Van’da çocukların halayı/lensler konuşabilseydi

Fotoğrafçı Berge Arabian, Agos'un kültür sanat sayfalarında kaleme aldığı 'lensler konuşabilseydi' başlıklı köşesinde, çektiği fotoğrafların hikâyelerini anlatıyor. Bu haftaya Van'da govend oynayan çocuklarla başlıyoruz.

Ahtamar Kilisesi’nde yapılan törene katılmak için ilk olarak 2012 yılında Van’a gitmiştim. Otellerde yer bulamamış, sokakta kalmıştım. Aklıma, arkadaşım Özcan Yurdalan’ın şehirde çocuklar için fotoğraf atölyesi düzenlediği geldi; yanında kalabileceğim bir tanıdığı vardır belki diye düşündüm. Nihayetinde, törenden önceki gece, Özcan ve bir grup fotoğrafçıyla birlikte kaldım.

O akşam Van’da bir şehir parkının resmi açılışı yapılacaktı ve park alanında birçok kutlama etkinliği olacaktı. Hep birlikte gittik. Orada onu hemen fark ettim; büyüleyici bir şekilde dans ediyordu. Gece boyunca hiç durmadı. Çalanlar ister Mardin’den gelen rebap üçlüsü olsun, ister Ermenistan’dan gelen halk müziği topluluğu, o arkadaşlarıyla birlikte, bitmek tükenmek bilmeyen govendine devam ediyordu. Kutlamalarda en çok eğlenen, 10-12 yaşlarındaki çocuklardan oluşan bu gruptu.

Müzik akıp giderken, o arkadaşlarını getirip halaya katıyordu. Ama nasıl bir halay! Müzik sanki damarlarında akıyordu çocukların. Vücutları, davulun yüksek sesli ritmi eşliğinde, sanki kendi istekleri dışında, kendilerine rağmen hareket ediyordu; omuzları titriyor, bacakları nazikçe aşağı iniyor, ayakları sert bir şekilde yere vuruyor, belleri öne arkaya eğiliyordu. Kafaları ise bir yarı trans halindeydi. Hem oradaydılar, hem de değildiler. Ama bu halaya ruhunu veren, fotoğraftaki sağdan ikinci çocuktu. Küçücük bir beden gözlerinizin önünde devleşiyor, ifade yüklü hareketleri ve ilkel haykırışlarıyla, dans alanının tamamını aydınlatıyordu. Müziğin ritmiyle bütünleşebilmek için, tutkusunun tüm benliğini ele geçirmesinden korkmamayı ne zaman öğrenmişti?

Kategoriler

Fotoğraf



Yazar Hakkında