Başepiskopos Ateşyan’ın dediği dedik, çaldığı düdük

Başepiskopos Aram Ateşyan, Jamanak gazetesine verdiği röportajda yine çok tartışılacak açıklamalarda bulundu. Sivil merkezi yönetim arayışından vakıf seçimlerindeki usulsüzlüklere, Bodrum’da satın aldığı evden Patrikhane’nin gelir-gider dengesine kadar pek çok konuda yaptığı açıklamalar, Başepiskopos Ateşyan’ın “ben bilirimci” tavrının son örneği.

 

2010 yılında hükümet tarafından alınan bir kararla patrik genel vekili atanan Başepiskopos Aram Ateşyan, Jamanak gazetesine verdiği röportajda, yine çok tartışılacak açıklamalarda bulundu. Gazetenin yayın yönetmeni Ara Koçunyan’ın, Sanasaryan Han, Balat Kilisesi Vakfı seçimleri, Bodrum’da satın aldığı yazlık ev ve sivil merkezi yönetim hakkındaki sorularını yanıtlayan Ateşyan’ın ifadeleri ve dile getirdiği görüşler, Ermeni toplumunun bir süredir boğuştuğu sorunların neden çözümsüz kaldığına dair önemli ipuçları barındırıyordu.
Açıklamalardan bazı satırbaşlarını aktarıyoruz.

Sanasaryan Han

“Vakıflar Genel Müdürü doğal olarak böyle önemli bir mülkün sahiplik hakkını kolayca teslim etmek istemeyecektir. Dava açtık ve mahkeme öngörülerimizi incelemeye başladı. Bu sorunun çözümünü yurtdışındaki kurumlarda aramak zorunda kalmayalım, sorun ülkemizde çözülsün. Patrikhane’nin maddi ihtiyaçları var. Personel alımında bile zorluklar yaşıyoruz. Dolayısıyla, gelirin bizim için anlamı çok büyük.”

Balat’ta yolsuzluk iddiası

“Balat Kilisesi, eski okul binasını inşaata verdi. Müteahhit, vakıf yönetimine her ay 10 bin lira veriyor. Vakfın yöneticileri bir süre önce ziyaretimize gelerek bu paranın yarısını her ay Patrikhane’ye vermek istediklerini belirtti, biz de teşekkür ettik. İki-üç aydan beri bu miktarı makbuz karşılığında teslim almaktayız. Balat’ın bu hareketini olumlu buluyoruz. Eskiden vakıflarımız Patrikhane’ye bu tür yardımlarda bulunurlardı ama şimdilerde bu teamül kesintiye uğradı.”

Adaylar rant peşinde

“Seçimler daha önce de çok düşük katılımla gerçekleşirdi. Cemaatin kurtarıcıları o zamanlar neredeydi? Bugünkü yaygaranın sebebi oradaki gayrimenkuller ve ranttır. Önemli olan, vakıf yöneticisinin kim olduğu değil, benim kurumuma karşı gösterilen özendir.”

Bodrum’daki ev

“Ben bir ev satın alamaz mıyım? Buna hakkım yok mu? Patrikhane’nin imkânlarıyla böyle bir adım atmış olmam ihtimal dahilinde değil. Son 10 yıldaki banka hesaplarımı incelesinler. Benim imkânlarım, kendi birikimimle bir ev almaya yeterlidir.”

Merkezi yönetim

“Cemaat için Patrikhane’nin başkanlığında merkezi bir yönetim oluşturmaya çalışıyoruz. Bu konuda ısrarlı bir çalışma içindeyiz. Bu iş halk oylamasıyla olmayacak. Eğer seçimi halk yaparsa her şey altüst olur, işin içine uzman olmayan insanlar girer. Akrabalık, ahbaplık ilişkileri ortaya çıkar. Süreci bu tür etkileme mücadelelerinden uzak tutamayız. Bizim isteğimiz, kurumlarımızın yöneticileri, aydınlarımız, hayırseverler ve güvenilir, dirayetli insanlar tarafından seçim yapılması. Her halükârda, hatta eğer devlet izin verirse, Patrikhane tarafından atama usulüyle böyle bir kurulun kurulması da bizim için tatminkâr olacaktır.”

 

Ateşyan'ın açıklamalarıyla ilgili Agos'un görüşlerini okumak için tıklayın.

 

Kategoriler

Toplum Kilise