ARA
Süryani aydınları Egemen Bağış'ın acilen azledilmesi için bildiri yayınladı
1915'te soykırıma uğratılan Süryani/Asuri halkının aydınları ve aktivistleri, mücadelelerine 'mastürbasyon' diyerek hakaret eden Türkiye'nin Avrupa Birliği Bakanı ve Baş müzakerecisi Egemen Bağış'ı sert bir şekilde kınadı. Çok sayıda imza ile yayınlanan bildiride, Türkiye hükümetinden 'dengesiz davranışlar' ve 'ahlakdışı' bir üslupla konuşan bakanı acilen azletmesi talep edildi.
Bir resmi görüşümüz daha mı oluyor acaba?
Radikal yazarlarından Yetvart Danzikyan, yazısında 'İmralı tutanakları' olarak basına yansıyan notları değerlendirdi. Öcalan'ın azınlıkları tehdit olarak gören klasik 'dış mihraklar' algısına yakın cümlelerini ikinci bir resmi tez daha şeklinde değerlendiren Danzikyan; ' 'Süreç' zarar görmesin diye neredeyse çıtımızı çıkarmıyoruz. Ancak Öcalan'ın 'Anadolu' çözümlemeleri, üzerinde durulmayı hak ediyor' diyor.
Bir daha asla!
28 Şubat 1997'de yapılan darbenin izleri günümüzde hâlâ sürmekte. 28 Şubat'ta, Milli Güvenlik Kurulu'nda alınan kararların neticeleriyle kısmen yüzleşilmiş olsa da, birçok açıdan devam etmekte. Sokakta, evlerinde, ikna odalarında başörtülü kadınların yaşadıkları travmalar hâlâ dillendirilememekte, üniversitelere başörtüsüyle girmek hâlâ 'problem' olarak görülmekte.
'Tahta akıllandı biz akıllanamadık'
Sevag Beşiktaşlıyan, fikrini yazar Latife Tekin'in verdiği 'Okula Hayır' sitesinin kurucusu Serdar Altunoğlu ile websitesinin hikâyesi, 'okul' olgusu, 'alternatif okullar' ve olası yöntemler üzerine konuştu: 'Okullar Fast Food restoranı gibi. Müfredat belli, sorular belli, hocanın bilmesine bile gerek yok, çözüm de elindeki cevap kâğıdında açıklanmış. Hap gibi bilgileri ezberle, hop diye üniversiteye kapağı at. Sonra o üniversite ne yapsın, beynimiz formatlanmış artık. Bir de akıllı tahta çıktı. Tahta akıllandı biz akıllanamadık.'
Cam, ayna, encâm
İsmail Keskin bu haftaki hikâyesinde, iktidar sirkine dönüşmüş ailede anne-baba, ekmek getiren ömür bitiren çemberini sorguluyor.
'Yayıncılık hayatımız hep Türk Devleti’nin sınırını zorlayarak gelişti'
Solun Türkiye tarihinde en fazla yükselişte olduğu bir dönemde alternatif kaynaklardan beslenmeyi ve tabu kırıcı olmayı şiar edinerek yola çıkan bir yayınevi Belge Yayınları. 40 yıla yakın bir zamanda 45 kitabı yargılandı. Ve bugün de tabu kırıcılığından taviz vermeden yoluna devam ediyor… Ayşe Akdeniz, Ragıp Zarakolu ile konuştu.
Başörtülü kadınların “28 Şubat mesaisi”
Deniz Işıker Bedir, başörtülü kadınlara “öğrenilmiş çaresizliği” miras bırakan, onlara engellenme hissini, yalnız bırakılma halini yaşatan 28 Şubat darbesini yazdı: ' Psikolojik olarak yas süreci, eğer acı yaşanmazsa ve paylaşılmazsa devam eder. Bir yakınını kaybeden insanlar, o kaybın ardından uzun süre gözyaşı dökmezse, uzamış bir yas onlara sürekli eşlik eder, o ölümü bir türlü kabul edemezler.'
Klasik müziğin duvarlarından taş kaçırmak
Klasik müzik çoğunlukla elittir. Ama bu elitizm müziğin özünden gelmez. Ona elit sıfatını yapıştıran bizlerin klasik müziğin etrafına ördüğü duvarlardır. Yine de duvarın bir taşını çıkarmamız bile müziğin bize sızmasına şans verir. Bazense, duvarın öteki tarafında bizleri beklerken çoktan tuğlalarla oynamaya başlamış müzisyenler vardır. Sertan Şentürk yazdı...
Afrika'nın Şubat'ı
Müge Dalar, her ay olduğu gibi Afrika kıtasında Şubat ayında neler olup bittiğini aktarıyor. Fransız hükümetinin Mali'deki askeri operasyonu, Ruanda'daki soykırım davaları, Tunus'taki muhalif liderin uğradığı silahlı saldırı ve daha fazlası Afrika'nın Şubat ayında...