ARA
Adli Tıp Kurumu
Genç okurlar için hatırlatmak isterim; Türkiye’de 12 Eylül darbesinin hemen ardından yeniden yapılandırılan ilk kanunlardan biridir Adli Tıp Kurumu Kanunu ve bu kanun o dönem bütün hızıyla sürdürülen siyasi cinayetlerin, işkencenin, eziyetin üstünü örtmek için bu kurumun iyi bir araç olduğu düşünülerek yapılmış, iştigal sahası nedeniyle özerk olması gereken kurum doğrudan yürütmeye bağlanmıştır. Çünkü tahakküm sistemlerinde devlet, adli tıp alanını hakikatin ortaya çıkarılması yönünde değil hakikatin örtülmesine yarayan şekilde kullanıyor. Şili’nin adı cinayet ve işkencelerle anılan diktatörü Pinochet’in adli tıp kurumu için “devletin kirli çamaşırlarını yıkayan bir çamaşır makinesi” tanımlamasını yapması boşuna değil.
Serdar Korucu’dan yeni kitap: "Bu Yas Bitmez’, kimse bizi unutmamalı"
Gazeteci Serdar Korucu’nun, 2015-16 yıllarında yedi şehirdeki sokağa çıkma yasakları döneminde yaşananları, yakınlarını kaybedenlerin anlatımlarını kayda geçirerek hazırladığı “Bu Yas Bitmez” isimli kitabı okuyucuyla buluştu. “Onların cezasızlık karşısındaki mücadeleleri ve adalet taleplerinin altını çizdik” diyen Korucu, kitabını Selamet Yeşilmen’in eşi Abdurrahim Yeşilmen'in şu sözleriyle özetliyor: “Bizi unutmamaları lazım, kimse bizi unutmamalı, bu herkesin başına gelebilir.”
Emine Ocak Galatasaray’dan uğurlandı: Kayıplar bulunana dek buradayız
Dün yaşamını yitiren Cumartesi Anneleri’nden Emine Ocak için kayıp yakınları, insan hakları savuucuları ve binlerce kişinin katılımıyla Galatasaray Meydanı'nda cenaze töreni düzenlendi. Emine Ocak törende, “Şimdi seni Hasan'ın yanına uğurluyoruz. Tüm kayıplara selam söyle. Kayıplar bulunana, sorumlular yargılanana dek buradayız. Mirasına sahip çıkacağız” sözleriyle uğurlandı.
ERVAB toplandı, İtimat Büro raporu üyelerle paylaşıldı, okulların birleşmesi konusu gündeme geldi
ERVAB (Ermeni Vakıflar Birliği) 21 Temmuz Pazartesi günü Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi, Gomidas Salonu’nda toplandı. Toplantıya Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan, ERVAB Başkanı Bedros Şirinoğlu, kilise vakıf başkanları ve Ermeni toplumundan akademisyenler katıldı. Toplantı yine basına kapalı gerçekleştirildi. Eleştiriler üzerine kendini fesheden İtimat Büro hakkındaki denetçi firma raporu vakıf başkanlarına sunuldu. Faaliyetler için "Genel olarak şeffaf" saptamasını yapan rapor iç denetim faaliyetlerinin yapılmadığına da dikkat çekti. ERVAB Başkanı Bedros Şirinoğlu toplantı sonrası yazılı açıklama yaptı. Şirinoğlu'nun açıklamasına göre Patrik Maşalyan "Pandemi döneminde yaptığı 'Hiçbir okul kapatılmayacak' açıklamasına değinerek, mevcut şartlarda bu taahhüdün sürdürülemediğini ve okulların birleştirilmesinin zorunlu hale geldiğini belirtti."
Okulların bütçe sorunlarına değinen Şirinoğlu, "İstanbul genelinde 5 okul ve 1 lise ile sistemli ve kaliteli bir eğitim yapısının kurulabileceğini" söyledi.
Paşinyan’ın İstanbul ziyareti ve “tutarlılık”
Koçunyan, bu cümlelere arka arkaya beş gün süren, gazetenin sürmanşetinde Türkçe olarak yayınlanan “Türkiye Ermeni Toplumunda Tepkiselliği Tekelleştirme Çabaları” başlıklı yazı dizisinin üçüncü bölümünde yer verdi. Karmaşık cümlelerle dolu ilk iki yazıdan sonra sıranın Agos’a ya da bana geleceği belliydi. Biliyorum bu konudan sıkıldınız, ama bu eleştirilere yanıt vermek durumundayım.
Bahçeli “Ebedi rejim” istiyor ama...
Cumhurbaşkanı yardımcılarından birinin Kürt, birinin Alevi olmasına yönelik teklif, seçmen nezdinde de Bahçeli’nin yeni garantiler aradığının, bu yönde yoklamalar yaptığının işareti. Bu tablo içinde asıl meselemiz, ‘Lübnanlaşmak’tan ziyade “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin sanki artık tartışılmaz, doğal bir sistem ya da rejimmiş gibi sunulması, toplumun zihninde bu şekliyle yerleşmesinin istenmesidir. Oysa bu sistemin sakıncalarını yaşadık, yaşıyoruz. Güçler ayrılığı artık tamamen buharlaştı. Denge-denetim mekanizmaları tamamen yok olmuş durumda. Yetmezmiş gibi CHP’ye yönelik bir darbe hukuku da tüm hızıyla sürmekte.
“Beyaz Toros zihniyeti yok olmadı yalnızca biçim değiştirdi”
Zorla kayıpların, faili meçhullerin ve cezasızlığın sembolü olarak hafızalarda yer edinen Beyaz Toroslar, yeniden Türkiye gündeminde. Paramilitarizm üzerine çalışan Dr. Özlem Has, cezasızlık ve kapanmamış toplumsal yaralarla birlikte bu sembollerin siyasal alanda dolaşmayı nasıl sürdürdüğünü, zihniyetin sadece biçim değiştirerek günümüzde nasıl devam ettiğini anlattı.
Eskişehir'de orman yangını: 10 orman işçisi hayatını kaybetti
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ankara’daki Yangın Yönetim Merkezi’nde yaptığı açıklamada, Eskişehir Seyitgazi'de orman yangınına müdahale eden 5'i orman işçisi, 5'i AKUT çalışanı 10 kişinin şehit olduğunu söyledi.
Ulus-devlet’in mumu sönmeye koyulurken
Türkiye’nin kopyalamış olduğu Fransa artık bir Ulus-devlet değildir, bir demokratik devlet’tir. Çünkü çok önemli bir desantralizasyon / ademimerkeziyetçilik süreci sonucu yerel yönetimlere mali dahil çeşitli yetkiler tanınmıştır. Fransa’yı burada bırakır ve Türkiye’nin doğmakta olduğu döneme dönersek, bu bölgesel özerklik 1921 Anayasası Md. 11-14’te aynen mevcuttur.
Af Örgütü: Emine Ocak adalet inancını hiç yitirmedi
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü Ruhat Sena Akşener, 1995’te işkence sonucu ödürülen oğlu Hasan’ın faillerinin bulunması için 30 yıldır mücadele yürüten Cumartesi Anneleri’nden Emine Ocak’ın bugün yaşamını yitirmesine dair bir açıklama yaptı. Akşener, “Zorla kaybedilen herkes için hakikat, adalet ve hesap verebilirlik hakkının önemine ve gücüne olan inancını hiç yitirmedi. Onu çok özleyeceğiz” dedi.