Erasmus, Avrupa'nın Başarı Hikâyesi mi?

2012’de 25. yılını geride bırakan uluslararası öğrenci değşim programı Erasmus, AB’nin sağladığı büyük başarılardan birisi mi? Polonya AB Başmüzakerecisi Jan Truszczyński olumlu yanıt veriyor: “Hiç şüphesiz Erasmus, Avrupa Birliği sınırları dahilinde gözlemlenen uzun soluklu barış ve istikrar atmosferine katkı sağlamaktadır.” Halit Yerlikhan çevirdi.

Jan Truszczyński

Tam da Avrupa Birliği'nin Nobel Barış Ödülü'nü kabul ettiği hafta, yaşlı kıtada Birliğin şimdiye dek neyi yahut neleri başarmış olduğuna dönük bir tartışma yürütülmekteydi. Bugünlerde Avrupa'da yaşayan pek çok insan, kamu borcu sorunu ve yüksek işsizlik oranlarında ifadesini bulan ağır iktisadi şartların tetiklediği gündelik sıkıntılarla cebelleşmekte.

Bu bağlamda, son altmış yılda gerçekleşen ilerlemenin en iyi ifadeyle dolaylı, en kötü ifadeyle pratik meselelerle alakasız bir mahiyet taşıdığı söylenebilir. Yine de AB'nin söz konusu ödüle layık görülmesi, Erasmus programının da aralarında olduğu Avrupa'nın bütünleşmesi sürecinin başarılarının bir bilançosunu çıkarmak ve bu sürece ilişkin bir bakış açısı geliştirmek için bizlere bir fırsat sunuyor.

25 yıl önce Erasmus projesi hayata geçirildiğinde, Avrupa halen bölünmüş bir kıta olma hüviyeti taşıyordu. İnsanlar, aileler ve topluluklar birbirine uzak, aralarındaki mesafeler büyüktü. Kıta, hayli ayrışmış bileşenlerden mürekkep bir görünüm arz ediyordu. Geçmişin bu tatsız gerçeği, bugün üniversite çağında olan gençler için tümüyle tahayyül edilemez olmasa da, en azından onlara garip görünecektir.

Ancak tam da Erasmus gibi programlar sayesindedir ki; bu geçmiş, bugün neredeyse unutulmaya yüz tutmuş vaziyette. Erasmus, 1989 sonrası Avrupası için karşılıklı anlayış, işbirliği ve barışçıl gelişimi teşvik edecek şekilde, Avrupalıların yüz yüze iletişim kurabilmelerinin zeminini tesis etmiştir. Hayata geçirildiği 1987'den bu yana, 3 milyona yakın öğrenci programa katıldı. 1997'den beri 300 binin üstünde yüksek öğretim elemanı projenin sunduğu fırsatlardan istifade etti. Pek çokları için bugün uluslararası diyalog ve ulusaşırı arkadaşlıklar yeni 'norm' halini almıştır.

Bu, etkileri bütün bir Avrupa sathında gözlemlenebilecek olan olağanüstü bir başarıdır. Hiç şüphesiz Erasmus, Avrupa Birliği sınırları dahilinde gözlemlenen uzun soluklu barış ve istikrar atmosferine katkı sağlamaktadır. Erasmus programı sayesinde Avrupa Birliği, dünden bugüne Avrupalıların demokratik vasıtalar yoluyla ulaşılacak bir uluslararası işbirliği fikri etrafında kenetlenmelerini sağlamaya çalışmakta.

Mevcut iktisadi krizin zorlayıcı etkileri bütün bir Avrupa’yı sarsıyor. Bilhassa gençler, yüksek işsizlik oranları hasebiyle mağdur durumdalar. An itibariyle iktisadi sorunların toplumlarımızın sosyal birlik ve bütünlüğünün düzeyi üstündeki sarsıcı etkilerine tanık oluyoruz. Ancak hem genç işsizliğiyle mücadelede, hem de yukarıda sözünü ettiğim temel değerlerin gençlerimize aktarılmasında eğitimin oldukça mühim bir rol ifa ettiği ve edeceğine kaniyim.

Genç insanlarımızın istihdam edilebilmeleri için gereken kabiliyetlerini geliştirmenin, onlara yurtdışında eğitim görmeleri ve çalışabilmeleri adına yeni olanaklar yaratmaktan daha iyi bir yolu yok. Genç Avrupalıları ulusal sınırları aşan müşterek değerler doğrultusunda birleştirmek suretiyle karşılıklı anlayış ve dayanışmayı kuvvetlendirebiliriz. Bu hedeflerin realize edilebilmeleri açısından Erasmus kadar başarılı başka bir AB programı bulunmuyor.

Erasmus programı, yüksek eğitimin reforme edilmesi doğrultusunda önemli bir katalizör işlevi de ifa etmekte. Farklı ülkelerdeki üniversitelerde çalışmak yahut eğitim almak, yarattığı tesirler yoluyla yepyeni bakış açısı ve fikirlerin ortaya çıkmalarını sağlıyor. Ulusaşırı projelerin finanse edilmesi yoluyla Erasmus, yüksek öğretim kurumlarında eğitimin kalitesini arttırırken, bu kurumların yönetim ve liderlik anlayışlarını geliştiriyor.

Ülkeler arası öğrenci değişim süreci, yabancı diplomaların denkliklerinin tanınmasında daha ileri adımlar atılmasına yol açarken, iş dünyasıyla üniversiteler arasındaki işbirliği düzeyinin artışına da sebebiyet veriyor. Kısaca Erasmus programı, yüksek öğretimin kalitesi açısından büyük bir önem taşıyor.

Eğitime yapılan yatırımların getirisi dikkate değer düzeyde. Eğitim toplumsal hayatın çeşitli alanlarına dönük pozitif etkiler yaratıyor. Şimdiki gibi ekonominin türbülans içerisinde olduğu zamanlarda eğitim, bugünün işverenlerinin elzem addettikleri kabiliyet ve niteliklerin edinilmesi açısından ciddi olanaklar sunuyor.

Tam da bu yüzden bugün, eğitim bütçesinde kesintiye gitmek şöyle dursun, eğitim alanına daha çok yatırım yapmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Yaratıcı, üretken,  hızlı değişen ve giderek daha rekabetçi bir hal alan günümüz dünyasında ayakta kalmak için gerekli niteliklere sahip genç bir kuşağın yetiştirilebilmesi için  modern bir eğitim ve öğretim sistemine sahip olmamız lüzumu bulunuyor.

Bu sebeple Avrupa Komisyonu, 2014-2020 dönemi için eğitim ve öğretime ayrılan bütçenin kayda değer ölçüde arttırılmasını önermekte, 5 milyon insana başka ülkelerdeki eğitim ve öğretim programlarına katılmaları olanağı yaratacak yeni bir eğitim, öğretim ve gençlik programının -’Herkes için Erasmus’- tesis edilmesi için yeni projeler sunmaktadır.

Bu 5 milyon insanın yaklaşık 3 milyonu meslek yüksek okulları ve üniversitelerde eğitim alan öğrenciler olacak. Burada amaç, hem daha çok insana ulaşmak, hem de daha büyük ve derin bir etki yaratabilmek. Mevcut AB ve uluslararası eğitim, öğretim, gençlik ve spor programlarını bir araya getirip, birleştirmek suretiyle -bu yolla 7 ayrı programın yerini tek bir program almış olacak- verimlilikte artış sağlanması, burslara daha kolay başvurulabilmesi ve formalitelerin minimize edilmesi hedefleniyor. Öğrencilere değişim öncesinde ve değişim süresince daha çok dil desteği vermek suretiyle, gidecekleri ülke ve üniversiteye ayak uydurabilmeleri için daha iyi hazırlanma fırsatı sunulmak isteniyor. Programın sağladığı olanaklardan daha çok öğrenci yararlanabilsin diye dezavantajlı gruplara daha çok yardım sunulması planlanıyor. Ayrıca tam zamanlı yüksek lisans öğrencileri için yeni bir borçlanma planı teşkil edilmek suretiyle, çok sayıda insana yurtdışında akademik derece elde etme olanağı sunulması amaçlanıyor. Son olarak program, Avrupa ülkelerine eğitim sistemlerini modernize etmeleri ve üniversitelerinin uluslararası standartlara daha tam bir uyumunu sağlayabilmeleri için destek sunmayı vaat ediyor.

Nasıl ki barış ikliminin muhafaza edilmesini sağlayacak garantili, zahmetsizce hayata geçirilebilir bir reçete yoksa, iktisadi kriz için de yok. Yine de, Erasmus programının 25 yıldır öğrencilerin ve öğretim üyelerinin eğitim ve öğretimde yeni deneyimler edinmelerini mümkün kılmak ve bu vesileyle edindikleri müşterek anlayışları üzerinde temellenmek suretiyle barışın ve demokrasinin Avrupasının inşa edilmesi sürecinin önemli bir unsuru olduğu bir vakıa.

‘Herkes için Erasmus’ programıyla birlikte Avrupa Birliği, öğretim üyelerini ve genç insanları desteklemeye, onların Avrupa’nın müreffeh ve sürdürülebilir bir geleceğe sahip olmasını güvence altına alacak kabiliyet ve yaratıcılıkla donatılmaları sürecine katkı sunmaya devam edecek. Ancak müşterek ve uzun erimli çabalarımız sonucu geçmişin bölünmüş, parçalı Avrupası’nın olması gereken yerde, geçmişte kalmasını ve asla geri dönmemesini sağlayabiliriz. 

İngilizcede çeviren Halit Yerlikhan. Yazının orijinali için tıklayın

Jan Truszczyński, Avrupa Komisyonu Eğitim ve Kültür Genel Müdürlüğü’nün başındaki isim. Truszczyński, 1996-2001 yılları arasında, Polonya’nın AB müzakereleri boyunca, Polonya’nın başmüzakerecisiydi ve aynı yıllarda Polonya’nın AB Büyükelçisi olarak Brüksel’de görev aldı. 

Kategoriler

Şapgir

Etiketler

Jan Truszczyński