Paris restoranında iyi bir masa mı istiyorsunuz? Ünlü, çekici ve beyaz olun

İslamabad’da Fransız bir restoran sahibi Pakistanlıların restorana girmesini yasaklayarak tartışmalara sebep oldu. Oysa Paris’te, müşterilerin görünüşlerine, etnisitelerine, zenginliklerine ve şöhretlerine göre oturması yaygın bir uygulama... Edward Chisholm’um The Guradian’ın blogunda yayımlanan yazısını Tamar Nalcı çevirdi.

Oturma ilkesi olan yerlerden biri, Paris’teki Cafe Marly. Fotoğraf: Kevin George/Alamy

EDWARD CHISHOLM
The Guardian

Geçen hafta, Fransız restoran sahibi Philippe Lafforgue, restoranı La Maison’da tartışmalara yol açan bir oturma düzeni ilkesine imza attı. Restoran, İslamabad’ın merkezinde olmasına rağmen, Pakistanlıların yanlarında bir yabancı olmadan restorana girmesi yasak. Anlaşılan, Lafforgue yabancılara hitap etmeyi tercih ediyor ve de kanunen başka şansı olmadığını iddia ediyor çünkü restoranda domuz eti ve alkol servisi yapılıyor.

Lafforgue’un, o çirkin, görünüş, etnisite, zenginlik ve şöhrete göre müşteri profili belirleme uygulamasının oldukça yaygın olduğu Paris restoranlarında çalışıp çalışmadığın merak ediyor olabilirsiniz. İki eski restoran çalışanının Le Canard Enchaîne’e –haftalık araştırma ve eleştiri dergisi- anlattıklarına göre iyi görünümlü insanların nereye oturacağına göre koyulan kurallara karşı çıkmak başarısızlıkla sonuçlanıyor ve “Bu çirkin insanlar bu masada ne yapıyorlar? Herkes içeri girdiğinde onları görebilir. Bu bizim imajımız için kötü bir şey” diyerek azarlanıyorlar.

Kişisel deneyimim de bunu destekliyor. Bu tartışmanın merkezinde, Paris’in oldukça şık restoranlarından birinde altı ayını harcamış ve başka restoranların çalışanlarıyla da konuşmuş biri olarak, bunun nasıl işlediğini yakından gördüm.

Benim restoranımda, “VIP zone” denen bir bölüm vardı.  Tam anlamıyla VIP’ler için değil de “belirli bir kritere” uyan misafirler içindi. Bu bölümün, restoranın önündeki terasta olmasının sebebi, özü itibariyle restoranın önünden geçenlere vitrinde ne kadar iyi görünümlü ve ünlü misafirlerin olduğunu göstermekti.

VIP zone’da oturacak kadar şanslı olan bu insanlara genellikle en iyi görünümlü garsonlar (normal olarak, aynı kurallar müşterilere olduğu gibi çalışanlara da uygulanıyor ve sıradan görünümlü bir garsonu böyle kurumlarda görmek zor) dalkavukluk eder. Hatta VIP ziyaretçileri, kendileri için her şeyin yolunda gidip gitmediğini görmeye gelen işletmecinin teklifsiz ziyaretini de bekleyebilir. Yemeklere bile, mutfaktan çıkmadan önce ayrıca dikkat edilir. Tabii ki mesele yine, misafirlerin olduğu gibi, yemeklerin de nasıl göründüğüdür.

Avrupalı olmayanlar kendilerini nadiren VIP zone’da bulurlar. Genellikle restoranın kenarlardaki masalarına doğru yönlendirilirler. Bir keresinde unutulan bir masadaki Filipinli kızların şikayetine tanık oldum. “Kimse bize servis yapmıyor! Asyalı olduğumuz için bizi yok sayıyorlar” diyorlardı. Haklıydılar.

Parisien ev sahipliğinde, potansiyel müşterileri incelemek ve onları nereye oturtacağına karar vermek için dikkate alınması gereken sayısız şey var. Şöhret tüm müşteri özellikleri içinde en kutsal olanıdır. Bu ev sahipliği, oldukça sığ olan Parisien iç güdülerine yalnızca, rezervasyonsuz gelen herhangi bir müşteriye uygun masa seçildiğinde güvenebilir.

Nitekim, George Michael’ı köşede otururken buldum bir kere. Yanında bir arkadaşı ve bir çocuk olduğunu fark edip hızlıca VIP zone’dan uzaklaşan Cate Blanchett’e ev sahibi olarak ikinci sınıf bir masa verilmişti. Kendisi, zamanının geri kalanını işletmeci gelmeden yemeklerini bitirmeyi ve hatasının anlaşılmamasını umarak geçirmişti.

Geçenlerde bu oturma uygulamasını bir Paris restoranında işletmeci olan arkadaşımla tartışıyordum, o, bunun neden şaşırtıcı olduğunu görmekten acizdi. Hikâyenin tartışmalı kısmını bekledi ve verdiği yanıt ise basitti: “Bunun neresi yeni anlamıyorum. Herkes bunun böyle olduğunu biliyor. Burası Paris. Fotoğrafsız CV’lere neden bakılmadığını sanıyorsun? Her şey senin nasıl göründüğünle ilgili.”

Bu restoranların yaptığı, ayrıcalıklı olma aldanmasını yaratmak ve bu durum, onların oldukça sıradan yemek ve içki servis edebilmesine izin veriyor. Ve ayrıcalıklı alanda oturma kriterine erişemeyen bizlerin varlığı hâlâ çok önemli. Neticede “normal insanlar”, bu komedi devam edebilsin diye hikâyenin dengesini sağlamaya yardımcı oluyorlar.

İngilizce aslından çeviren: Tamar Nalcı

Yazının orijinali: http://www.theguardian.com/lifeandstyle/wordofmouth/2014/jan/17/good-seat-paris-restaurant-famous-attractive-white

Kategoriler

Şapgir

Etiketler

Paris Pakistan restoran