YETVART DANZİKYAN
Onnik bir gün ‘yanlış’ taksiye biner ve olaylar gelişir
İnsan hakları alanında çalışmaları ile bilinen avukat-hukukçu Orhan Kemal Cengiz’in öykülerini biraraya getirdiği “En İyi Oyuncu” başlıklı kitabı SRC Yayınları’ndan çıktı. Orhan Kemal Cengiz kitabında dört öyküyü biraraya getirmiş. “Yanlış Taksi” başlıklı öykü ise benim açımdan ilginç, çünkü zamanında bir röportajda söylediğim bir cümle, Orhan Kemal Cengiz’e esin kaynağı olmuş. O cümlenin ne olduğunu birazdan okuyacaksınız. Hak mücadelesi alanında takip ettiği davalarla ilgili pek çok kez kendisinden bilgi aldığım Orhan Kemal Cengiz ile bu kez ilham kaynağı olduğum öykü ve kitabı üzerine konuştum.
Ortadoğu’da hiçbir şey eskisi gibi olmamalı
Bu saldırıyla ‘Artık yeni bir döneme giriyor muyuz?’ sorusu herhalde gündeme gelebilir. ABD ve ağırlıklı olarak Batı dünyası, genel olarak Ortadoğu meselesinde İsrail’i destekleyegeldi. Bugün de böyle. Hastane saldırısı sonrasında ABD Başkanı Biden İsrail’e destek verdi. Ancak bilgi ve haberin çok hızlı yayıldığı şu dönemde artık bu destekler eskisi kadar geçerli olmuyor. Batı medyası da bu anlamda sert bir eleştiri altında. Bir yandan da “doğru haber” arayışı sürüyor.
Füzeler konuşuyor, siviller ölüyor
“Siviller bölgeyi terk etsin” demek neyi çözüyor peki? Binlerce, on binlerce insan kısıtlı saatler içinde nereye gidecek, ne yapacak? Yeni çağın savaşları ne yazık ki böyle. Füze saldırıları bir gövde gösterisine dönüşmüş durumda. Görüntüler hızla sosyal medyada paylaşılıyor ve savaşın dehşeti katlanarak artıyor. Ve can kayıpları artık sadece bir sayı haline geliyor.
İnsanlığımızı kaybetmeden
‘Tek devlet, tek millet’ belki birçoklarının kulağına hoş geliyor. Ancak bu etnik olarak ‘arındırılmış’ topraklar kimseye huzur getirmiyor. İnsanların, halkların bir arada yaşayabilme ihtimalinden vazgeçerek varabileceğimiz bir yer yok.
Karabağ: Ateşkesten sonra durum
Ne yazık ki genel hava, 1990’larda Ermenilerin Karabağ’da yaptıkları dolayısıyla şimdi başlarına gelenleri hakettiği yönünde. Şüphesiz 90’larda çok sayıda hak ihlali yaşandı, pek çok Azeri yaşadıkları toprakları terketmek zorunda kaldı. Peki durum böyle diye bu işlerde hiç kabahati olmayan on binlerce Ermeni, yüzlerce yıldır yaşadıkları topraklardan kopmak zorunda mı kalsın?
Karabağ’da ne oldu?
Tüm bu dengeleri kollayan Azerbaycan 19 Eylül’de Karabağ’a yönelik bir saldırı başlattı. Bölgede barış gücü bulunan Rusya’nın sesini çıkarmayacağını biliyordu Bakü. Karabağ Ermenileri ise zaten dokuz aydır Azerbaycan’ın Laçin Koridoru’nda uyguladığı abluka nedeniyle çok zor şartlarda yaşamaktaydı. Şimdi Bakü ile Karabağ Ermenilerinin temsilcileri arasında temaslar olması bekleniyor. Ancak bu temaslardan kimse umutlu değil.
43 yıl sonra 12 Eylül devam ediyor
Erdoğan’ın sözleri ne yazık ki şaşırtıcı değil. Ordu-devlet-parti- hükümet birlikteliği yaşadığımız bu dönemde Erdoğan da fırsatı kaçırmayacaktı. Ancak CHP herhâlde 12 Eylül darbecilerinin partiyi kapattığını ve CHP’nin mal varlığına el koyduğunu unutmuş olsa gerek. CHP ayrıca seçimden önce başlattığı ‘helalleşme’ politikasını da unutmuş olmalı.
Muhalefet hareketli ama...
Gerek CHP, gerek İYİ Parti’nin şu ağır ekonomik bunalımda ve baskı ortamında topluma yeni bir şeyler söyleyebilmesi gerekiyor. Ancak ne Kılıçdaroğlu ne de Akşener’de bu potansiyeli görebiliyorum. Taktik hesaplar ve mağduriyet yaratmalarla geçen bu günleri çok arayacaklar.
Ermenistan neden çıkış yolu bulamıyor?
Paşinyan yönetimi bu manzara karşısında Batı’yla daha yakın ilişkiler içinde olmayı öncelik olarak gündemine aldı. ABD ve AB de, Rusya bu hâldeyken, Kafkasya’da etkinliğini artırmaya çabalıyor. Ancak şöyle bir durum var: ABD ve AB sahada değil. Bölge hâlâ Rusya’nın arka bahçesi. Üstelik AB’nin Azerbaycan’la ciddi enerji anlaşmaları var.
"Milliyetçilik ve Azınlıkları Hedef Gösterme Olimpiyatı" yine başladı
Yahudiler Münevver Karabulut cinayetinde kendilerini bir anda sanık sandalyesinde buldular. Bir yandan Rumlar da Sümela’da ayin yapmaya çalıştıkları için hedef tahtasındalar. Bir vaka da İmroz’dan geldi. Gazeteci Melike Çapan sergisini iptal etmek zorunda kaldı. Ve Dersim’e uzanalım. Hay Dersim Kültür ve Sanat Dergisi'nin geçtiğimiz Cumartesi günü düzenleyeceği konser, Tunceli Valiliği tarafından iptal edildi. Peki azınlıkları hedef tahtasına koymaktan kim medet umuyor?