YETVART DANZİKYAN
İmralı’daki görüşme ve sonrası
Peki, görüşme oldu şimdi ne olacak? Kamuoyu elbette ve haklı olarak İmralı’da nelerin konuşulduğunu merak ediyor. Ancak görüşmenin geniş komisyona anlatılacağı ve 26 Kasım Çarşamba günü yapılması beklenen toplantı ertelendi. Hadi buradan da bir sonuç çıkarmayalım ama ana soru yerinde duruyor: Neler konuşulduğunu öğrenebilecek miyiz ve bundan sonra neler olacak? İki soruyu dile getirmekte fayda var: Sürecin siyasi sorumlusu kimdir? Devlet mi, AKP mi, MHP mi? Üçü birden mi? Öyleyse bile, irade kimdeyse iktidar ayağında sahipsiz gibi duran siyasi sorumluluğu almalı ve buna göre hareket etmeli. İkinci olarak: Öcalan’ın perspektifini az çok öğrendik. İktidarın Kürt meselesinin çözümüne dair nasıl bir perspektifi var?
Bahçeli İmralı’ya gitseydi, neler konuşulacaktı?
Tabloya baktığımızda Komisyon’dan İmralı’ya ziyaret kararının çıkması artık sürpriz olmaz. Şimdi gelin bir zihin egzersizi yapalım ve bu tabloyu tersine çevirelim. Tamam, çok açık ki, Bahçeli’nin zaten İmralı’ya gitme niyeti yoktu, süreci hızlandırmak için bu çıkışı yaptı. Hızlandırdı da. Ama gazeteci ve vatandaş olarak şunu düşünmeden edemiyoruz: Ola ki gelişmeler hiç beklenmedik bir hal aldı ve Bahçeli İmralı’ya gitti. Ne konuşacaklardı acaba?
Hukuk kalmadı, “strateji” verelim
TRT’den yayınlanır mı yayınlanmaz mı bilinmez ancak iktidarın en güçlü rakibi İmamoğlu’na yönelik organize ettiği –siyasi hayata darbe niteliği taşıyan- yargı sürecini seçim yılı olan 2028’e kadar taşımak istediği ve böylece hem İmamoğlu’nun hem CHP’yi olabildiğince yıpratmak istediği anlaşılıyor. Gezi direnişi tutuklularından Tayfun Kahraman hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararını ise, yerel mahkeme, uygulamama yoluna gitti. Aynı Can Atalay vakasında olduğu gibi.
Ter-Matevosyan: Ermenilerin 1915'te ne olduğunu anlamak için KGB'nin yönlendirmesine ihtiyacı yoktu
Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ın Türk-Ermeni-Azeri düşmanlığını SSCB ve KGB'nin şekillendirdiğine dair açıklaması bazı çevrelerce eleştirilirken, bazılarınca takdir edildi. Türkiye ve Sovyetler ilişkileri uzmanı, "Türkiye'nin Dönüşümüne Sovyet Yaklaşımı" isimli kitabın yazarı ve Ermenistan Amerikan Üniversitesi öğretim üyesi Vahram Ter-Matevosyan, "Osmanlı İmparatorluğu’nun gerçekleştirdiği soykırımdan ve Kemalist güçlerin katliamlarından sağ kurtulan Ermenilerin ailelerine, köylerine, şehirlerine, kiliselerine ne olduğunu anlamak için, 1954’te kurulan KGB’nin, yönlendirmesine ihtiyaçları yoktu" dedi.
“Çatlak” yok ama frekanslar farklı
Bütün bu tablo içinde Bahçeli’nin -süreç özelinde elbette- Erdoğan’a kıyasla Öcalan ile daha fazla aynı frekansta olduğunu söylesek çok mu iddialı bir analiz yapmış oluruz? Muhtemelen. Ama özellikle ABD ve İsrail’in bölgedeki rolü hakkında Bahçeli ve Öcalan aynı kaygıları taşımakta. Erdoğan ABD’de Trump ile görüşürken Bahçeli’nin Türkiye-Rusya-Çin ittifakı önerdiğini hatırlayalım. Öcalan da sürece bilhassa İsrail’in zarar verebileceği yönünde uyarılarda bulunmuştu. Bu hafta bir diğer gelişme ise ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın, Türkiye ve İsrail arasında yakınlaşma mesajı vermesi oldu.
Cumhuriyet 102 yaşında, muhalefet hapiste
“Demokrasi ve özgürlüklerle doldurmadığımız sürece kavramın içi boş kalır” diye yıllardır söyleyegeldiğimiz “Cumhuriyet” 102'inci yılında ne durumda? Açıkçası gerek demokrasi, gerek insan hakları, gerekse ekonomik açıdan hiç de parlak durumda değil. Üstelik 102. yılda yeni bir uygulamaya gidildiğini öğrendik meselâ.
PKK hükümete ‘top sende’ diyor
PKK özetle genel bir af yasası değil “PKK’ye özgü geçiş hukuku”ndan bahsetmekte. Bu geçiş hukuku nedir, nasıl formüle edilebilir şu an bilemiyoruz. Hükümet böyle bir özel geçiş hukukuna hazır mı, bunu da bilemiyoruz. PKK “özel geçiş hukuku”nun yanısıra ayrıca “demokratik siyasete katılabilmek için gerekli özgürlük ve demokratik entegrasyon yasaları”ndan da bahsediyor. Peki hükümet ne diyor?
Kıbrıslılar dertlenmesin, konu Türkiye
Evet Bahçeli’nin önerisi uygulanabilir değil ancak kanımca konu da Kıbrıs’la hem ilgili, hem değil. Kıbrıs ile ilgili çünkü MHP’nin ve MHP’ye yakın isimlerin KKTC’de güçlü ilişkileri var ve belli ki Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı makamında olmaması Bahçeli’yi rahatsız edecek. Öte yandan pek de ilgili değil çünkü MHP, “İmralı Süreci” ile ilgili olarak İYİ Parti ve Zafer Partisi’nin yanısıra ulusalcı diyebileceğimiz çevreler ve bu çevrelere yakın medya tarafından da sıkıştırılıyor. Ve aslına bakılırsa “Süreç” de pek kolay ilerlemiyor.
Daron Acemoğlu'ndan Agos'a açıklama: Ermenistan'da ya da Türkiye'de hiçbir parti ile çalışmıyorum
Ermenistan'da Rus oligark Samvel Karapetyan'ın kurucusu olduğu ve partileşme aşamasında olan "Bizim Yöntemimizle " hareketinin düzenlediği son toplantıda Nobel ödüllü ekonomist Daron Acemoğlu'nun gönderdiği bir görüntülü mesaj paylaşılmış ve Acemoğlu'nun harekete danışmanlık yapacağı belirtilmişti. Acemoğlu Agos'a yaptığı açıklamada "Onların konferansı için bir mesaj gönderdim ama parti ile hiçbir bağlantım yok" dedi.
Şarm El Şeyh’teki zirve ne anlatmıyor?
Barış elbette önemli. İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda en az 67.869 kişi hayatını kaybetti. Bu kişilerin çoğu kadın ve çocuk. Binlerce insan sürgün edildi, evlerini kaybetti. Ancak olup bitenin arka yüzüne de bakmak zorundayız. İki devletli çözüme ne oldu? İsrail’in 1967 işgali öncesi sınırlarına çekilmesi taleplerine ne oldu? İsrail’in Filistin’de “işgalci” konumda olduğu kayda geçirildi mi, geçirilecek mi? İki yıl süren “Soykırım” uygulamasından ne zaman söz edilecek?

