DOSYA
Napolyon Sukacidis’in ölümü hiçe sayan fedakârlığı
Sukacidis ve 199 yoldaşı, 1 Mayıs 1944’te, İşçi Bayramı gününde, Atina’nın Kesaryani semtinde kurşuna dizilirler. Kesaryani , ezici çoğunluğu Anadolu kökenli olan Yunan halkının Nazilere ve daha sonra İngiliz işgal güçlerine karşı direnişinin merkezi olmuştur.
İmrozlu Rumlar anlatıyor: Mutlular Adasından Yasak Bölgeye
Gazeteci-yazar Serdar Korucu’nun yeni çalışması ‘Şimdi Kim Kaldı İmroz’da?- Mutlular Adasından Yasak Bölgeye’ İstos Yayınları’ndan çıktı. Laki Vingas’ın danışmanlığında hazırlanan kitapta Cumhuriyet hükümetlerinin İmroz’a uyguladığı sert politikalar ve Rum nüfusun göç etmesi konu ediliyor. Kitapta Korucu’nun Ekümenik Patrik Bartholomeos’la birlikte 28 İmrozlu ile yaptığı söyleşiler yer alıyor. Serdar Korucu ile kitap üzerine konuştuk.
TKP ve Kürt Sorunu
Erden Akbulut ve Erol Ülker’in Yordam Kitap tarafından yayımlanan 'TKP, Komintern ve Kürt İsyanları' çalışması Türkiye sosyalist hareketinin bu ilk kuşak temsilcilerinin Kürt meselesine bakışlarına dair daha tafsilatlı bir okuma imkanı veriyor ama bundan da önemlisi daha adil bir okumaya davet ediyor.
Rigas’tan Paramaz’a Osmanlı’da eşitlikçi düşünce
Daha önce “Ermeni Devrimci Paramaz” adlı kitabında bize milliyetçi ayrılıkçılar olarak tanıtılan Hınçak Partisi ve en önemli militanlarından Matdeos Sarkisyan (Paramaz) özelinde, Osmanlı’da varlık gösteren ilk sosyalist oluşumu anlatan Kadir Akın; bu kez daha geniş bir anlatımla diğer Ermeni siyasal oluşumları, hatta daha eskiye giderek 18.yüzyıl sonlarında Osmanlı’nın durumunu, Rum devrimci Rigas’ı, Sened-i İttifak’tan 1908 Devrimine giden uzun yolu, Marksist bir bakış açısıyla bizlere sunuyor
Baron Pakrat ve “Fesi Düşürmemek”
Gazeteci Elif Atalay’ın Agos’un Ermenice sayfaları editörü Pakrat Estukyan ile yaptığı nehir söyleşi kitabı ‘Fesi Düşürmeden’, İletişim Yayınları’ndan çıktı. Kitap, Estukyan’ın ailesinin Anadolu’da başlayan zorlu yaşam mücadelesinde ayakta kalıp İstanbul’a gelişini; kendisinin Rumelihisarı’nda başlayan çocukluk dönemini, sol siyasi hareket içerisinde yer aldığı yılları, Sayat Nova Korosu’nu ve Agos’ta devam eden yazı hayatını ele alıyor. Atalay ve Estukyan ile kitap üzerine konuştuk.
Eski Yerevan’dan kalan yegâne kanıt: Kond
Kond’un içinde gezinmek zor. Binalar kaotik ve sokaklar o kadar dar ki karşınıza bir araba çıkarsa yıkılmaya yüz tutmuş bir binanın duvarı ile kucaklaşmanız gerekebilir. Ben Saryan caddesinden dik bir merdiveni tırmanarak mahalleye ulaştım. Burada ev numaraları da elbette karma karışık. Ama kaybolmaktan korkmayın. Nereye giderseniz gidin karşınıza çıkacak bir merdiven sizi ana caddelerden birine yönlendirecektir. Korkmadan utanmadan yerel halktan yol tarifi isteyebilirsiniz.
Doktor Avedis Nakkaşyan’ın Ayaş Hapishanesi anıları
Doktor Avedis Nakkaşyan Ermeni aydınların 24 Nisan 1915’te çıkarıldıkları ölüm yolculuğuna ilk elden tanık olan isimlerden biri. Siyaset bilimci ve sosyolog Prof. Dr. Arus Yumul Nakkaşyan’ın 1925’te Boston’da Ermenice yayınlanan anılarını Agos okurları için derledi.
Bir evin geçmişinin izinde Antep’in kayıp Ermenileri
Devlet, mülk devirlerini tamamlamak için 1920’lerden itibaren, Gaziantep Belediyesi ve Gaziantep Defterdarlığı aracılığıyla mezatlar düzenlemeye başladı. Ancak mezatlar büyük ölçüde göstermelik oluyor, birilerinin ganimetleri zimmetine geçirmesini kolaylaştırıyor, bu süreci resmî kisveye büründürüyordu. Hatta 1930’dan 1935’e kadar, bu sözde alım satım işlemleri Gaziantep Gazetesi’nde duyuruluyordu.
"Yaşadığımız toprağın altı ülkenin gömülü belleğine işaret ediyor"
"Ben çalışmaya başlarken herhangi bir yönlendirme olmadan Ermeni gömüsü arayan definecilerle görüşmeler yapmaya çalışıyordum lakin definecilerin beni geçmişin unutulmak istenen taraflarına bu kadar yoğun bir şekilde götüreceğini de hiç hesap etmemiştim. Sürekli olarak görüşmeciler aradıkları gömülerin sahipleri olmadığını savunurken tüm görüşmelerde sürekli kulağımda çınlayan 'Bir gün bir Ermeni gelir' sözü vardı."