ŞAPGİR

ŞAPGİR 'Biz iyi ve samimi sinemayı arzuluyoruz'

2000’li yıllarla beraber büyük bir ivme kazanan Türkiye sinemasının biçim ve hikâye açısından kendisini tekararladığını ve bir tür tıkanıklık yaşadığını düşünen iki genç sinemacı Can Eren ve Beste Yamalıoğlu geçtiğimiz günlerde bu duruma itiraz ederek bir manifesto yayınladılar. Can Öktemer, Eren ve Yamalıoğlu ile yayınladıklar manifesto ve Türkiye sinemasının geleceği hakkında konuştu.
ŞAPGİR 'Bu insanlar neden 100 yıldır sürgünde?'

Aslı Türker ‘1915'ten beri geri dönmeyi bekleyenlerin 'ev'i, Kilikya Ermenilerin Beyrut’ta kurduğu Bourj Hammoud mahallesi’ izlenimlerini yazdı: “Aidiyet önemli, Ermenilerin bulundukları yer neresi olursa olsun aidiyet sorunu yaşamalarına çok aşinayım, nedense bununla ilişkilendiriyorum karşımdaki görüntüyü. Sahi nereye ait hisseder bu insanlar?”
ŞAPGİR 'Bu ülkenin toprağına karışmak istiyorum'

Gizem Asya Genç, kitapları gömülen, yakılan, evinin önünde protestolar süren Azeri yazar Ekrem Eylisli’ye ‘reva görülenleri’ anlatıyor: “birden ok yaydan çıkıyor “halk edebiyatçısı” ünvanına mazhar bir yazara -ki bizzat Aliyev'in imzası ile o da elinden alındı- söylenecek belki de en ağır sözü işitiyor: “Halkın nefretini kazandınız.”
ŞAPGİR Kuş Tüyü

Deniz Gezgin, bu hafta anlattığı hikâyelerle çocuklara başka dünyalar sunan, yarası olana derman olan gizemli Cice’yi anlatıyor. “Ne uğursuz ne pis ne de kuduzdur yarasa; kuş tüyünden yastık isteyenin değil de çıplak olanın ayıplandığı bir dünyadandır yalnızca. O yüzden korkmayın siz geceden ve geceyi sevenlerden. Yastığa başını koyar koymaz uyuyandan, üst üste giyinenden korkun.”
ŞAPGİR Affet bizi Müslüm Baba

Sevag Beşiktaşlıyan, hastaneden iyi haberlerini beklediğimiz Müslüm Gürses’e çoğumuz tarafından edilen ayıbı yazdı.
ŞAPGİR 'Aşk Örgütlenmektir'

Yeni Amerikan Dalgası’nın önemli temsilcilerinden David O. Russell’ın, Bradley Cooper, Jennider Lawrence ve Robert de Niro’nun harika performanslar sergilediği Umut Işığım (Silver Linings Playbook), barındırdığı samimiyetiyle “aşk sömürüsü yapmadan da romantik komedi filmi olur” dedirtiyor. Yavuz Demircan yazdı.
ŞAPGİR Hepimizin Oyunu: İki Kişilik Bir Oyun

Cansu Karagül, Salon - Dot işbirliğiyle ve Bülent Erkmen yorumuyla seyirci karşısına çıkan, her biri tek kelimeden oluşan diyaloglar üzerinden bir ilişkinin bütün evrelerinin kısa bir izdüşümünü sunan ve son kez sahnelenen “İki Kişilik Bir Oyun”u yazdı.
ŞAPGİR Küçük Bir Azınlığın Zenginliği Çoğunluğun Yararına mı?

Dünyanın en varlıklı 1000 insanının toplam serveti, en fakir 2.5 milyar insanın sahip olduğu servetin yaklaşık iki katı. Dünya nüfusunun en zengin yüzde 1’lik kesimi, alttaki yüzde 50’lik kesimden tam 2000 kat daha zengin. Bu elem verici tablodan ne gibi bir sonuç çıkarabiliriz? Bauman bu yazısında iktisat biliminin en sık tekrarlanan savlarından birini, zenginlerin refahının iktisadi gelişmenin motoru olduğu iddiasını ele alıyor. Halit Yerlikhan çevirdi.
ŞAPGİR 'Sonuçlar karşısında korkaklık, çağdaş bir kusurdur'

Yeraz Der Garabedyan, ‘faili meçhullerin genç bir adamın ruhunda yaptığı tahribat, üzerine yıkılan “aydınlık” hayalleri’ anlatan, Civan Canova’nın yazıp yönettiği, Vardiya Oyuncuları tarafından sahnelenen “Kızılötesi Aydınlık” oyunu üzerine oyuncular Altan Gördüm ve N. Cihan Aksoy’la söyleşti.
ŞAPGİR Büyüyen ‘erkeklik cinneti’

2013’ün daha ilk ayında 18 kadın öldürüldü. Erkek şiddeti bununla da sınırlı kalmadı, LGBT bireyler, çocuklar ve tabii ki yine erkekler de giderek büyüyen bu şiddetten nasiplerini aldılar. Türkiye’de gün geçtikçe büyüyen bir ‘erkeklik cinneti’ yaşanırken, üzülmenin vakti artık çoktan geçti. Artık bu şiddet sarmalına karşı mücadele etmenin ve çözüm bulmanın tam zamanı geldiğini hatırlatarak, bu haftanın şapgir’i sizlerle…