan iki ülke arasında direkt bir ulaşım yolunun olması ticaret hacmini önemli ölçüde etkiliyor. 

Aslında kağıt üzerinde Türkiye ile Ermenistan arasında doğrudan bir ticaret yok. Bu çeşitli ülkeler aracılığıyla oluyor. İnşallah bu normalleşme sürecinde bu sorunda ortadan kaldırılarak doğrudan ticaretinden önü açılır. Bavul ticareti 2010'lu yıllara kadar çok aktifti artık daha büyük ticari işlemler oluyor.

Durdurulan uçuşlar iki ülke arasındaki turizm ve ticareti nasıl etkiledi?

Uçuşların durmasıyla birkaç alternatif rota kullanılmaya başlandı. Bunlar aktarmalı olarak Kiev, Moskova, Minsk, Atina gibi şehirlerden havayoluyla ulaşmak veya İstanbul'dan Tiflis'e havayoluyla gidip ardından Erivan’a yaklaşık 6 saatlik karayolu seyahatiyle ulaşmak. Her iki alternatif de, yolcuları süre, konfor ve maddi olarak zorladığı için yolcu sayılarında ciddi düşüşler oldu. Bu durumdan özellikle turistik yolcular etkilendi.

Ticarette pandemiden dolayı belirli düşüş yaşandı ama esas düşüş Karabağ savaşından sonra Ermenistan Hükümeti'nin Türk mallarına getirmiş olduğu kısıtlamalarda geldi. Fakat bu kısıtlama 1 Ocak 2022 tarihinde Ermenistan Hükümeti'nin kararıyla kaldırıldı ve tekrar artış göstermesini bekliyoruz.

İki ülke arasındaki turizmin potansiyeli nedir?

Açığa çıkmayı bekleyen ciddi bir potansiyel mevcut. Fakat iki ülke arasındaki siyasi iklim  insanları tereddütte bıraktığı için bir türlü tam anlamıyla potansiyelini ortaya çıkartamıyorduk. 2016-2019 arasında Ermenistanlı turist kafileleri İstanbul, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine seyahatler gerçekleştiriyordu. 2014 yılına kadar Antalya’ya çok sayıda Ermenistanlı turist geliyordu.

Türkiye'den ise Ermeni cemaati haricinde çok sınırlı sayıda seyahatler yapılıyordu. Bunun en büyük sebeplerinden biri insanlardaki Ermenistan önyargısı ve tereddüt içinde olmaları.

İki ülke arasındaki normalleşme adımları ve yapılacak dostane açıklamalarından belli bir süre sonra bu tereddüt ortadan kalkar ve önyargılar kırıldığında  ciddi sayılara ulaşacağımızı tahmin ediyorum. Kültürel olarak birbirine bu kadar yakın fakat birbirinden bu kadar uzak kalmamalı.

Ermenistan’a yatırımlar artıyor

Bunca yıl insanları, işçileri ve iş insanlarını taşıdınız, onlara Ermenistan'da yardımcı oldunuz, şu anda Ermenistan'da iş yapan birçok Türkiyeli Ermeni var. Sen dahil. Ancak genelde yatırımlarını gizliyorlar sanki. Onlar bu süreçte neler yaptı? Onların beklentileri neler ? 

Kadife Devrim sonrasında sadece Türkiyeli Ermeniler değil, diasporadaki Ermeniler de Ermenistan'a gayrimenkul alımlarıyla ve iş kurarak doğrudan yatırımlar yapıyorlar. Sadece Ermeniler değil yabancılar da çok büyük doğrudan yatırımlara sahip ve yatırımları her geçen yıl artıyor.  

Birçok dostumuz ve tanıdığımız Ermenistan'da küçük veya büyük yatırıma sahip. Özellikle gizlemek gibi bir tercihleri olduğunu düşünmüyorum ama gizlemek isteyenlere de saygı duymak gerekir, bunun ticari bir tercihten öte olmadığını biliyorum. Sonuçta Ermenistan çok küçük bir yer olduğu için bu tip şeylerin zaten gizli kalması çok uzun sürmez.
Türkiye'deki Ermeniler için uçuşların olmaması Ermenistan'a ulaşmayı zor ve lüks hale getirdi maalesef. İnşallah bu özlem kısa süre sonra bitecek.

Senin beklentilerin neler?

Kısa vadedeki beklentim uçuşlarımızın Şubat ayında başlaması ve iki ülke halkının birbirini ziyaret edebilme şansına sahip olması. Uzun vadede ise bu normalleşme sürecinin herkes için olumlu sonuçlanması, kara sınır kapılarının açılması ve doğrudan ticarete imkan sağlanmasıyla toplumların barış ve huzur içinde yaşamasını temenni ediyorum.

Bunca sene sonra iki ülke ilk olarak ticari alanlarda adımlar atmaya çalışıyor. Bunun sivil toplumu da arkasından getireceği düşünülüyor. Sence iki ülkenin iş insanları buna hazır mı?

İki ülke halkı arasında uzun yıllardır diyaloğu ve etkileşimi sağlayan en temel unsur ticari ilişkiler. İş insanları tüm zor şartlar altında bu ilişkileri her zaman sürdürdüler ve sürdürmeye de devam ediyorlar. Hali hazırda Yerevan caddelerinde ve AVM’lerde bir çok tanınmış Türk markalarının mağazaları mevcut. Bunların belli bir bölümü Ermenistanlı iş insanları tarafından işletiliyor diğer bir bölümü ise Türk yatırımcılara ait.

İki ülkenin ticari alanlarda doğrudan adım atmaları ve kolaylaştırmaları bu iş insanlarının sayılarını artıracaktır. Ardından da toplumda bunun hissedilmemesi kaçınılmaz.

Kategoriler

Güncel


Yazar Hakkında