DOSYA
79 yıl sonra Varlık Vergisi
Ayhan Aktar’ın ‘Varlık Vergisi ve Türkleştirme Politikaları’ kitabının genişletilmiş baskısı Aras Yayınları’ndan çıktı. Aktar ile kitabından yola çıkarak, son zamanlarda Netflix’te yayınlanan ‘Kulüp’ dizisiyle yeniden gündeme gelen Varlık Vergisi tartışmalarını konuştuk.
Kılıçdaroğlu, tarihle yüzleşme ve yeni kurucu hikaye
Bu ülkede eğer yeni bir Cumhuriyet istiyorsak, artık bu savaşı bitirmemiz ve bu savaş dilinin dost ve düşmanlarına bir son vermemiz; kendimize yeni bir kuruluş hikayesi anlatmamız gerekiyor. Ve bu kuruluş hikayesi, başta Ermeni soykırımı olmak üzere, yaşanan tüm yıkımları, Cumhuriyetin kuruluş hikayesinin bir parçası yapması gerekiyor.
Varlık Vergisi’ni tartışırken
“Biz savaşırken onlar zengin oldu” söyleminde hiç dile getirilmeyip göz ardı edilen gerçek, Osmanlı çoğulculuğunun eşitsizliğe dayalı bir sistem üzerine inşa edildiğidir.
Erivan Radyosu: Kürt kültür tarihinde bir kilometre taşı
Kamran Elend’in ‘Kimliği Terennüm Etmek: Erivan Radyosu Kürtçe Yayını’ başlıklı kitabı İletişim Yayınları’ndan çıktı. Elend kitabında Kürt kimliğiyle Erivan Radyosu arasındaki güçlü ilişkiyi ele alıyor. Elend ile kitabından yola çıkarak Ermeni-Kürt ilişkilerine uzanan bir söyleşi yaptık.
Antakyalı Ortodokslar kendini anlatıyor: nehna
Nehna.org Antakyalı Ortodoksların tarihini, kültürünü araştırmak ve yaşatmak için kuruldu. 15 Ekim’de faaliyete geçen platformda Antakyalı Ortodoksların güncel toplumsal sorunlarının yanı sıra yemek kültürü, müziği, dini yaşantısı ve tarihi üzerine yazılar ve röportajlar yer alacak. Altı kişilik bir ekip tarafından kurulan platformun kurucularından Anna Maria Beylunioğlu ve Emre Can Dağlıoğlu ile Antakyalı Ortodoksları ve nehna.org’u konuştuk.
Ordu'da Paşaoğlu Ailesi ve konağının bilinmeyen hikâyesi
1915’te Ordu’dan gitmek zorunda kalan erkekler, 40 kadar Ermeni kadın ve kız çocuğunu Paşaoğlu Hüseyin Efendi’ye, konağa bırakırlar. O dönem kimse Paşaoğlu Hüseyin Efendi’ye “Evde kim var? Kim yok?” diye soramadığı için bu kişiler 2,5 yıla yakın konağın yol tarafındaki, kapatılan mutfak bölümü ve kiler odalarına yerleştirilir. Bugün bu alan Etnografya Müzesi ofis ve depo alanı olarak kullanılıyor.
Mirasını taşımaya çalışacağız
İdolü Osmanlı Meclisi Milletvekili Zohrap idi. Hayali Ermenistan Cumhuriyeti Konsolosu olarak çok sevdiği İstanbul'da görev yapmaktı.
Ah Edvin Ah...
Edvin, senin yaptığın işleri öyle kısa bir yazı ile ifade etmek çok zor. Anlatmaya kalksak bir kitap olur.
Bu dünyadan bir Edvin Minassian geçti
Ansiklopedi gibiydi Edvin Abi. İstanbullu bir Ermeni’ydi ancak aile yapısı oldukça kozmopolitti, bu anlamda esasında tam bir Osmanlı ailesine mensuptu ve edindiği bu kültür hazinesi onun hayata ve dünyaya hep açık ve çok boyutlu bakmasını sağlamıştı.
Bir turna göçü: Edvin Minassian’ın ardından
Edvin kendine, toplumuna ve tarihe eşine az rastlanır eleştirellikte bakmayı başarıyordu. Zira Hrant Dink’in bahsettiği derin kuyudan çıkabilmiş belki az sayıda Ermeniden biriydi. Bu yüzden geçmişi silmedi sahiplendi ve hep geleceğe, dermana odaklandı.