Alternatif bir ağ olarak ‘istos’

İstanbul’un kalbi, Beyoğlu’nda çoğulcu, alternatif ve kapsayıcı etkinlikleriyle ‘istos Kafe&Kitabevi’ İstanbulluların uğrak noktası haline geldi. Yunanca yayın kültürünü yaşatmak için kurulan ‘istos Yayınevi’nden değerli çalışmalara imza atan ‘istos film’e kadar uzanan yol, Yunanca ve Yunan müziği dersleri, farklı konularda haftalık istos sohbetleri yapılan ‘istos kafe&kitabevi’ne kadar uzandı. Yunancada ‘ağ’ anlamına gelen ‘istos’un öyküsünü kurucularından Seçkin Erdi’den dinledik.

Yayınevi’nin faaliyetlerinden bahseder misin?

‘istos’, 2012’de, İstanbul Rum Cemaati mensubu bireylerin bağımsız bir girişimi olarak ortaya çıktı. Yan yana gelip, üzerinden neredeyse yarım asır geçtikten sonra bir ‘Rum’ yayınevi inşa etme çabasının ürünüydü. Temel motivasyonlarımızdan biri nostalji fikrini dağıtıp bugüne odaklanmak, bir diğeri ise Türkçe ve Yunanca gibi bin yıllık karşılıklı tarihi olan iki dil arasındaki üçüncü dilden çeviri manasızlığını kırmaktı. Bizi oldukça heyecanlandıran bir diğer motivasyon ise ‘istos’, yani ‘ağ’ isminin öngördüğü biçimde bir kültürel, sosyal ağ oluşturabilmekti. Geride bıraktığımız 5 yılın sonunda ellinin üzerinde kitabın yanı sıra, ‘istos film’ adıyla bir kurgu/belgesel film üretim ortamımız ve ‘istos kafe&kitabevi’ mekânı dahilinde ise bir buluşma, sohbet, çalışma ve ortak üretim alanımız var.

‘istos’a nasıl dahil oldun?Fotoğraf: Erge Yeksan

Etkinliğine her daim inandığım “şimdi değilse ne zaman, biz değilsek kim” sorusu çok yakınımda soruluyordu. Herkesin elinden bir şey geliyordu, ben de hasbelkader ‘kitap işleri’nden anlıyordum. Şehrin hikâyesi anlatılırken ben de bazı seslerin duyulmasına katkı koymak istedim.

‘istos kafe&kitabevi’nden söz eder misin? Ne zaman, ne amaçla açıldı?

‘istos’un en başından beri arzusu, kendi görece dar alanı içinde kalmamak, faaliyetlerini, hikâyelerini, ‘ağ’ını başka alan ve insanlara açabilmekti. Elbette yayın faaliyetinde öncelikle yapmamız gereken şeyler vardı; temel nitelikte kitapları basmak, Yunanca-Türkçe karşılıklı çeviride yetkinleşmek ve unutulmuş yahut görmezden gelinen bir tarihi hatırlatmak, her şeyden önemlisi ise İstanbullu Rumların kültürel/edebi üretiminin sürmesine katkı sunmak. Ve bunların hepsini de çok küçük bir kadro ve zorlu ekonomik koşullarda başarmalıydık. ‘istos film’ bu arzuyu gerçekleştirmekte önemli bir hamle oldu. Şehir hikâyelerinin gündemimize girmesini, ofisimizle kesişip gerek Türkiye gerekse de dünyanın geri kalan yerlerindeki insanlarla buluşmasını sağladı. Ancak yine de daha açık, daha kamusal bir buluşma mekânına, sohbet ve kültürel paylaşım mekânına ihtiyacımız olduğu 2014’ten bu yana gündemimizdeydi. Haziran 2017’de doğru yer ve doğru zaman geldi ve ‘istos kafe&kitabevi’ açıldı. İyi ki açıldı, böylece hem bazen kendi yoğun gündemimiz, ofisin dört duvarımız içinde asla tanışamadığımız, yahut tanışsak bile layıkıyla mukabele edemediğimiz dostlarımızla bir kahve, bir sohbet için buluşabileceğimiz bir mekânımız olmuş oldu.

‘istos kafe&kitabevi’ndeki Yunanca ve müzik atölyelerinden, yapılan söyleşilerden bahseder misin?

Böylesi atölyeler yapmak da yine hayallerimize dahildi. Kendi mekânımız olmasıyla bu mümkün oldu. Haftada dört gün iki farklı gruba Yunanca dersi veriliyor; bir gün de müzik dersi veriliyor. Pazar sohbetleri ise öncelikle istos yayın listesindeki kitaplara dair, çevirmenleri, yazarları ve eleştirmenlerle buluşmalarla başladı; ‘istos film’in sohbetleri ve yine Aras Yayıncılık, yahut ‘istos’la hemdert ve hemhal başka dostlarımızla ortaklaşa düzenleyeceğimiz sohbetlerle devam edecek.

Bu yıl takipçileri ‘istos’tan neler beklemeli?

Her şeyden önce 2018’te daha çok kitap var. Çevirinin yanı sıra telif kitaplar da önemli bir yer tutuyor. Bu yıl bir uzun metraj sinema filmimiz daha seyirciyle buluşacak. ‘istos korosu’ diye bir güzellik girdi hayatımıza, onların her üretimini heyecanla bekliyoruz. Bu yıl tekrar bir çeviri atölyesi yapmak da gündemimizde. Takipçilerimiz ve dostlarımızın da önerilerine açığız, onların istos’tan neler beklediklerini bilmek isteriz.

‘istos sohbetleri’nde Baron Seropyan anması 

‘istos kafe&kitabevi’nde her hafta yapılan ‘istos sohbetleri’nde bu hafta Agos Gazetesi Ermenice sayfalarının eski editörü Sarkis Seropyan anılacak. 24 Mart’taki Karin Karakaşlı ile “Masalın ve Hakikatın anlatıcısı: Sarkis Seropyan’ başlıklı sohbette, Seropyan’ın kurucularından olduğu Agos gazetesiyle serüveni üzerine konuşulacak. 




Yazar Hakkında