“Daha önce de açlık yaşadık ama böylesini hiç görmedik”

İsrail, aylardır kontrol ettiği Gazze'ye gönderilen gıda yardımını da açlık sınırının çok altında tuttu. Şimdi ise açlıktan ölü sayısı hızla artıyor. Gazze'de çalışan Guardian muhabiri Malak A Tantesh ve Kudüs'teki meslektaşı Emma Graham-Harrison'ın haberini kısaltarak yayınlıyoruz.

Muhammed’in iskelet gibi kolları, üzerinde kocaman gülen bir emoji yüzü ve “smiley boy” (gülen çocuk) yazısı bulunan tulumdan dışarı sarkıyor. Bebek Muhammed, gününün büyük kısmını açlıktan ağlayarak ya da zayıflıktan kemikleşmiş parmaklarını ısırarak geçiriyor.

Yedi aylık olmasına rağmen, neredeyse yalnızca 4 kilo ve bu yüzden ikinci kez hastanede yatıyor. “Şu an en büyük korkum torunumu açlıktan kaybetmek” diyor Muhammed’in büyükannesi Faiza Abdul Rahman. Kendisi de açlıktan sürekli baş dönmesi yaşıyor. Bir önceki gün yediği tek şey, bir parça pita ekmeği. “Torunumun kardeşleri de şiddetli açlık çekiyor. Bazı günler, ağızlarına tek lokma bile koyamadan yatağa giriyorlar” diye anlatıyor.

Patient’s Friends Benevolent Society Hastanesi’nde bir deri kemik kalmış başka çocuklar da var. Gazze’de çalışan yalnızca iki çocuk sağlığı ekibi var ve her gün 200 kadar çocuk tedavi için hastaneye başvuruyor.

Hasta çocukları kurtaramamak...

Dr. Musab Farwana, günlerini hasta çocukları kurtarmaya çalışarak ve çoğu zaman da başarısız olarak geçiriyor. Ardından evine dönüp, kendi aç çocuklarıyla son derece yetersiz yemekle doymaya çalışıyor. Anlattığına göre ailesindeki herkes hızla kilo kaybediyor. Çünkü bir doktor maaşıyla neredeyse hiçbir şey alınamıyor. Ayrıca meslektaşı Dr. Ramzi Hajaj, gıda almaya çalışırken öldürüldükten sonra can güvenliği için de endişe ediyor.

Üç günde 43 kişi açlıktan öldü 

Verilere göre, Gazze’de kayda geçen 111 açlıktan ölüm vakasının 40’tan fazlası, son üç günde gerçekleşti. Gazze, neredeyse iki yıldır süren savaş boyunca defalarca açlık uyarısı yapılmasına rağmen daha önce hiç bu kadar açlık görmemişti. Bu hafta, sadece üç gün içerisinde, halk sağlığı yetkilileri açlıktan 43 ölüm kayda geçirdi. Daha öncesinde ise toplam 68 ölüm yaşanmıştı.

Gıda tükeniyor, raflar boş

Savaş boyunca Gazze’de olan Faiza Abdul Rahman, bugünkü durumun geçen sene yapılan sıkı gıda denetimi zamanlarından da kötü olduğunu söylüyor. “Daha önce de açlıkla karşılaştık ama hiç böyle değil,” diyor. Rahman, “Bu, dayanmak zorunda kaldığımız en zor dönem" diye ekliyor. Yerel halk ve doktorların ifadeleri ile İsrail hükümeti, Gazze İnsani Yardım Vakfı, BM ve insani yardım kuruluşlarının verileri, gıdanın tükenmekte olduğunu aktarıyor. Raflar boş, yıl başından bu yana 30 kat artan un bile bulunmuyor.

Artık ne para ne de yardım kuruluşunda çalışmak Filistinlileri koruyamıyor. MSF, Save the Children ve Oxfam gibi Gazze’de faaliyet gösteren 100’den fazla yardım kuruluşu, bu hafta ortak bir açıklama yaparak, “İnsani yardım kuruluşları kendi meslektaşlarının ve partnerlerinin gözlerinin önünde erimesini izliyor” uyarısında bulundu.

AFP’nin gazeteciler sendikası, Pazartesi günü ajans tarihinde ilk defa açlık nedeniyle bir meslektaşlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldıklarını açıkladı. Çarşamba günü ise Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze nüfusunun “büyük bir bölümünün” açlık çektiğini söyledi. “Buna başka ne denir bilemiyorum, toplu açlık – ve bu insan nedenli” dedi.

Aylardır İsrail, Gazze’ye gıda sevkiyatını büyük ölçüde kısıtladı. Mart ayından bu yana izin verilen toplam gıda miktarı, 2,1 milyonluk nüfus için açlık sınırının çok altında. Filistinliler, uzun süren gıda kıtlığı ve durmadan tekrar eden göçler nedeniyle zaten güçsüz durumda.

“Buradaki çocuklar neredeyse iki yıldır açlık çekiyor. Bazı günler tok hissetseler bile mesele. Sedece tok olmak değil, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri almak da mesele. Ve bu besinler tamamen eksik” diyor çocuk doktoru Farwana.

Bir haftada yoğun bakımdaki üç hasta öldü

Farwana, devamla şunları söylüyor: “Çocuğun hayatta kalması için çok basit bir şeye ihtiyaç duyduğunu görmek ve ona bunu sağlayamamak beni çok çaresiz hissettiriyor. Bu hafta yoğun bakımda üç hasta hayatını kaybetti. Bunlardan biri, doktorların normalde temel bir ilaç kullandığı ama şimdi Gazze’de bulunması imkansız olan damar içi potasyum verebilse hayatta olacak bir kız çocuğuydu. Bunlar aklımdan hiç çıkmıyor. Bu çocuk, ailesinin yanına dönebilir, normal bir hayat yaşayabilirdi. Ama basit bir şeyin eksikliği nedeniyle hayatta kalamadı.”

İsrail, 2 Mart’tan itibaren Gazze’ye tam bir abluka uyguladı. Başbakan Benjamin Netanyahu, 19 Mayıs’ta ablukayı kaldırırken hükümetin “açlık krizini önlemek” için hareket ettiğini söyledi. Çünkü ülkenin en sadık müttefiklerinden bazıları, kendisine açlık görüntülerine tahammül etmeyeceklerini iletmişti.

Aslında İsrail hükümeti, Gazze’deki açlık krizini uzatmak için stratejisini değiştirdi. Sadece çok az miktarda yardım girişine izin vererek Gazze’nin kıtlığa doğru gidişini biraz daha yavaşlattı.

'Ölüm tuzakları'

İsrail hükümeti, tüm yardımları dört askeri kontrollü dağıtım noktası işleten, ABD destekli bir organizasyon üzerinden yapıyor. Filistinlilerin “ölüm tuzakları” olarak tanımladığı bu noktalarda, ihtiyaçların sadece küçük bir kısmını karşılayan yardımlar dağıtılırken ve yüzlerce kişi yiyecek almak isterken, İsrail askerlerinin üzerlerine ateş etmesi sonucu hayatını kaybetti.

22 Temmuz itibarıyla, GHF (Gazze İnsani Yardım Vakfı) 58 gündür faaliyet gösteriyordu. Ancak getirdiği gıda, eşit dağıtılsa bile Gazze nüfusunu ancak iki haftadan az bir süre besleyebilirdi.

Salı günü Umm Youssef al-Khalidi, ilk kez Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) dağıtım merkezinde şansını denemeye hazırlanıyordu. Aylarca uzak durmuştu.

"Açlığımızı su içerek bastırıyorduk"

“Açlığımızı su içerek bastırıyorduk. Ailem için duyduğum korku, kendim için duyduğum korkudan daha büyük. Başımın bir belaya girmesinden korkuyorum. Onları kimsesiz bırakacağım diye endişeliyim" demişti al-Khalidi. Ancak ailesi, geçen hafta dört gün boyunca yemek bulamadı.

Savaş öncesinde çocuklar başarılı öğrencilerdi. Sürekli burs kazanırlardı. Şimdi ise bir parça ekmek almak için kızları bilezik satmaya çalışıyor. “Kardeşlerim iskelete döndü, deri ve kemikten ibaretler. En ufak bir harekette başları dönüyor. Tekrar oturuyorlar, yiyecek istiyorlar ve verecek hiçbir şeyim yok" diye belirtiyor Khalidi.

Kaynak: AA

Kategoriler

Dünya