“Gezi Parkı protestolarının planlayıcılarından biri olmak” gerekçesiyle "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmekle" suçlanan, Türkiye'de birçok ünlüyü temsil eden ID Danışmanlık menajerlik şirketinin kurucusu ve ortağı Ayşe Barım ilk kez hakim karşısında. 162 gündür Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Barım ilk duruşmada tahliye edilmedi. Duruşma 1 Ekim' ertelendi.
“Gezi Parkı protestolarının planlayıcılarından biri olmak” gerekçesiyle "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmekle" suçlanan, Türkiye'de birçok ünlüyü temsil eden ID Danışmanlık menajerlik şirketinin kurucusu ve ortağı Ayşe Barım, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
Beş aydan uzun süredir Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Barım hakkında açılan dava, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. 27 Ocak’ta tutuklanan Barım, protestoların organizatörlerinden biri olmakla suçlanıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Barım için 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
162 gündür Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Barım ilk duruşmada tahliye edilmedi. Duruşma 1 Ekim'e ertelendi.
Oyuncular Çağlayan Adliyesi'nde
T24 muhabiri Can Öztürk'ün Çağlayan Adliyesi'nden aktardığı üzere Barım’ın menajerliğini üstlendiği Zerrin Tekindor, Halit Ergenç, Serenay Sarıkaya, İbrahim Selim, Birce Akalay, Hakan Kurtaş, Merve Dizdar, Serkan Altunorak, Miray Daner, Ceyda Düvenci, Ezgi Mola, Bergüzar Korel, Metin Akdülger, Birkan Sokullu, İpek Bilgin gibi isimler duruşmayı takip etti. Barım salonda alkışlarla karşılandı. Duruşmayı takip eden muhabirlerden Fatoş Erdoğan, X hesabındaki paylaşımda Barım'ın oldukça kilo verdiğini ve "Benimle ilgili iddialar asılsızdır" diyerek savunmasına başladığını aktardı.
Ayşe Barım: "Benimle ilgili iddialar asılsızdır" diyerek savunmasına başladı.
— Fatoş Erdoğan (@puleragema) July 7, 2025
Menajer Ayşe Barım, bugün ilk kez
hakim karşısında.#AyşeBarım, duruşma salonuna jandarma eşliğinde getirildi. Cezaevinde sağlık sorunları yaşayan Ayşe Barım'ın oldukça kilo verdiği görülüyor.… pic.twitter.com/SDBzL6H1WT
"Benimle ilgili bütün iddialar asılsızdır. Bu iddialar sosyal medya hesaplarında kimliği belirsiz kişiler tarafından yayılmıştır. Savunmamı yapmadan kendimden bahsetmek istiyorum. Hürriyet, ATV, Kanal D'de çalıştıktan sonra kendi şirketim ID İletişim'i kurdum. Bu sektöre çok emek verdim. Bu 23 yıldır ekibim ile birlikte çok önemli işlere imza attık. Sosyal medyada daha çok bot hesaplarca hakkımda çok aşağılayacı iftira kampanyaları başlatıldı.
Bu kampanyalar ile birlikte çalışmaktan gurur duyduğum bir oyuncum üzerinen haksız para kazandığım yönündeydi. Bu iddialar benim sektörde 'tekelci' sıfatı taşıyan Ayşe Barım yaratıldı. Bu iddiaların üzerinden 1 ay geçmesiyle yeni bir iftira atıldı. Benim Gezi Parkı olaylarını provoke ettiğim üzerine iftiralar atıldı. Polisler evime geldi ve gözaltına alındım, 3 gün nezarethanede bekletildim. 27 Ocak'tan bugüne tutukluyum. Tutukluluğumun 92. gününde iddianamem hazırlandı. Gezi Parkı eylemlerinin ardından soruşturmalar açıldı, davalar görüldü. Bu soruşturmalarda adım geçmedi. Ama 12 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmekle suçlandım. Ben buna anlam veremiyorum. "
"Gezi Parkı'na 1 kere gittim"
"İddianamede de birçok fotoğrafım var ancak üzerimdeki kıyafetim aynı çünkü ben parka 1 kere gittim. O günde de oyuncularım parka gitme kararı almıştı. Bunun üzerine parka gitme zorunluluğum oluştu. Spontan bir karar üzerine oyuncularım setten çıkıp oraya gittiğim için ben de oraya gittim.
O dönemde orada bir dolu ünlü Gezi Parkı'na gidiyordu. Ünlü isimler Gezi Parkı Oteli'nin yanında toplandı. Orada bir açıklama yapılmak istendi. Oyuncular bir megafonu elden ele gezdirerek açıklama yaptı. Benimle çalışmayan bir çok oyuncu da oradaydı ancak iddianamede hepsi benim oyuncum gibi gösterilmiş. Örnek olarak Şafak Sezer ve Zerrin Tekindor gibi birçok oyuncu o dönem bizimle çalışmıyor. Ancak 2013'te bizimle çalışmıyor diye gösteriliyor. 43 oyuncu ile çalışıyormuşuz o zaman 12 oyuncumuz oradaymış. Ben başarılı bir menajer olarak yalnızca 12'sini mi yönlendirebilmişim? Telefonda konuşmam benim orada oyuncularımı yönlendirdiğim anlamına gelmiyor. Ben o gün orada olmayan oyuncularım ile de 6 kere konuşuyorum. Ben başarılı bir menajer olarak orada işimi yapıyordum.
Ben 2013 yılında Osman Kavala'yı tanımıyordum. Beni Osman Kavala ile Fatih Akın tanıştırıyor ve bu 2014 yılında yaşanıyor. Daha sonradan suçlu bulunan biriyle sonradan tanışmam suçlamalara dahil edilmemeli. Ben Çiğdem Mater Utlu ile de 2019 yılında mezunu olduğum Boğaziçi Üniversitesi’nde tanıştım. Gezi Parkı eylemleri zamanında kendisi ile tanışıklığım yok. Yayınlanmayan bir bildirinin tapesi benim adımın da içinde bulunmadığı bir bildiri suç unsuru olarak gösteriliyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ben öğrencilik hayatımda da profesyonel hayatımda da bir siyasi partinin, görüşün üyesi olmadım. Çok da temkinliyimdir, sektörde de böyle bilinirim. Gezi Parkı olaylarının olduğu yaz ben daha çok Ege kıyılarında ve yurtdışındayım. Bir kere gittiğim Gezi Parkı'nı organize etmem mümkün değil."
Savunmasının sonunda ağlamaya başlayan Barım şu ifadeleri kullandı:"Buraya girmeden önce tespit edilen kalp rahatsızlığım ve beyin anevrizmam var. Bütün bunlar olurken ben içeride bir sağlık mücadelesi veriyorum. İlk itirazımızda Asliye Ceza Mahkemesi beni tahliye etmişken savcılık beni yeniden tutukladı. Yaşam hakkımı geri istiyorum. Ben yaşam hakkımı sizin adaletiniz ve vicdanınıza bırakıyorum. Ben 1.5 aydır 12 kere hastaneye sevk edildim. İzninizle sağlıklı bir şekilde yaşamak istiyorum."
Barım'ın savunmasını tamamlamasıyla tanık beyanlarına başlandı. Bkz. İletişim kurucusu Banu Kamile Zeytinoğlu tanık olarak duruşmaya katıldı. Zeytinoğlu şu ifadeleri kullandı: "Ben o dönem Gümüşsuyu'nda oturuyordum. Buna rağmen Gezi Parkı eylemlerinde hiç bulunmadım. Mehmet Ali Alabora'ya destek için hazırladığı bildiri hakkındaki bildiri bize bildirildi. Biz hepimiz "Mehmet Ali Alabora yalnız değildir" diye bir bildiriyi imzaladık. Yayınlanmayan bildiri hakkında bir bilgim yok."
Barım'ın avukatı Deniz Ketenci: "Gezi Parkı olayları daha önce planlanan bir olaydı. Ayşe, nasıl planlanmış olabilir"
Barım'ın avukatlarından Deniz Ketenci ise şu şekilde konuştu:
"Bu soruşturma bildiğiniz üzere bir ihbarla başladı. Bir vatandaş 6 tane Ayşe barım hakkındaki paylaşımları birleştirerek CİMER’e başvuruda bulunuyor. Müvekkilimiz bu konuda soruşturma açılmasına yer olmadığı kararı verilmesi üzerinden 36 saat sonra evi basılarak gözaltına alınıyor. İfadesinde kendisine sorulan sorular az önce konuştuğu hususlardı. Aslında oyuncular Ayşe’yi yönlendirmiş. Ayşe’nin yönlendirme gibi bir durum yok. Ayşe orada basın olması nedeniyle bulunuyor menajer olarak görevini yapıyor. Hem Ayşe hem de oyuncular yapım şirketi ile anlaşma imzalıyor bu nedenle Ayşe orada bulunmak zorunda. Gezi Parkı olayları daha önce planlanan bir olaydı. Ayşe, nasıl planlanmış olabilir?'
Av. Ketenci Barım'ın sağlık durumu hakkında ise "Çam Sakur Hastanesi’nde toplanm 6 adet kalp rahatsızlığı tespit edildi. Kalp pili takılması önerildi. Ben bu raporunu kendi tanıdığım bi kalp doktorunda gönderdim. İleride kalp nakline kadar varan bir durum dedi. Ayşe suçsuz yere orada kapalı kapılar ardında tutuluyor. Beyninde yeni bir anevrizma tespit edildi. Ayşe ölüm riskiyle cezaevinde tutuluyor. Ayşe yarın orada ölse bunun sorumluluğu kimde olacak bilmiyoruz" ifadelerini kullandı.