BASKIN ORAN
Astronot Niyazi’den daha önemli biri: Dilan Taşdemir
Yalnız, ufak bir problem var: O fotoğraflar, Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair 6151 sayılı Kanun’un uygulaması olarak Kandil’e resmen yapılmış ziyaretin fotoğrafları. O sırada İmralı’da resmî yetkililer Öcalan’la görüşmekte, milletvekilleri de Kandil’de PKK’yla.
Gassaylı mısınız?
Şimdi yapılan nedir, Macron’la didişmede GS Üniversitesi’ni top mermisi olarak kullanmaktan başka?
Boğaziçi fiyaskosunun 12 Eylül temellerinden fışkıran taze filizler
Türkiye’nin en seçkin üniversitesini kontrole alabilmek için önce bir “seyyar kayyım” atadılar rektör diye. Bu zat, yanına 2 adet yardımcı bulabilmek için bir ay uğraştı, sonra baktı bunun daha yönetim kurulu var, senatosu var, böyle götürebilmesi çok yaş iş, anlaşılan akıl da verdiler ve dediler ki, ‘Olum, sana arkasını dönenlerle uğraşacağına sen buraya TIR’larla hoca taşı, burayı kestirmeden fethet’.
Boğaziçi fiyaskosunun fiyasko geçmişi-geleceği
Nasıl ki bir yalanı örtmek için ardından bir dizi yalan üretmek mecburiyse, aynen öyle. Çok yakın geçmişte çok örneği var, ama önce tanımlayalım.
Kahkahayla ve hıçkırarak Hrant’ı düşünürken
Telefonda ısrarla davet etmişti. Feyhan’la ilk İstanbul seyahatimizde evine yemeğe gidiyoruz. Kapı gibi, kollarıyla bi sardı mı seni neredeyse yok eden bir Fırat. Daha doğrusu, hemen ve utanarak öğrendiğim kadarıyla Hrant. Utanmak, çünkü bu bir avuç insana adlarını bile söyletmeyen egemen etno-dinsel gruptan biriyim. Müslüman ve Türk’üm.
TBMM Başkanı M. Şentop’un son demecinden kalkarak
TBMM Başkanı M. Şentop, kendisini o mevkie getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı memnun edeceğim derken, biraz batırmış.
Yakında antik belge değeri kazanması mümkün bir yazı
İçişleri Bakanı'nın bugünkü siyasi atmosfere zararlı hale gelen eski demeçleri sosyal medya platformlarından TRT tarafından kaldırılıyor. Bu nevzuhur icadın kullandığı esbab-ı mucibe ise en az kendisi kadar ilginç.
TBMM’deki muhafazakarları gönülden kutlarım
Ben gazeteci değilim. Ama bu yazımla gazetecileri atlatıyorum ve TBMM’deki muhafazakar milletvekillerinin geçtiğimiz günlerde gündeme getirdikleri ve çeşitli engellemeler sonucu kabul edilen çok önemli bir kanundan bahsetmek istiyorum
Son çıkan kayyımcı OHAL kanunu İslamcı örgütlere uygulanmayacak
Bu yazı kısa olacak. Çünkü olay çok kısa özetlenebilecek kadar net. “Tarihçe” lazımsa, Y. Kaplan’dan dört gün önceki bir Yeni Akit yazısından başlayalım:
Hazırlanın: Şeddeli ve sürekli OHAL geliyor
Teklifin 43 maddesinden sadece 6’sı kitle imha silahlarıyla ilgili. Bu silahların yayılmasını engellemek dışında her şey var teklifte. Özellikle de muhalif dernek ve vakıfları kanunen ve/veya fiilen kapatacak her şey. O kadar ki, gerçek adı “Dernekleri İmha Etmeye İlişkin Kanun Teklifi” olmalıydı