Başbakan Erdoğan, “TSK’yı yıpratma çabası” dedikten sonra medya tarafından görülmemeye başlasa da, sadece Ocak ayı içerisinde 6 zorunlu asker intihar teşebbüsünde bulundu ve 5’i hayatını kaybetti. İntihara sebep olan koşulları, artık üstünü kaplayan ‘kahramanlık’ örtüsünü yırtarak gün yüzüne çıkan askerlik anlatılarına bakarak tahmin etmek hiç de zor değil. Ama artık yeter!
Devletin “erkek” yetiştirme ocağı işlevi gören zorunlu askerlik hizmetinin ve ondan “erkek” iktidarın değişeceği günler dileğiyle, bu haftanın şapgir’i sizlerle…
Siz de şapgir’e destek vermek, yazılarınızı bizle paylaşmak isterseniz, agos.sapgir@gmail.com adresinden bize ulaşabilirsiniz. Twitter’da @AgosSapgir hesabından yazıları takip edebilir, yorumlarınızı bize iletebilirsiniz. |
'Bu yıl geleneği bozmayarak yeni yazarlar çıkartacağız'
Can Öktemer, İletişim Yayınları'nın editörü Levent Cantek ile Mart ayında çıkacak Dumankara, Hayat Bir Yangındı adlı grafik romanının öyküsünü, İletişim Yayınları'nın yeni projelerini ve 30. yılını konuştu.
Tanık olma sorumluluğu
Ayşe Akdeniz, Pınar Selek davasından yola çıkarak tanık olmanın yüklediği sorumluluğu yazdı.
'Kalbi olanların çok az olduğu bu yitik çağda, hüzünlenmek bir ayrıcalıktır'
Gizem Asya Genç, ikisi de ev sahibi olan, biri Arap biri Yahudi, biri şair biri romancı iki adamı yazdı: Amos Oz ve Mahmud Derviş.
Büyük Ev Ablukada’dan Albüm Taşı
Artaki Mühendisyan, Büyük Ev Ablukada’nın uzun zamandır beklenen Full Faça albümünü analiz etti.
Afrika Uluslar Kupası: İşler ciddileşiyor
Başladığı günden itibaren Afrika Uluslar Kupası'nı takip eden Dağhan Irak şapgir için geçtiğimiz haftayı değerlendirdi.
Yordan Efendi'nin son şarkısı
İsmail Keskin bu haftaki öyküsünde, gençliğinde Paşabahçe’nin en usta terzisiyken Yordan Efendi’nin yaşadığı Varlık Vergisi’ni, oğlunu korka korka askere nasıl gönderdiğini, 6-7 Eylül’ü, usulcacık yaşayıp, nasıl da sessizce göçüp gittiğini anlatıyor.
'Biz canız. Ötesi yalan'
Sertan Şentürk, son albümü Sarı ile büyük bir ilgi uyandıran Jehan Barbur ile son albümünü, Yeşilçam sinemasına olan düşkünlüğünü ve Türkiye’de bireylerin kalıplaştırılması üzerine konuştu.
Başörtülü kadınların “simgesel imha”sı
Sevag Beşiktaşlıyan, “laiklik ve “modernizm” kaygısıyla erkekliğin iç içe geçtiğinde, kolay kolay yan yana gelemeyecek grupların başörtülü kadınlara karşı aynı noktaya gelmelerini” yazdı.
