ILGAZ GÖKIRMAKLI
Zamanın Kıyısında Sınav: Deprem kentlerinde bir de sınav stresi
Hayatın en önemli anlarından biri olduğu düşünülen üniversite sınavına girdiğiniz günü, yaşadığınız stresi hatırlıyor musunuz? Peki, ülke tarihinin en büyük felaketinin yaşandığı, sevdiklerinizi, evlerinizi ve bildiğiniz hayatınızı kaybettiğiniz bir şehirde bu sınava giren öğrencilerin yaşadıklarını düşünebiliyor musunuz? “Zamanın Kıyısında Sınav”ı filmin yönetmeni İlkay Nişancı anlatıyor.
CultureCIVIC’ten yerel işbirliğine davet: Hedef, sürdürülebilir kültür ağları
CultureCIVIC, Türkiye genelindeki bağımsız kültür aktörleri için Kentler Arası Ağ Geliştirme Programı’nı başlattı. Başvurular 14 Temmuz’a dek sürecek. CultureCIVIC’in yeni hibe programını ve dört yıllık yol haritasını, program direktörü Ayşe Utku Erarslan ile konuştuk.
Davada 15. yıl: "Onur Yaser'i geri getirmeyeceği için her karar yetersizdir"
15 yıl önce gözaltında uğradığı işkence nedeniyle intihara sürüklenen Onur Yaser Can'ın davasında dosya yeniden Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Sanıklar hakkında “resmi belgeyi bozma” yönünden yeniden yargılama yapılacak. 20 Haziran'da Çağlayan Adliyesi'nde görülecek duruşma için Onur Yaser Can'ın kardeşi Ezgi Sevgi Can ve avukatları dayanışma çağrısı yaparken davanın avukatlarından Mehmet Ümit Erdem şu an gelinen noktayı Agos’a anlattı.“Başa dönmedik ama 15 senelik süreçte bir adım geri çekildik diyebilirim” diyen Erdem ekliyor: “Yargılamanın başından beri belirttiğimiz gibi hiçbir karar Onur Yaser’i geri getirmeyeceği için yetersizdir. Ne karar çıkarsa çıksın üst mahkemeye itiraz hakkımızı kullanacağız.”
Tutuklu gazeteci Furkan Karabay: Gazeteciler ve siyasi mahkumlar halkın geleceği için bedel ödüyor
“Cumhurbaşkanına hakaret” ve “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” iddiasıyla tutuklanan gazeteci Furkan Karabay, 33 gündür Silivri Cezaevi'nde. Karabay’ın tutukluluğuna yapılan itirazlar reddedildi, X hesabı iki kere erişime engellendi. İddianamesi de henüz hazırlanmış değil. Silivri’den Agos’un sorularını yanıtlayan Karabay, “Gazeteciler ve siyasi mahkumlar halkın geleceği için bedel ödüyor” diyor.
Bir 'Soykırım dedin' davası daha: Gazeteci Tuğçe Yılmaz TCK 301'den yargılanıyor
Gazeteci Tuğçe Yılmaz geçen hafta Kadıköy’de GBT kontrolü sırasında gözaltına alındı ve Ermeni Soykırımı hakkında iki gençle yaptığı röportaj nedeniyle TCK 301’den hakkında dava açıldığı ortaya çıktı. İfadesinden sonra serbest bırakılan Yılmaz ve avukatı Deniz Yazgan süreci Agos’a anlattı. Yazgan TCK 301’in yeniden gündeme gelmesinden endişe duyduğunu belirtirken Yılmaz ise “Ben gazeteciyim. Haberimde de tarihsel bir olayı, Ermeni halkının acısını ve yasını, bugünkü gençlerin hafızasıyla birleştirmeye çalıştım” dedi.
İsmail’in hikâyesini işitmeye gücünüz var mı?
İsmail. Her şeyin sesini duyuyor. Kulakları onun kanatları gibi. Bir yandan da duyulmak istiyor. Mucize mi bu, yoksa bir lanet mi? İbrahim Barulay’ın yazıp oynadığı Strandom Arthouse yapımı “Apsolit”, mutlak kulak adı verilen yeteneğe sahip İsmail’in hikâyesini anlatıyor. Seslerle büyüyen bir çocuğun kentle çarpışmasını sahneye taşıyan oyun, Haziran’da üç farklı sahnede.
Sıradışı bir usta: Minas Avramidis
Kütahya çiniciliğinin anlatı geleneğine yenilikçi bir soluk getiren Minas Avramidis, Pera Müzesi’ndeki “Sıradışı Minas” sergisiyle ilk kez kapsamlı biçimde gün yüzüne çıkıyor. Sergiyi, çiniciliği ve Avradamis’in “sıradışı” yönlerini Kütahya Çini Seramikleri Koleksiyon Sorumlusu ve serginin küratörü Yavuz Selim Güler’den dinledik.
Salgado’ya veda
Doğa ve insanlığa dair ödüllü görüntüleriyle tanınan Brezilyalı fotoğrafçı ve çevreci Sebastiao Salgado 81 yaşında hayatını kaybetti. Fotoğraflarıyla “Bakın ve yüzleşin” diyen Salgado, geriye insanlık, doğa ve hafızayla örülü bir arşiv bıraktı.
İmkânlar kadar ihtimallerle de: Ateş Alpar’la belleğin sınırlarında
Ateş Alpar’ın kişisel hafıza ile kolektif belleği buluşturan “İmkân ve İhtimal” başlıklı kişisel sergisi, kolonyal izleri, gündelik nesneleri ve suskunlukları politik bir anlatıya dönüştürüyor. Küratörlüğünü Melih Aydemir ve Yıldız Öztürk’ün üstlendiği sergi, 5 Temmuz 2025’e kadar Depo’da. Sergi vesilesiyle Alpar’la, tarihsel tahakküm biçimlerinin sanata nasıl sızdığını, nesnelerin ne zaman politikleştiğini ve görünmeyen ihtimalleri konuştuk.
“Ermeni Kilisesi ilk yıllarda Bolşevik yönetiminin kısa süreli olacağını düşündü”
Sovyet Ermenistanı’nda din ve kilise ilişkileri üzerine çalışan araştırmacı Jakub Osiecki, bu alanda kapsamlı bir kitap yayımladı. Hazırlık sürecinde Ermenice öğrenip Yerevan ve Tiflis arşivlerini taradı, Sovyetleşme sürecine tanıklık etmiş kişilerle görüştü. Kimi zaman belgeler ve tanıklıklar arasındaki çelişkiler, Sovyetler’in Ermeni Kilisesi üzerindeki baskısını anlamayı daha da zorlaştırdı. Osiecki ile kitabı yazım sürecini, kilisenin kurumsal varlığını sürdürme mücadelesini ve bu baskının Sovyet sonrası Ermenistan’daki kalıcı etkilerini konuştuk.