Patrik Maşalyan için New Jersey’de görkemli konser

27 Haziran’da ABD Doğu Bölgesi Episkoposluğu Ruhani Lideri Mesrop Barsamyan önderliğinde, New Jersey’deki St. Leon Ermeni Kilisesi’nin Abajian Salonu’nda, Patrik Maşalyan onuruna bir konser düzenlendi.

Konser, Ermeni Genel Hayırseverler Birliği (AGBU) sponsorluğu ve Patrik ziyareti dolayısıyla oluşturulan komitelerin işbirliğiyle gerçekleştirildi. Tamar Kayseryan önderliğinde biraraya gelen komite üyeleri şu isimlerden oluşuyordu:  Hilda B. Adil, Raffi Allaverdi, Berc Araz, Şahan Arzruni, Zivart Polatyan Balıkjian, Jacklyn Baltaian, Linda Araz Berenson, Shakay Chahinian, Rita Dagdelen Keskinyan, Natalie Gabrelian, Lusin Garabedian, Haig Gulian, Hagop Hamparsoumian, Margrit Hamparsoumian, Hilda Hartounian, Juliet Inan, Kris Kalfayan, Hratch Kaprielian, Avedis Kasakyan, Gregory Kazanjian, Elizabeth Khodabash, Gregory Manuelian, Talin Manukian, Ani Minnetyan, Arek Nisanyan, Talar Sesetyan Sarafian, Hilda Biosyan Sheshedian, Germain Adil Tek, Hagop Vartivarian, Alice Yiğitkurt.
 
Konserde mezzo-soprano Alvard Mayilyan, klarnetçi Narek Arutyunian, Brezilyalı gitarist Joao Kouyoumdjian, Arjantinli keman sanatçısı Sami Merdinian, keman sanatçıları Suliman Tekalli ve Tanner Menees, çellist Caitlin Sullivan, besteci- piyanist ve AGBU sanat bölümü müdürü Hayk Arsenyan ile ünlü piyanist Şahan Arzruni sahne aldılar.
 
Şahan Arzruni  sorularımıza şu yanıtları verdi: “New York’ta birçok müzisyenimiz olduğu için çok şanslıyız. Patrik Maşalyan’ın ziyareti sebebiyle, bu müthiş sanatçıları bir araya getirme imkânımız oldu. Her bir sanatçı bu geceye katılmak için bizlere yardımcı oldu. Mümkün olduğu kadar farklı enstrümanlar çalan sanatçıları bir araya getirmeye çalıştım.”
 
Patrik Maşalyan konser sonunda yaptığı kısa konuşmada şunları söyledi:  “Bu gece çok değerli sanatçıları dinledik. Ben Gomidas’ın ülkesinden geliyorum.  O ülke hepimizin doğduğu ülkedir. Bu salondaki birçok kişi o topraklarda doğdu veya aileleri oralardan bu ülkeye geldi. Bazen çocukların soruları, bize filozofik kapılar açar. Küçük bir çocuk, bir gün mamasına sorar: ‘Mama, şarkılar bir gün biterse nereye giderler?’ Mama bu soruya şaşırır ve düşünmeye başlar. ‘Gerçekten bizim sanatçılarımız sustuklarında, şarkılarımız nereye gittiler?’ Hayatın döngüsünde bir kural vardır. Her şey doğduğu  yere döner. Müzik de öyledir. Müzik, ruhumuzdan fışkırır adeta ve çıktığı zaman da başka ruhlara girer ve değişiklikler yaratır. Şarkılar da ne zaman ki biter, onlar ruhlarımızda var olurlar. Bu akşam olduğu gibi, bu muhteşem notalar kulaklarımıza yerleşip, her birimizin evlerine gidecekler ve biz onları yaşatacağız.
 
Patrik Maşalyan şöyle devam etti: “Dünyanın dört bir köşesine dağılmışız. Çünkü dünyaya tuz olalım diye dağıldık. Tam da bunun için çalışmalıyız. Bu gece dinlediğiniz müzik, dünyaya tat vermiyor mu? Yaptığımız müziği duyan bir Amerikalı veya bir Avrupalı, bu eserleri yapan kişiyi sormaz mı? Bu güzel sesleri dünyaya hediye eden milleti merak etmez mi? Bu açıdan, her bir Ermeni birer misyonerdir. Irkımızı ve kilisemizi dünyaya tanıtacağız. Herkese teşekkür ederim.”

Kategoriler

Toplum


Yazar Hakkında