YETVART DANZİKYAN

Yetvart Danzikyan

KARDEŞÇESİNE

Yakın zamana kadar Ermenistan’ın, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı nezdindeki Türkiye temsilcisi olan Prof. Dr. Arsen Avagyan sadece bir diplomat değil aynı zamanda verimli bir akademisyen. Avagyan’ın Gaidz Minassian ile birlikte kaleme aldığı “Ermeniler ve İttihat Terakki” başlıklı çalışması daha önce Aras Yayınları tarafından yayınlanmıştı. Avagyan şimdi yeni bir çalışma ile Türkiyeli okurların karşısında. “Karanlıkta Kalmış Bir Eylemci: İttihatçı Komünist Salih Zeki (Kuşarkov)” başlıklı çalışma, TÜSTAV Sosyal Tarih Yayınları tarafından yayınlandı. Ermeni Soykırımı sürecinde özellikle Deyr-i Zor mutasarrıflığı döneminde kıyıcı bir rol üstlenen Salih Zeki’nin daha sonra Bakü’de TKP’nin kuruluşunda önemli bir rol oynaması ve onun tüm hayat hikayesi, Türkiye’nin yakın tarihi açısından da ilginç ayrıntılar içeriyor.

Açık Radyo’da Cumartesi sabahları yayınlanan Radyo Agos’ta 2019 yılının son programında, Beyoğlu ve Tünel’in 1950’lerine, 60’larına ve 70’lerine tanıklık eden iki ustayı, iki tatlı insanı ağırladık. Merujan Gevik ve Ara Teller. İkisi de kuyumculuk zanaatının güzel dönemlerine tanıklık etmiş isimler. Pakrat Estukyan ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bu sohbette, eski zamanlara yolculuk ettik, mesleğin o güzel ustalarını hatırladık.

Sanasaryan Han niçin Ermeni toplumuna geri verilmiyor? İhale için neden Anayasa Mahkemesi’nin kararı beklenmiyor? Bu konuda kapalı kapılar arkasında alınmış kararlar, yapılan pazarlıklar mı var? Patrikhane’nin bu konudaki açıklaması-itirazı resmî makamlarca neden görmezden gelindi? Milletvekillerinin verdikleri soru önergelerine niçin yanıt verilmiyor?

Sosi Kevonyan Hrant Dink Vakfı'nın yasaklanan Kayseri konferansı için Türkiye’ye gelmişti. ABD’de yaşıyor, aile kökenleri Kayseri’ye dayanıyor. Onunla aile hikayesini ve büyükbabasının 1915 soykırımına tanıklık eden günlüklerini konuştuk.

Suriyeli Mahmud’un başından geçenleri düşünürken, insan ister istemez Ermeniler’in durumunu da düşünüyor. Mesela aklım hemen yeni tanıştığım insanların bana genellikle söylediği ve diğer Ermeniler’e de söylendiğinden emin olduğum şu cümleye gitti. “Bizim Ermeni komşularımız vardı, çok iyi insanlardı...”

Münih Ludwig-Maximilian Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren Talin Suciyan’ın Tanzimat döneminde Ermeni toplumunun devletle, diğer topluluklarla ve kendi içinde yaşadığı sorunlara ilişkin kaleme aldığı habilitasyon tezi oy birliği ile onaylandı. Suciyan ile habilitasyon tezini ve Ermeni Patrikhanesi arşivlerine yansıyan manzarayı konuştuk.

Boğaziçi Üniversitesi’nin 2008 yılından bu yana geleneksel olarak Hrant Dink anısına düzenlediği konferansların bu yılki konuğu Eleni Varikas’tı. Çalışmalarını Paris Vincennes Üniversitesi/Paris 8 ve CNRS’e bağlı Paris Sosyoloji ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nde sürdüren Varikas özellikle dışlanmışlar ve modern dünyanın “parya”ları üzerine odaklanıyor. Varikas ile aynı günlerde ünlü Marksist sosyolog ve filozof Michael Löwy de İstanbul’da bir konferans verdi. Löwy ve Varikas konferans sonrasında “23,5 Hrant Dink Hafıza Merkezi”nde idiler. İki akademisyenle hem Hrant Dink’in mücadelesini, hem de yakın tarihin ve şimdinin dışlanmışlarını, muhalif hareketleri, hafıza ve hatırlamayı konuştuk.

Sen hepimizden iyi biliyorsun, buraya bir günde gelinmedi. Bu yolu hazırlayan, açan kesimler, isimler vardı. Onlar hâlâ soruşturulmuş değil.

Hrant Dink Cinayeti Davası İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. 2016 yılından bu yana kamu görevlilerinin yargılandığı davada şu aşamada tanıklar dinleniyor. Bir sonraki celse 18 Şubat’ta. Ancak özellikle cinayete giden yol ve cinayetin nasıl karara bağlandığı hala açığa çıkmış değil. Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu ile davada gelinen aşamayı konuştuk.

Türkiye Ermeni toplumunun eğitim emektarlarından Paskal Törenli'yi 23 Aralık Pazartesi günü 78 yaşında kaybettik. Hayatımda iz bırakan öğretmenlerden biri olmuştur . Yıllar yıllar sonra hayat hikayesine dair ayrıntıları öğrendiğimde benim için daha önemli bir figür oldu. Ankara Ermenilerinden oluşu, çok küçük yaşta bizim de okuduğumuz Pangaltı Mıkhitaryan’a yatılı olarak gelişi, Ermenice’yi orada öğrenmesi, sadece bir öğretmen olarak değil, Türkiye Ermeni toplumunun bir üyesi olarak da ne kadar zorlu koşullarda yetiştiğinin bir kanıtıydı.