Göçebe bir tiyatro: B Planı

Sami Berat Marçalı, 2010 yılından beri tiyatro yaptığı ve kurucu ortağı olduğu sahneden ayrılarak ‘B Planı’nı hayata geçirdi. Marçalı ile bu yeni oluşumu konuştuk.

Yeni sezonun arifesinde ödenekli tiyatrolardan art arda can sıkıcı haberler gelirken, repertuvarları netleşmeye başlayan özel sahnelerden ve ilk defa perde açacak olan ekiplerden güzel haberler de gelmeye başladı. Türkiye’nin yakın dönem tiyatro tarihinde örnekleri görülen, ekiplerden yeni ekipler çıkması durumu (Tiyatro Stüdyosu’ndan Oyun Atölyesi, Oyun Atölyesi’nden Moda Sahnesi) bu sefer ikincikat’ta karşımıza çıktı. Sami Berat Marçalı, 2010 yılından beri tiyatro yaptığı ve kurucu ortağı olduğu sahneden ayrılarak ‘B Planı’nı hayata geçirdi. Marçalı ile bu yeni oluşumu konuştuk. 

B Planı kimlerden oluşuyor?

Başlangıçta bu yola yalnız çıkmaya karar vermiştim. Birden etrafımda, bir ‘b planı’na ihtiyacı olan başka insanlar belirdi. Beraber düşünmeye, b planlarımızı kesiştirmeye başladık. Bu tiyatro, bir b planı olan herkesin tiyatrosu olmaya aday. Öyle de olsun. Burada üreten herkesin bir izi, fikri, güzelliği olsun. Sevgi, hoşgörü ve tutkunun başrolü oynadığı bir yer olsun burası, huzur dolu olsun. Gerisi güzel güzel üretmek işte...

İsme nasıl karar verdiniz?

Bu benim için bir başlangıç, bir bağımsızlık, bir birliktelik, bir doğum, bir yenilenmeydi. ‘B’ harfi benim için birçok şeyi temsil ediyor. Kuracağım yeni tiyatronun bu harfle bir ilişkisi olmalıydı. Yeni bir plan yapmalıydım. Burada ve bugün. Bir b planına ihtiyacım vardı. Sonradan fark ettim ki yaşadıklarım bana, tiyatronun ismini hediye etmiş bile. Bu, benim için gerçekten bir b planıydı, ismi neden bu olmasın dedim. Ayşe Lebriz Berkem’in bir lafı var: “B planı, mutlaka bir c planı da olduğunu düşündürür. Ki bu kaçınılmaz. Sizin planınız ne? Oyun izlemeyi düşünür müsünüz?”

ikincikat’tan ayrılma sürecinizi anlatır mısınız?

Ortaklarımla birlikte yedi yıldır beraber üretiyoruz ikincikat’ta. Farklı sanat görüşleri ve farklı yaşam biçimleri olan insanlarız, zevklerimiz birbirinden tamamen farklı. İkincikat’ı bu zamana kadar ayakta tutan şey de buydu: Zıtlıktan güç aldık. Bu süreçte çocukluk dönemimizi bitirdik. Sanat görüşlerimiz daha belirgin hale gelmeye başladı. Ve bu görüşlerin farklılığı, beraber üretim yapmamızı engelleyecek bir boyuta ulaştı. Bu durumdan rahatsızlık duyan kişi olarak, tiyatrodan ayrılmaya karar verdim. Mekânı ve tiyatroyu eski ortaklarıma bıraktım. Tiyatro yapmamın sebebi hiçbir zaman maddiyat olmadı. Maneviyat ve bu mesleğe olan tutkum, tiyatro yapmamın yegâne sebebi. İkincikat’a duyduğum manevi bağlılığın tamamen çöktüğünü hissettiğim bir anda oradan ayrılmaya karar verdim.

ikincikat yoluna devam edecek mi?

ikincikat yoluna bensiz devam edecek. Konunun muhatabı olmadığım için sezonda neler yapacaklarından bihaberim. ‘Kabileler’ oyunu B Planı’yla devam ediyor, beraber ürettiğimiz diğer oyunların nasıl bir yol izleyeceğine kendileri karar verecekler. Ortak yapımcısı olduğum ‘Vibratör Oyunu’, ‘Kasap’, ‘Kar Küresinde Bir Tavşan’, ‘Fü’ oyunlarına dair haklarımı ikincikat’a bıraktım.

Kendinize ait bir mekânınız olacak mı?

Hayır, bir mekânımız olmayacak. Mekân işletmeye vereceğim enerjiyi sanata ayırmayı tercih ediyorum. Göçebe bir tiyatro olacağız. Orada burada oynarız, artık kim kapısını açarsa bize... İyi oyunlar da yapabilirsek eğer, seyirci bizi her yerde gelir izlemeye. Ne de olsa mesele mekânlar, kişiler, kurumlar değil, oyunlar.

Alternatif sahnelerin gidişatının sorgulanmaya başladığı bir süreçte izleyicisini oluşturmuş nadir ekiplerden biri olan ikincikat’tan ayrılıp, sıfırdan yeni bir oyun alanı yaratmak büyük bir cesaret işi. Emek verdiğiniz alandan kopmak nasıl bir his?

Tabii ki, yedi yıllık bir emekten ayrılıp gitmek, başının üstünde bir çatının olmaması, prova yapacağın, dekorunu saklayacağın, çalışacağın bir yerinin olmaması zor, üzücü ve yıpratıcı. Özgürlüğün bedeli buysa, bütün bu sorumlulukları mutlulukla alıyorum üstüme.

Orada kazandığınız kitleyi burada da koruyabileceğinizi düşünüyor musunuz?

Bu geçen zamanda seyirciye dair anladığım en önemli şey, fanatik olmamaları. İyi oyun yaparsan her yere geliyorlar. Bir şekilde duyuyorlar, merak ediyorlar. Sırf ikincikat bir oyun yaptı diye gelmedi seyirciler, iyi oyun yaptığımızda geldiler. Kulaktan kulağa yayıldı. Hiç bilinmeyen bir B Planı, tabii ki bir dezavantaj. Bunu hep beraber aşacağız. Kendimi yalnız hissetmiyorum, şimdiden çok kalabalığız diyebilirim.

B Planı’nı bu sezon için ne gibi projeleri var?

Nina Raine’in yazdığı, geçen sezon sahnelediğimiz, çok beğenilen ve ödüller kazanan ‘Kabileler’ (Tribes) oyunu, yeni sezonda bir B Planı projesi olarak seyirciyle buluşmaya devam edecek. Sezonun ilk B Planı projesi ise, İsveçli yazar Jonas Hassen Khemiri’nin ilk oyunu ‘İstila!’ (Invasion!). Ocak 2017’de sahnelenmesi planlanan oyunun prova hazırlıkları devam ediyor. Ayrıca İngilizce-Türkçe olarak yazdığım yeni oyunum ‘Yuva’ (Home), 28 Ekim’de Elena Heyman’ın yönetmenliğinde New York Laguardia Performing Arts Center’da başlıyor. Oyun bir B Planı projesi olarak İstanbul seyircisiyle de buluşacak. Tutkuyla çalışacağımız bir sezon bizi bekliyor.

Kategoriler

Kültür Sanat Tiyatro

Etiketler

B Planı


Yazar Hakkında