YETVART DANZİKYAN

Yetvart Danzikyan

KARDEŞÇESİNE

Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta gerçekleştireceği oturum, polis tarafından engellendi, gaz bombaları, plastik mermiler atıldı, çok sayıda kişi gözaltına alındı. Polisin Arat Dink’i de gözaltına alma çabası HDP’li vekillerce engellendi, olay anına dair fotoğraf sosyal medyada birçok kez paylaşıldı. Hrant Dink’in oğlu Arat Dink ile devletin tutumunu ve Cumartesi Anneleri’nin yıllar süren hak mücadelesini konuştuk.

Türkiye’de devlet böyledir. Kendi yol açtığı, kabahatli olduğu bir sorunu çözmez. Özür de dilemez. Sadece konuşulmasını engellemeye çalışır. Bütün gücüyle, hışmıyla bunu yapar.

İktidarın doğrudan kontrolü altındaki televizyonlar zaten Saray ve çevresinden gelen yorumlar dışında hareket etmezken, doğrudan değil de dolaylı olarak kontrol altında olan medya, ekranlara meselenin gerçek boyutlarına az buçuk değinecek bir konuk bile çıkaramaz haldeydi.

Türkiye’ye de yönelen paranın eninde sonunda geri döneceği biliniyordu. Buna karşı pek bir şey yapılmadı tam tersine o parasal bolluğun AKP sayesinde yaşandığı propagandası sabah akşam işlendi. Bu durum Türkiye’nin bir başarısıymış gibi sunuldu.

Ancak Türkiye zaten her açıklaması ile Rahip Brunson konusunu bir koz olarak kullandığını belli ediyor. Hal böyle olunca “Bütün bunlar ne için göze alınıyor” sorusu kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Gazeteciler sayfalarca KHK arasında neyin değiştiğini bulmaya çalışırken yeni kabine de 9 Temmuz Pazartesi akşamı açıklandı. Her ismi okunan podyuma çıkıyor ve alkış aldıktan sonra Erdoğan’ın yanında beklemeye başlıyordu. Yeni sistem podyum merkezliydi.

Türkiye sağı üzerine tetkikleriyle bilinen, son olarak “Cereyanlar/ Türkiye’de Siyasi İdeolojiler” başlıklı hayli kapsamlı bir çalışmaya imza atan Birikim dergisi editörlerinden Tanıl Bora ile 24 Haziran seçimleri öncesi ve sonrasında iktidardaki ideolojinin büründüğü son hali ve Muharrem İnce ile bir çıkış yakalamaya çalışan muhalefet cephesini konuştuk. AKP ve Erdoğan ideolojisini bir “amalgam” olarak tanımlayan Bora, Muharrem İnce’in de bir ‘karşı-popülizm’ örneği olarak başarılı olma yolunda bazı ipuçları verdiğini söylüyor.