‘Yeni bir dünyaya merhaba diyebiliriz’

Astrolog Talin Ağdere, yeni yılda bizi nelerin beklediğini anlattı. Ağdere, “Türkiye 26 Haziran’dan sonra yılın ikinci yarısında geçmişinden gelen tüm negatiflerden kurtulacak. Annelerin yüzünü güldürecek kararlar alınabilir” dedi.

LORA BAYTAR
lora@agos.com.tr

Astroloji, hayatımızın önemli bir parçası. Hadi itiraf edelim, inansak da inanmasak da gazetelerin burç köşesine şöyle bir kayar gözümüz genelde. İnsanın geleceğe dair o doğal merakına ve elbette iyiye olan ihtiyacına denk gelen yıldız haritasının yorumlanması, aslında başlı başına bir bilim dalı. Kişilerin doğum tarihi, saati ve yeri üzerinden enlem ve boylam hesapları, söz konusu an ve mekânda gezegenlerin konumu ile sonraki dönemlerde yaptıkları açıları ele alan astrologlar, gökyüzünün yeryüzündeki hayatı etkileme olasılıklarının gözler önüne seriyor.

Yeni yılda bizi neler beklediğini astrolog Talin Ağdere’ye sorduk. Beş yıldır profesyonel olarak astroloji ile uğraşan Talin Ağdere, belli tarihler üzerinden yıl boyu gündemimizi belirleyen olayların yıldız haritasını yorumladı.

Hazır uzmanını yakalamışken, öncelikle günlük hayatımızın işleyişini yakından etkileyen ‘retro’ları danışalım dedik. Gökyüzünün en büyük hareketleri arasında, güneş ve ay tutulmaları ile dolunay zamanlarının yanı sıra Merkür gezegeninin ‘retrosu’nu da saymak mümkün. Retro, bir gezegenin rutin düzeninden geriye doğru gitmesi anlamına geliyor ve her gezegen zaman zaman retroya girebiliyor. Mesela Venüs retrosu zamanlarında yeni ilişkiler kurmamamız gerekiyor, zira bu dönemde kurulan ilişkilerden pek hayır gelmiyor. Jüpiter retrosu şansımızı doğrudan etkiliyor. Mars retrosu enerjimizin azaldığı dönemleri gösteriyor.

Ah şu Merkür ‘retro’sundan çektiğimiz

Ama hayatımızı en çok etkileyen, yılda üç kez olmak üzere üçer haftalık dönemlerde retroya giren Merkür gezegeni. Çünkü Merkür bir iletişim gezegeni ve bu dönemlerde iletişimle ilgili her konuda büyük aksaklıklar oluşabiliyor. Yeni anlaşmalar imzalamamak, elektronik alışverişlerinden uzak durmak, görünür görünmez kazalara dikkat etmek gerekiyor. En büyük tartışmaları, trajik yanlış anlamaları hep Merkür’ün retro olduğu zamanlarda yaşıyoruz. Dolayısıyla, astrologlar, gezegenin durağanlaştığı tarihleri not ederek, bu dönemde yeni ilişki, alışveriş gibi girişimleri sınırlamakta, iletişim konusundaki sıkıntılar konusunda duyarlı olmakta fayda olduğunu söylüyor. Öte yandan, bu dönemde geçmişte kaçırdığımız fırsatları tekrar yakalama şansımız da olabiliyor.

Türkiye’nin hali pür meali

Ya daha büyük ölçekte neler oluyor? Malûm, yıldız hareketleri sadece biz insanların değil, toplumların ve ülkelerin de kaderini belirleyebiliyor. Ağdere’ye öncelikle Türkiye’nin haritasını sorduk. Karşımıza şöyle bir tablo çıktı: “Türkiye’nin güneş burcu Akrep, yükselen burcu Yengeç, Ay burcu ise İkizler. Satürn Türkiye’nin yıldız haritasında 5. evi olan Akrep’e geçti ve farklı bir boyut başladı. Bu evde sorundan ziyade sorumluluklar var. Jüpiter de Türkiye’nin şu anda 12. evinde ilerliyor  ve 26 Haziran 2013’e kadar burada kalacak. Türkiye de geçmişine ait tüm negatifliklerden kurtulacak. 27 Haziran 2013 itibariyle bir ay boyunca iç hesaplaşmalar bazı yaptırımlara mecbur edebilir. Askeri meseleler bazı konularda yenilikler getiriyor. Haziran ayının sonunda annelerin yüzünü güldürecek nitelikte kararlar alınabilir. 3 Kasım 2013’te Güneş tutulması Akrep burcunda olacak. Bu dönemde yeni başlangıçlar olabilir. Hatta yeni bir Türkiye için ‘Merhaba’ diyebiliriz. Bu, din grubunun veya muhafazakâr grubun içinde, fakat bilime açık olan, vicdanlı, yardımsever, kimsenin hakkını yemeyen bir hükümet olabilir.”

Talin Ağdere genel olarak dünyada önümüzdeki iki buçuk yıl içinde özellikle tıp alanında çok önemli gelişmeler yaşanacağını düşünüyor. Astroloğumuza göre kadın hastalıkları, cinsel sorunların yanı sıra prostat, üreme organlarındaki kanserlerin kesin tedavisi de bulunacak.

Suriye’de umut yılın ikinci yarısında

Suriye’de rejime karşı çıkan muhalif isyan, sadece bu ülkeyi değil komşu olarak Türkiye başta olmak üzere Ortadoğu coğrafyasını yakından ilgilendiriyor. Ermeni nüfusun da iki ateş arasında kaldığı Suriye’yi bekleyen yakın geleceği Talin Ağdere’ye sorduğumuzda yılın ikinci yarısında yaşanabilecek olumlu gelişmelerin altını çizdi: “Suriye’de savaş, Güneş Balık burcundayken başladı. O dönemde Mars da Balık burcundaydı. Olayları yönlendirme kabiliyeti olmayan bir etki var. Bu, ikili ilişkilerde dengesizlik ve disiplinsizlik yaratıyor. Dipsiz bir kuyuya doğru ilerlerken yanındaki ülke halkını da sürüklemek gibi bir şey. Merkür’ün Balık burcunda retro olacağı 22 Şubat-18 Mart tarihleri arasında, kararsızlıklar ve öfke daha da belirgin hal alabilir. Yılın ikinci yarısında, 26 Haziran 2013’te Jüpiter Yengeç burcuna girince bazı konuları harekete geçirebilir. Özellikle 23 Temmuz-5 Ağustos 2013 tarihlerinde uluslararası konularda haberleşmeler hızlanabilir. 8-9 Ekim 2013’te ise lider durumunda olan yetkili kişiyle ilişkiler daha kolaylaşır. Jüpiter Yengeç burcunda olacağı için daha çok vicdani konularda harekete geçirebilir. 2013’te genel olarak barışı sağlamak adına milletlerarası anlaşmalar önem kazanabilir. 2014’ün Mart ayından sonra yeni bir lider doğabilir. Bu liderin toplumun istekleri üzerine hareket eden ülkenin halk kesimine daha yakın, yaratıcı ve fedakâr bir yapısı olabilir.”

Peki ya Ermeniler?

Türkiyeli Ermeniler açısından da 2013’ün keskin retroları belli ki bir hayli belirleyici olacak. 2007’nin sonlarında Yengeç burcunda gerçekleşen Mars retrosunun Patrik II. Mesrob’un hastalığının başlangıç süreci olduğunu söyleyen Ağdere, “Bu retro üç ay sür-müştü. O dönem muhafazakâr kesimden devlet adamları, dış ülkelerle ilişkilerdeki baskılar, bazı diretmeler ya da yaptırımlar getirmiş, o yılın hükümeti ise aşırı baskı uygulamış olabilir” yorumunda bulunarak Patrik II. Mesrob’un sağlık durumuna ilişkin olarak, “19 Kasım-30 Kasım 2014 arası meydana gelecek Satürn-Satürn kavuşumu dayanıklılığını ölçme ve test zamandır” diyor.

“Ermeni toplumunun kurumları için Haziran 2013’te şans gezegeni Jüpiter, Yengeç burcuna girince, parlak bir dönem başlıyor” müjdesini veren Ağdere, bir araya gelinerek toplum için çalışmaların hızlandırılması gerektiğini hatırlatıyor: “Çünkü Jüpiter, Yengeç burcunda yücelir, ailemiz, toplumumuz, tarihimiz güçlenir. Saklı ve gizli konular ortaya çıkar.”

Bu dönemde şimdiye kadar cesaret edilmemiş mal, mülk ve paylaşımların, köklerimize ait toprak konularının çözülebileceğine dikkat çeken Ağdere, “Jüpiter gezegeni Yengeç burcuna geçince büyük bir üçgen açı oluşturacağından bunlar kendiliğinden oluşmaya başlayacak. Artık vakıf yönetimleri ortak kararlar alıp şimdiye kadar ne yaptıklarını ve yapmaları gereken şeyleri birlikte tartışabilecekler. Tartışarak kendi toplumlarına faydalı birer kişi olmaya çalışacaklar. Bozuk düzen karşısında halkın ciddi maddi sorunları için de özel çalışmalar yapılabilir” diyor.

Uzmanımıza son olarak, yılın en ağırlıklı konularından Üç Horan Vakfı’ndaki seçimleri, vakıftaki ilk seçim tarihi olan 5 Şubat 1861 üzerinden yorumlamasını rica ediyoruz: “Yıldız haritasına bakıldığında Güneş ve Merkür gezegenleri Kova burcunda olduğundan, istediği gibi hareket eden inatçı bir liderlik sistemi mevcut şu anda. Satürn gezegeni haritanın 10. evinde olduğu için bu sistemle muhalefet de başlamış durumda. Ya sistem kendiliğinden değişir ya da kırılır. 21 Nisan’dan itibaren iç hesaplaşmalar yaşanabilir. Mayıs 2013 sonu ve Haziran’dan itibaren ise yeni bir lider yönetime geçebilir” diyor.

İnsan elbette özgür iradeyle kaderini şekillendiriyor ama yıldız haritalarını o iradenin koordinatlarını tayin etmek açısından değerlendirmek pekâlâ mümkün. Talin Ağdere’nin çizdiği yıldız haritasının takipçisi olacağız. Hepimize yıldızlar kadar ışıltılı bir yeni yıl dileğiyle…

BU TARİHLERİ NOT EDİN

MERKÜR RETRO TARİHLERİ

23 Şubat - 17 Mart 2013

26 Haziran - 20 Temmuz 2013

21 Ekim - 10 Kasım 2013

GÜNEŞ TUTULMASI

10 Mayıs 2013 boğa burcunda

3 Kasım 2013 Akrep burcunda

AY TUTULMASI

25 Nisan 2013 akrep burcunda

25 Mayıs 2013 yay burcunda

18 Ekim 2013 koç burcunda

Talin Ağdere: Tutulmalarda 2-5 gün öncesinden dua etmek ve meditasyon yapmak çok iyi gelir. Zira çok büyük bir enerji açığa çıkacağından bunu pozitife çevirme gücümüz olabilir. İyi düşünelim, iyi olsun. Çünkü düşüncelerimizle pek çok şeyi kontrol edebiliriz.”

Astrolojiye ilgi onun kaderi

Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler Fakültesi ve Montreal’deki O’Sullivan College’da İşletme okuyan Talin Ağdere, astrolojide temel eğitimini, Kanada’daki RASA - School of Astrology’de aldı. Daha sonra Melis Nihan Özaktaş ve Güner Yönel’den özel derslerle eğitimini sürdürdü. The MAYO School of Astrology in England’da astroloji eğitimine on-line olarak devam eden Ağdere, astroloji ilgisinin yapısal olduğunu, bu yeteneğinin kendi yıldız haritasından kaynaklandığını söylüyor. Yaratıcılık yeteneği olmadan ve samimi bir ilgi duymadan bu konuda uzmanlaşmanın mümkün olmayacağını söyleyen Ağdere, 1985’te aldığı eğitimle başlayan bu merakının hâlâ sürüyor olmasını da yıldız haritasında Kova’nın yönettiğe üçüncü evindeki, Venüs ve Mars’a bağlıyor.

 

Kategoriler

Güncel Türkiye