"Böylesi Uganda'da bile olmaz" Uganda eşcinselliğe ölüm cezası getiren yasayı yürürlüğe koymaya hazırlanıyor

Müge Dalar, Uganda hükümetinin yıl sonuna kadar “azgın eşcinsellik” olarak tanımlanan durumlara ölüm cezasını öngören yasasını, 'böylesinin Uganda'da bile olabileceğini' yazdı. Ayrıca, kanlı bir iç savaştan sonra Sierra Leone'de gerçekleşen ilk başkanlık seçimleri, Ruanda'da yaşanan soykırımın yargılama süreci ve daha fazlası Dalar'ın hazırladığı 'Afrika'nın Kasımı'nda...

Müge Dalar
dalaroma@gmail.com

Uganda Hükümet Sözcüsü Rebecca Kadaga, 12 Kasım’da yaptığı açıklamada “eşcinsellik karşıtı yasa” olarak bilinen ve daha önce uluslararası baskılar nedeniyle gündemden düşürülen yasa tasarısının, bu yıl sona ermeden parlamentodan geçmesini planladıklarını belirtti. Kadaga, bunun “Uganda halkının bir talebi” olduğunu ve bir “Noel hediyesi” olarak yasanın yıl bitmeden onaylanacağını kaydetti.

Yasa tasarısının 2010 yılında gündeme gelen halinde hâlihazırda 14 yıl hapis cezası öngörülen eşcinsellere müebbet hapis ve ölüm cezalarının getirilmesini öngörüyordu. Tasarı kapsamında “partnerlerden birinin yaşça küçük, HIV pozitif, engelli veya seri cinsel suç işlemesi hali” olarak ifade edilen “ağırlaştırılmış suçlar kapsamında” yeni bir suç tanımı da getiriliyordu.

Yasadaki bazı maddeler ise şöyleydi: Eşcinsellik için ömür boyu hapis cezasının yeniden onaylanması ve eşcinsellik tanımının “bir başka kişiye eşcinsel ilişki maksadıyla dokunma”yı da kapsayacak şekilde genişletilmesi; HIV pozitifleri içine alan “azgın eşcinsellik” diye yeni bir kategorinin oluşturulması ve bu gruptakilerin idamla cezalandırılmaları; eşcinsellik hakları çerçevesinde düzenlenen toplantı ve konuşmaların 5 - 7 yıl ile cezalandırılması; eşcinsel bir arkadaşı ve akrabası olup da, onu ihbar etmeyenlere 3 yıla kadar ceza verilmesi... Bu yasaya göre bir hekim HIV pozitif hastasını, bir anne eşcinsel kızı veya oğlunu, bir öğretmen eşcinsel öğrencisini ihbar etmediği durumda ya para cezası ödeyecek ya da 3 yıla kadar hapis cezası alacaktı. Yasa önerisi yurt dışında yaşayan Ugandalıları da kapsıyor ve yurt dışında eşcinsel evliliği yapanların ömür boyu hapis ile cezalandırılmalarını öngörüyordu.

Hafta başında basında çıkan haberlere göre, yasa parlamentodan geçti ve Devlet Başkanı Yoweri Museveni’nin onayını bekliyor. Doğruluğu kesinleşmemiş haberlere göre, yasa tasarısında değişikliğe gidildi ve “azgın eşcinsellik” için öngörülen idam cezasından vazgeçildi. Ancak hiçbir devlet yetkilisi yasada yapılan “önemli değişiklikler” hakkında detaylı ve güvenilir bilgi vermedi.

Uganda, dünyada eşcinsellerin en çok tehdit altında olduğu ülkelerden birisi. Pew Küresel Eğilim Projesi kapsamında 2010 yılında ülkede yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, halkın %89’u eşcinselliği ahlaken kabul edilemez görüyor. 2011 yılının Ocak ayında, bir yerel gazete “Asın onları” başlığı altında yaptığı haberde, onlarca eşcinseli deşifre etti ve olaydan kısa bir süre sonra eşcinsel hakları aktivisti David Kato evinde öldürüldü.

Eşcinselliğe karşı bu denli katı ceza uygulamaları sadece Uganda’ya özgü değil. Afrika’da 38 ülkede eşcinselliği suç sayan yasalar yürürlükte ve ceza uygulamaları son yıllarda önemli ölçüde sertleşti. Geçmişte sadece erkekler arasındaki eşcinsel ilişkiyi suç sayma eğilimi yaygınken yasaların kapsamı kadınlar arasındaki ilişkileri de kapsayacak şekilde genişletiliyor. “Batı aklı”, Afrika’da AIDS’in bu kadar yaygın olmasını eşcinsel ilişkilerin varlığına bağlarken “Afrika aklı” ise eşcinselliğin Afrika’nın kültür ve değerlerine aykırı olduğunu ve Batı’nın kendi değerlerini Afrika’ya dayatması sonucu bu denli yaygınlaştığını savunuyor, yani sorun dönüp dolaşıp sömürgecilik mirasına dayanıyor.

Dünyanın her yerinde kadın hakları ihlal edilir ama kimse kadın haklarının varlığını sorgulamaz. Konu eşcinsel haklarına geldiğinde, bunun cinsellikle ilgili bir şey olduğu düşünüldüğünden, tepkiler de farklılaşır. Cinsel tercih farklılıkları ve cinsel kimlik değiştirmeleri sonucu ayrımcılık dünyanın her yerinde yaygındır. Bu ayrımcılık katletmekten işkenceye, itilip kakılmaktan özel hayatın işgaline, yargısız infazdan iş hayatında ayrımcılığa, eğitimsiz bırakılmaktan hayatı seçilen insanla paylaşamamaya kadar birçok insan hakları ihlaline sebep olmaktadır. Bu ayrımcılık aynı zamanda kurbanlarını saygın ve emniyet içinde bir hayat sürmekten yani insanların en basit hakkı olan tehdit altında hissetmeden rahat yaşama hakkından da alıkoyar. Uganda’daki yasa, Devlet Başkanı Museveni’nin onayından geçerse, devlet eşcinselleri ayrımcılığa karşı korumak şöyle dursun, kendi eliyle katledecek.

Uganda, fonetik olarak bize değişik geldiği için herhalde, akıl almaz durumlarla karşılaştığımızda içimizdeki Batılıyı uyandırıp “böylesi Uganda’da bile olmaz” dedirtir ya, insan kendini alıkoyamıyor işte “ama böylesi Uganda’da bile olmaz!”.

 

 

 

Şapgir'de bu hafta;

Kategoriler

Şapgir

Etiketler

Uganda