OHANNES KILIÇDAĞI

Ohannes Kılıçdağı

MUHALEFET ŞERHİ

Hastane seçim yönetmeliği

Hastane seçim yönetmeliği henüz kesinleşip resmîleşmedi. Taslağın kamuoyuna duyurulduğu günden yani Haziran ortasından bu yana neler oluyor, yönetmelik neden henüz kesinleşmedi, bu konulardaki ayrıntılara vakıf değiliz, ki bu da hep eleştirdiğimiz üzere, süreçlerin şeffaf işletilmemesinin bir sonucu

Geçen sene azınlık vakıfları seçimleri yapılırken, hastanesi olan vakıfların seçimleri 2023’e yani bu seneye ertelenmiş ve geçen sene çıkan yönetmelikte bu seçimlerin 2023’ün sonuna kadar yapılması öngörülmüştü. Geçen Haziran ayında, hastanesi olan vakıflar için bir seçim yönetmeliği taslağı ortaya çıktı fakat henüz kesinleşip resmileşmedi. Bu taslağın içeriğine geçmeden önce sormamız gereken bir soru var: Geçen sene hastane seçimlerini ertelerken buna gerekçe olarak Sağlık Bakanlığı’yla yapılacak çalışmaları göstermişlerdi; acaba bu zaman zarfında Sağlık Bakanlığı’yla hangi çalışmalar yapıldı? Haziran’da çıkan taslaktaki hangi maddeler Sağlık Bakanlığı’yla yapılan çalışmalar sonucunda oluştu? Geçen sene bu gerekçe ileri sürüldüğünde, bu hastanelerin zaten öteden beri Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak çalıştıklarını, bunun seçim erteleme gerekçesi olamayacağını söylemiştim. Dolayısıyla, Bakanlık’la seçimle ilgili hangi çalışmaların yapıldığını ortaya koymazlarsa, bu gerekçenin oyalama amaçlı bir bahane olduğu ortaya çıkacaktır.

Taslağın öngördüğü kurallara gelince, burada da bazı aksaklıklar ve sorular göze çarpıyor. İlk dikkat çeken, yönetim kurulunda en az bir tıp doktoru, bir hukukçu, bir mali müşavir veya mali işler uzmanı / muhasebeci olması zorunluluğu. Yönetim kurulunda doktor, hukukçu vd. olması kötü bir şey mi? Tabii ki değil, bilakis bence iyi bir şey; fakat bunların zorunluluk olarak baştan konması, adaylık üzerine bir kısıtlama getirilmesi demektir. Kamu otoritesinin en baştan bu tür kısıtlamalar getirmesi doğru değil. Herkes istediği gibi bir yönetim kurulu listesi oluşturabilmeli; doktor, hukukçu gibi nitelikli adayları bulunduran listeler zaten seçmen nezdinde öne çıkacaktır. Bu tür insanlardan oluşan yönetim kurulları seçim çalışmaları sırasında bunları duyuracaklardır. Ayrıca, burada yönetmelikteki bir iç çelişkiye de dikkat çekmek gerekir.

Bir yandan yönetim kurulunda bu meslek grubundan kişilerin olmasını mecbur kılan yönetmelik, geri kalan adayların Millî Eğitim Bakanlığı onaylı okuryazarlık ya da öğrenim belgesine sahip olmasını yeterli görüyor ki geçen seneki vakıf seçimlerinde de bu böyleydi. Bir yandan yüksek eğitim gerektiren mesleklerden kişilerin varlığını zorunlu kılmak, bir yandan diğer üyeler için okuryazar olmayı yeterli görmek, kendi içinde çelişkili. Velhasıl, kanımca bu hususları tamamen seçmenin seçimine bırakmak en doğrusu. Eğitim seviyesi yüksek, kaliteli adaylar kendini öne çıkaracaktır zaten. 

Son taslağın kendi içinde değil ama geçen seneki gelişmelerle uyumsuz başka bir husus var. Hatırlarsanız, geçen sene özellikle Ortaköy seçimlerinde yaşanan seçmen listesi sorunundan dolayı, Eylül’de daha önce çıkmış seçim yönetmeliğinde değişiklik yapılmış ve 10. maddenin birinci fıkrasındaki “Vakıf, seçime ilişkin yönetim kurulu kararını, seçim çevresini, seçim tarihini, vakıfta kayıtlı seçmen listelerini, seçim tertip heyetinin kimlerden oluştuğunu, seçim tarihinden en az altmış gün önceden ilgili bölge müdürlüğüne yazı ile bildirir” ibaresi, “Vakıf, seçime ilişkin yönetim kurulu kararını, seçim çevresini, seçim tarihini, bulunduğu seçim çevresindeki seçmenlik şartlarını haiz tüm cemaat mensuplarını tespit ederek oluşturduğu seçmen listelerini, seçim tertip heyetinin kimlerden oluştuğunu, seçim tarihinden en az altmış gün önceden ilgili bölge müdürlüğüne yazı ile bildirir” olarak değiştirilmişti (vurgular bana ait).

Başka bir deyişle, seçmen listesini oluşturma inisiyatifi mevcut yönetim kurulundan alınmıştı ki doğru bir uygulamaydı. Fakat, hastane seçimleri için hazırlanan taslakta, geçen sene böyle bir değişiklik yapılmamış gibi, mevcut yönetim kurulundan beklenen, gene, “vakıfta kayıtlı seçmen listelerini” VGM’ye teslim etmesi. Hastane seçimleri il bazında yapılacağı için bu geçen seneki kadar kritik bir husus olmayabilir ama hem şeklî tutarlılık, hem de olası liste anlaşmazlıklarının önüne geçmek için teslim edilmesi gereken liste “il bazında seçmenlik şartlarını haiz tüm cemaat mensupları” listesi olarak tanımlanmalıydı. 

Diğer vakıfların seçimler ile bunun arasındaki bir farklılık da şu: Diğer vakıf seçimlerinde seçimin blok listeyle mi, çarşaf listeyle mi yapılacağı seçim tertip heyetinin inisiyatifine bırakılmıştı. Hastane seçimlerinde ise bu tercih ortadan kaldırılarak seçimlerin blok listeyle yapılması öngörülmüş. Hangi usul daha iyidir, daha uygundur tartışmasını bir kenara bırakarak soracak olursak, diğer vakıfların seçimlerinde çarşaf liste ile blok liste arasına bir tercih yapmak mümkünken, hastanesi olan vakıfların seçimlerinde bu neden mümkün değil?

Tüm bunların yanı sıra, yetki belgesi alma zorunluluğu, seçim tertip heyetinin mevcut yönetim kurulu tarafından oluşturulması gibi, diğer vakıfların seçim yönetmeliklerinde var olan yanlışlıklar hastane seçim yönetmeliğinde de devam ediyor ama onları geçen sene etraflıca ele aldığımız için burada tekrar etmeyelim. 

Başta söylediğim gibi, hastane seçim yönetmeliği henüz kesinleşip resmîleşmedi. Taslağın kamuoyuna duyurulduğu günden yani Haziran ortasından bu yana neler oluyor, yönetmelik neden henüz kesinleşmedi, bu konulardaki ayrıntılara vakıf değiliz ki bu da hep eleştirdiğimiz üzere, süreçlerin şeffaf işletilmemesinin bir sonucu. 

Taslak kesinleştikten sonra doğal olarak aday listelerini, seçim sürecini, Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi ve Surp Agop Hastanesi’ne dair vizyonlarımızı, bu kurumlardan beklentilerimizi, bu kurumların ne olması ve ne olmaması gerektiğini, toplumumuz içindeki konumlarını tartışacağız ve hangi listeye oy vereceğimize bunlara göre karar vereceğiz.