MARTA SÖMEK
Bir fotoğrafın peşinden 18 Süryaninin göç hikâyesi: EnstANtane
Şırnak İdil’de, 18 Süryani gencin yer aldığı 40 yıllık bir fotoğraf, göçün, hasretin ve aidiyetin izini süren “EnstANtane” belgeselinin kapısını aralıyor. Süryani toplumunun göçle savrulan hikâyelerine, geride kalanların sessizliğine ve gidilen yerlerdeki kimlik mücadelesine ışık tutan belgeselin yapımcısı Özcan Geçer ile konuştuk. Film, 12 Ekim Pazar günü “KırılgAN” adlı proje kapsamında, Yeşilköy Mor Efrem Süryani Kadim Kilisesi’nde izleyicilerle buluşacak.
212 Photopraphy İstanbul bu yıl ‘sınırları’ zorluyor
Bir festival, onlarca mekân ve yüzlerce hikâye. Sovyet otobüs duraklarından Latin Katolik Mezarlığı’na, 212 Photopraphy İstanbul’un hem fiziksel hem de metaforik “sınırları” zorlayan sergilerinde gezindik.
Avrupa Süryaniler Birliği’nden İsviçre Parlamentosu’nda Sayfo Konferansı
İsviçre Parlamentosu’nda 17 Eylül’de Sayfo Süryani Soykırımı’nın tanınması için konferans düzenleyen Avrupa Süryaniler Birliği’nin Eş Genel Başkanı Tony Vergili, “Parlamenterlerin büyük bir çoğunluğu, Sayfo’nun İsviçre Parlamentosu’nda kabul edilmesinden yana tavır sergiledi. Ancak bazı üyelerde dış politika dengelerinden dolayı çekimserlik dikkat çekiyordu. Şimdi bütün partiler ve parlamenterlerle birebir görüşmeler yapacağız. Sayfo bütün dünya, özellikle de Türkiye tarafından kabul edilene kadar mücadelemiz devam edecek. Bu kabul gerçekleştiğinde, belki halkımız bu korku ve travmadan biraz da olsa kurtulabilir” dedi.
Duvarların ardından “Güç ve Sürgün”: 30 yıllık tutsaklıkta umudu resmediyorlar
Zorla yerinden edilmenin, göçün ve sürgünün izlerini tutsakların kaleminden, fırçasından ve objektifinden aktaran “Göç ve Sürgün” sergisi, “içerdeki” ve “dışardaki” 100 ismin üretimlerini 12 Eylül’ün karanlığında bir araya getiriyor. Fotoğrafçı Özcan Yaman, 22 Eylül’e kadar Karşı Sanat’ta gezilebilecek olan sergiyi, “30 yıl hapiste yatmalarına rağmen bu umudu hala resmedebiliyorlar. Derdimiz, içerinin sesini dışarıya, dışarının sesini de içeriye duyurmak ve birbirlerini kuvvetlendirebilmelerini sağlamak” sözleriyle anlatıyor.
“Ümit Tepesi”, 6-7 Eylül Pogromu’nun 70. yılında izleyiciyle buluşuyor
“Heybeliada Ruhban Okulu” kitabından aldığı ilhamla çekimlerini yapan belgesel fotoğrafçısı, sinema yönetmeni ve yazar Alberto Modiano imzalı “Ümit Tepesi” belgeseli, 6-7 Eylül Pogromu’nun 70. yılında Parma Beyoğlu’nda gösterilecek. Modiano ile 1964 Sürgünü ve 6-7 Eylül Pogromu’nu da konu alan film ile ilgili sohbet ettik.
Mucizelerle dolu Mor Gabriel'i horiepiskopos Gabriel Aktaş anlatıyor
594-668 arasında yaşamış, manastırın altın çağını yaşatmış, üç ölüyü dirilttiğine inanılan ve Süryani halkı için büyük bir öneme sahip olan Mor Gabriel, her yıl 31 Ağustos’ta anılıyor. Mucizeleri ve bereketiyle tarihte iz bırakan Mor Gabriel’in hikâyesini Süryani horiepiskopos Gabriel Aktaş’tan dinliyoruz.
Yıkıntılar arasında inançlar (3)
Kiliselerin 2023 depreminde ağır hasar aldığı Adıyaman, Malatya, Elazığ ve Diyarbakır’daki Hıristiyan halklar, umutla ibadethanelerinin onarılmasını bekliyor. Yazı dizimizin üçüncü ve son bölümünde, Süryani, Keldani, Ermeni ve Protestanların, mutfaktan kilise ya da odadan şapelde ibadet etseler de yeniden kiliselerine kavuşma arzularını dinliyoruz.
Yıkıntılar arasında inançlar (2)
Hatay’da 2023 depreminin ardından neredeyse tamamı yıkılan Hıristiyan topluluklara ait kiliselerin enkazı hâlâ kaldırılmamış durumda. Ayinlerini enkaz hâlindeki kiliselerinin önünde yapan Hıristiyanlar, ne vakıflarının ne de patrikhanelerinin restorasyon için bütçelerinin olduğunu söylüyor. Umutları baki: Kilisemiz onarılsın, cemaatimiz ibadetini edebilsin.
Yıkıntılar arasında inançlar (1)
Yıkım, göç ve can kayıplarıyla Türkiye’deki Hıristiyan halkları da derinden etkileyen 2023 depreminin ardından, bölgedeki dini ve kültürel miras yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Hıristiyanlar ve Museviler, binlerce yıldır yaşatmaya çalıştıkları inanç ve ibadetlerini, ağır hasar alan kilise ve sinagoglarda sürdürüyor. Dosyamızın ilk bölümünde, Hatay ilçelerindeki yıkım sonrası bütçe yetersizliği nedeniyle onarılmayı bekleyen, halkların belleği, inancı, kimliği ve ortak geçmişini taşıyan kiliseler ile sinagogun durumunu aktarıyoruz.
Bulgaristan’dan Balat’a “Yanbol’un Işığı”: ‘Unutulmuş odalar’da saklı bir hazine
Balat’ta kullanılabilen iki sinagogdan biri olan Yanbol’un içerisinde unutulan bir odada gerçekleştirilen onarım çalışmaları esnasında, Bizans’tan bugüne varan saklı bir hazine keşfedildi. Büyük çoğunluğu, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarına tarihlenen objeler, “Yanbol’un Işığı - Luz De Yanbol” ismiyle Temmuz itibarıyla sinagogda sergileniyor. 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi Müdürü ve “Yanbol’un Işığı” küratörü Nisya İşman Allovi, “Koleksiyonda yer alanların her biri, sadece ritüel değil aynı zamanda kültürel hafıza açısından da çok kıymetli” diyor.